‘Vezir Parmağı’... Kültür Bakanlığı’na açık çağrı...
Mahsun Kırmızıgül ‘Vezir Parmağı’ filmiyle kendisinin PKK ile ilişkilendirilmesine karşı çıkmış ve ‘ben barıştan yanayım’ demiş...
Doğu’da teröristlere düzenlenen operasyonlarda çocukların mağdur olduğunu söyleyen, “Yaralı olan çocukları ve yaşlı insanları ölüme terk etmek hangi dinde yazar. Bu kadar zalim, bu kadar merhametsiz nasıl oldunuz ey başbakan?” diye tweetler atan ancak , terör örgütü PKK’nın yaptığı kanlı eylemlere laf etmeyen Mahsun ‘barıştan’ yanaymış...
Hadi canım sende...
Kırmızıgül, yine teröristlere karşı Sur’da düzenlenen operasyonlar için de Sur’un ‘yerle bir olduğunu’ belirtmiş ancak; camileri yıkan, okulları yakan ateist PKK için bir şey söylememiş ve orda da devleti suçlayıcı açıklamalarda bulunmuştu..
DİNİ VE MİLLİ DEĞERLER AYAKLAR ALTINDA...
Güvenlik güçlerinin bölgede yaptığı operasyonlar için PKK’ya tek laf etmeyen, FETÖ’nün dinlererarası diyalog kapsamında düzenlediği içkili gecede şarkı söyleyen, daha önce de Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in ve çetesinin propagandasının yapıldığı ‘New York’ta Beş Minare’ filmini çeken Mahsun Kırmızıgül şimdi de dini ve milli değerleri ayaklar altına alan, halkı kin ve tahrike sevk eden “Vezir Parmağı” filmi ile yeniden sahnede...
Film Türkiye’de henüz vizyona girmedi...
25 Ocak’ta tüm sinemalarda vizyona girecekmiş!..
‘GEZİCİ KURUL’A TESLİM OLMA, ‘MAHALLE BASKISI’NA BOYUN EĞME...
Türkiye’de vizyona girecek olan filmlerin olumsuz etkilerini değerlendirerek gerektiğinde filmin gösterime girmesini yasaklayan “Sinema Değerlendirme ve Sınıflandırma” diye bir kurul var...
Değerlendirme kurulu 9 kişiden oluşuyor...
Kurul, Kültür Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan birer temsilci, psikolog, sosyolog, çocuk gelişim uzmanı ve 3 sektör temsilcisinden oluşuyor...
Bunlardan 3’ünün ‘Gezi Kalkışması’ndaki bildiriye imza attığı belirtiliyor...
Film şirketi 3 kişilik kurulun kararına itiraz ettiği takdirde 9 kişilik bir üst kurula başvuru yapılıyor...
Sektör temsilcilerini seçen 10 meslek kuruluşundan 7’si Gezi kalkışmasına bildiri ile destek veren kuruluşlar arasında yer alıyor...
Geziciler; daha film vizyona girmeden bazı televizyonlara ‘sansür var’ çığırtkanlığıyla ‘mahalle baskısı’ yapmaya başladılar...
Onlar da bunlara boyun eğdi ve filmin fragmanlarını sanırsınız ‘Böyle bir film çekilmedi’ edasıyla büyük bir övgüyle yayınlamaya başladılar...
AHLAKSIZLIK DİZ BOYU...
Bu filmle ilgili Ankara Temsilcimiz Hacı Yakışıklı bir yazı yazmış ve gündem oluşturmuştu...
İşte o yazıdan satır başları:
Filmin fragmanı şöyle: Osmanlı döneminde bir grup kadın ve erkek var! Kadının biri; “Kadınlarla erkekler arasında çekiliş yapılacak, sonuçta kim kimi nasıl bulacak, kim kime nasıl girecek?” diyor...
Ahlaksızlık diz boyu! Sonra bu kadın ve erkekler çekiliş sonucu eş oluyor...
Devamını anlatmak midemi bulandırıyor dostlar!..
Bu filme +21 ibaresi gelmeli! 21 yaşında altındakiler filme alınmamalı!..
21 yaşın üstündekiler de azıcık ceddinden utanıyorsa sinemaya gitmemeli!..
(...) Rezil bir filmle karşı karşıyayız! Topluma algı operasyonu çekmeye devam ediyorlar. Milletin atasını, ceddini, tarihini, annesini, bacısını, yaşantısını, kültürünü “yerin dibine” batırmaya çalışıyorlar. Buna “kültür terörizmi” desek yanlış olmaz herhalde!
(...) “Vezir Parmağı” filmine kesinlikle gitmeyin, hatta gitmeye niyetli olanları ikna ile vazgeçirin!..
İşte sizlere o ahlaksız filmle ilgili birkaç yorum:
Ahlakımıza, aile yapımıza, Osmanlı dönemine, ceddimize ve Müslümanlığa yapılan bir saldırı içerikli film; kesinlikle vizyona girmeden kaldırılmalı...
