Erdoğan-Özel görüşmesi PKK/PYD’ye, ABD-İsrail’e ortak tavır getirir mi?
Türkiye’nin temel sorunlarını bir Cumhurbaşkanı olarak Sayın Erdoğan’dan daha iyi kim bilebilir?
Üstelik sorunları çözme makamında olan Cumhurbaşkanı, 2016’ya kadar yaşadığı yalnızlığı da en iyi kendisi bilir?
MHP, Cumhur İttifakı’nda yer alıncaya kadar Erdoğan, Türkiye’nin yüz yıllık birikmiş sorunları karşısında yapayalnızdı. İktidar olduğunda, Erbakan’ı siyaseten yok eden tayfa aynı sonu Erdoğan için de tasarlamaya başladı. Bütün partiler karşısındaydı, yüksek yargı, Genelkurmay, Cumhurbaşkanı, üniversiteler… Erdoğan için Menderes’le aynı sonu planlayanlar bile vardı. Bütün bunlara rağmen Deniz Baykal’ın Türkiye’nin bekası ile ilgili hassasiyetlerinde hakkını teslim etmemek olmaz. Zaten o yüzden hedef alınmadı mı?
Baykal sonrası ana muhalefet partisi CHP ne yaptı?
Rahmetli Baykal, kaset kumpasıyla siyasetten kopunca, yerine gelen Kılıçdaroğlu, bütün siyasetini Erdoğan’ı karalama, yok sayma üzerine kurdu. Genel başkanlıktan indirildiği kongreye kadar da bu durum devam etti. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin temel sorunlarında Erdoğan’ın yanında durmadı. Tezkerelere HDP ile “hayır” oyu verdi. Yeri geldi; “PYD’yi terör örgütü olarak görmüyorum” dedi. Gün oldu, Erdoğan’ı ve Türkiye’yi Avrupa’ya şikâyet etti.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Şimdi CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel ne yapacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la neler konuştu?
Bence bu görüşmede Erdoğan ve Özel’in masaya koyduğu notlar birbirinden çok farklıydı.Basına yansıyanların ve açıklamaların dışında eminim ki Cumhurbaşkanı, Özgür Özel’e en başta Ortadoğu’yu bekleyen büyük tehlikelerden, İsrail’in savaşı tüm bölgeye yayma çabalarından ve yakın gelecekte Türkiye için tehdit oluşturacak olgulardan söz etti. Türkiye’yi yönetmeye talip ana muhalefet liderinin bilmesi gerekenleri anlattı. ABD, İsrail ve Avrupa’nın 50 yıldır besleyip büyüttüğü ve şimdi burnumuzun dibinde bir “teröristan” kurdurmaya çalıştıkları PKK ve PYD’ye karşı yapılacak operasyonlar hakkında bilgi verdi. Belki ABD ziyaretini neden iptal ettiğinin gerekçelerini söyledi. Geçen hafta Irak ziyaretinde alınan kararlar hakkında bilinmeyenlerden söz etti.
YENİ ANAYASA İÇİN İŞBİRLİĞİ OLACAK MI?
Türkiye Yüzyılı için düşünülen yeni ve sivil anayasa konusunda Özgür Özel, topu taca atacağının işaretlerini Numan Kurtulmuş’un ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda vermişti.
Özgür Özel’e göre; Türkiye’nin öncelikli konusu yeni anayasa değil. Oysa CHP dahil, muhalefetteki tüm partilerin hem 14-28 Mayıs, hem de 31 Mart seçim beyannamelerinde yeni anayasanın gerekliliği ile ilgili vaatleri vardı. Kalmış ki; anayasa öyle birkaç ayda hazırlanacak bir metin değil. Görüşmelerde sadece usul konusu ele alınıyor. Usulde anlaşılırsa, nihai anayasa metninin oluşması yıllar alabilir.
İktidarla muhalefet her konuda anlaşmak-uzlaşmak durumunda değil. Muhalefet partileri elbette muhalefet olmanın gereğini yapacak. Erdoğan-Özel görüşmesi, bir uzlaşma çıksın çıkmasın çok önemli. On yıldan fazla süredir kapalı kalan iktidar-muhalefet istişare kapısının açılması yönünden çok önemli. Özgür Özel ve CHP açısından da önemli. Kamuoyunda, CHP’nin Türkiye’nin bekasını önemsemediği algısının kırılması bakımından da önemli.
ABD, ÖĞRENCİLERİ TERÖRİST Mİ GÖRÜYOR?
İki gündür, ABD’de polisin, Gazze protestosundaki öğrencilere, coplarla, gazlarla, plastik mermilerde nasıl saldırdığını, yerlere yatırıp ters kelepçe yaptığını izliyoruz.
Amerika, Türkiye gibi bölücü, silahlı bir terör örgütüyle mücadele etmek durumunda kalsa ne yapardı acaba?
Bu öğrenciler Gezi olaylarında yüzleştiğimiz gibi Molotof kokteyliyle polise saldırsa, otobüsleri yaksa, bankaları hedef alsa, başkanı devirmek üzere Beyaz Saray’ı bassa Amerika ne yapardı?
Ben söyleyeyim; bırakın gaz ve plastik mermi, cop kullanmayı, ağır silahlarla dalarlardı.
Kim ölmüş kim kalmış, dünya ne dermiş umurlarında olmazdı.
Çünkü onların bekası söz konusu olduğunda her türlü insanlık dışı yaklaşım mubahtır.