Gitmeyi düşünüyordum ama fragmanını görünce vazgeçtim...
Tarihimizi karalayan, çirkinleştiren yapımları sinemalarda ve televizyonlarda görmek istemiyoruz...
Tek kelimeyle rezalet...
İnançlarla alay eden şeref yoksunlarının filmini izleme izlettirme...
O adamın hiçbir filmine gitmedik zaten buna da gitmeyiz...
MÜSLÜMANLARI AŞAĞILAYICI VE TAHRİKKÂR...
‘Vezir Parmağı’nıfragmanından izlediğim kadarıyla;
‘Vezir Parmağı’, PKK ve FETÖ destekçisi bir Mahsun filmi...
‘Vezir Parmağı’, Müslüman erkek ve kadınları cinsi sapık gibi göstermeye çalışan ahlaksız bir film...
‘Vezir Parmağı’, toplumu tahrike yönelten çirkin film...
Son söz;
‘Gezi zihniyeti’, FETÖ ve PKK yanlıları şimdi de yeni, sinsi bir filmle ‘mahalle baskısı’ yaparak insanları kin ve tahrike yöneltmeye çalışıyorlar...
Bizim ve bizim gibi düşünenlerin Kültür Bakanlığı’ndan tek isteği şu: ‘Gezi zekalılara’ boyun eğip, bu ahlaksız filme izin verme...
Şimdi 25 Ocak’ı bekliyoruz hep birlikte...
Evet bekliyoruz...
Bakalım; “Müslümanları karalayan, aşağılayan bu ahlaksız filme Kültür Bakanlığı izin verecek mi?..”
MECLİS'TE BURUN KIRANLARA VE BACAK ISIRANLARA CHP'Lİ VEKİL DENİR
İşte size bir soru:
Meclis’te burun kıran ve bacak ısırana ne denir?..
Cevap: CHP’li milletvekili...
Tarihe şöyle bir göz attığınızda CHP’nin geçmişte de hiç de uzlaşmacı bir tavır sergilediğini görmeniz mümkün değil... CHP demek; zam... CHP demek; zulüm... CHP demek; işkence... CHP demek; yokluk... CHP demek; kıtlık... CHP demek; kuyruk... CHP demek; yoksulluk vs...
Türkiye yeni bir Anayasa değişikliğine gitti...
Maddeleri tek tek sıralayıp şunlar oldu bunlar oldu diyecek değilim...
Türkiye’de ne zaman iyi bir iş yapmaya kalksanız karşınızda CHP ve onun zihniyetini bulursunuz...
Türkiye’de ne zaman taş üstüne taş koymaya kalksanız karşınızda size ‘dur ne yapıyorsun bu doğru değil’ diyen ancak; yerine bir şey ikame etmeyen CHP ve onun zihniyetini bulursunuz...
Türkiye’de ne zaman yol yapmaya, köprü yapmaya, havaalanı yapmaya kalksanız , ‘Biz bunları istemezük’ diyen CHP ve onun zihniyetini bulursunuz...
Bunları o kadar uzatabilirim ki, ne bu sayfalar yeter ne de kitaplar ...
Anayasa değişikliği görüşülürken her zaman olduğu gibi CHP’nin şirretliğini bir kez daha gördük tüm millet olarak...
Neler gördük...
15 Temmuz’da FETÖ çetesinin bombaladığı ama yıkamadığı ‘Gazi Meclis’te CHP’lilerin terör estirdiğini gördük...
Kendilerinden olmayan, kendileri gibi düşünmeyen milletvekillerine saldıran CHP’lileri gördük ...
Afrika’nın belirli bölgelerinde yetişen çok sağlam; ‘bunu ancak CHP’liler söker’ diyebileceğiniz bubinga ağacından yapılmış kürsüyü söken CHP’lileri gördük...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin’in burnunu kırarak Meclis’te kan döken CHP’liler gördük...
Trabzon Milletvekili Muhammet Balta’nın bacağını ısıranları gördük...
Meclis’in ses sistemini çalışamaz hale getiren CHP’lileri gördük...
Hülasa;
Başkanlık siteminin ‘faşistlik-tek adamlık’ getireceğini iddia eden CHP’li vekiller, faşizmin dik alasını sergilediler Meclis’te...
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözleri CHP’yi çok güzel özetliyor: “Bir defa Türkiye’de tek adamcılık konuşulacaksa, tek adamcılığın bugüne kadar tek uygulamasını yapan siyasi parti; ana muhalefet partisidir, Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”
Utanmadan sıkılmadan bir de ‘demokrasi ve insan hakları’ndan bahseden, girdiği tüm seçimleri kaybeden, bir türlü sandıktan birinci parti olarak çıkamayan, milletten kopuk CHP’liler, şapkalarını önlerine koyup bir kez daha düşünsünler: Acaba biz nerde yanlış yaptık-yapıyoruz?..
Selâm ve dua ile kalın...