Bunlar birbirini ısırmaz... İtlerle, atlarla ancak Türklere saldırırlar...
Irkçı Avrupa’da bugüne kadar var olan, zaman zaman da hortlayan ‘Nazizm’, ‘Türkiye ve Erdoğan’ düşmanlığı üzerinden yeniden hortladı...
Sürekli olarak dünyaya insan hakları ve özgürlük dersi vermeye kalkan, genelde Avrupa’nın, özelde Hollanda’nın Haçlı zihniyetinin, yeniden hortladığına tüm dünyanın gözleri önünde şahit olduk...
Aileden Sorumlu Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya Hanımefendi’ye yaptıkları ne insan haklarına ne de özgürlüklere sığan cinsten bir olay...
Bakan Fatma hanım, diplomatik pasaport taşıyor ve uluslararası ‘dokunulmazlık’ statüsüne haiz ve bu durum dünyanın her yerinde geçerlidir...
Ne yapmış sayın bakanım Fatma hanım,beraberindeki bir heyetle ‘kendi toprağı sayılan Türkiye Büyükelçiliği’nde kendi vatandaşlarıyla buluşmak istemiş...
Ama Hollanda polisi büyükelçiliğimize 30 metre kala, bakanımızın önünü kesip ‘buradan öteye geçemezsiniz’ demiş ve ardından şiddete başvurmuş...
‘Neden giremeyiz, vatandaşlarımızla sohbet etmek yasak mı’ diyen bakanımıza polisler ‘hayır’ demiş ve ondan sonra da hakaretlere başlamış, en temel ihtiyaçlarının dahi giderilmesine müsaade etmemiş...
Daha sonra da orada toplanan Türkler, Hollanda polisinin bu ahlaksız tutumunu protesto etmek istemiş...
Ne olduysa ondan sonra olmuş işte...
Hollanda polisi, sanki düşman askerleriyle savaşacakmış gibi çıkarmış belinden copları, ne kadar iti varsa, ne kadar atı varsa toplamış gelmiş meydana...
... Ve itlerine emretmiş Hollanda polisi; ‘yakala Joe’ modunda salıvermiş itlerini Türklerin üzerine...
Salıvermiş atlarını Türklerin üzerine ‘çiğneyin şunları’ diye...
Hollanda’nın itleri ısırdı, atları çiğnedi ama ne Avrupa’dan ne de NATO ülkelerinden ‘Bu insanlık dışı bir davranıştır. Hakkın ve hukukun çiğnenmesidir. Hele hele bir bakan kadına yapılmaması gereken bir davranıştır. Özgürlükler kısıtlanmıştır’ şeklinde bir açıklama duymadık, zaten beklemiyorduk da...
AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN KÜSTAH AÇIKLAMA
Ama, Hollanda polisinin bir Türk kadın bakana yaptığı alçaklığı görmezden gelen Avrupa Birliği konuyla ilgili olarak, “Türkiye ve bazı AB üyesi ülkeler arasında son günlerde yaşanan tansiyonun ardından, konunun daha fazla tırmandırılmasından kaçınmak ve durumun sakinleşmesi için yollar bulmak gerekmektedir” ifadelerini kullanarak Türkiye’yi suçlayan küstah bir açıklamaya imza attı...
Burnumuzun dibinde yüzbinlerce insanın Esed tarafından katledilmesine ses çıkarmayan, Avrupa ülkelerinin teröristlere hamilik yapmasına bir tek laf bile etmeyen NATO’dan da ses geldi: Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ve Hollanda’ya ‘Tansiyonu düşürün’ çağrısı yaptı...
Sanki tansiyonu yükselten Türkiye imiş gibi...
‘NAZİ VE FAŞİST’ ZORLARINA GİTMİŞ BEYLERİN
Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault da; Türk yetkililerin Avrupalı mevkidaşlarına yönelik ‘Nazi’ ve ‘faşist’ nitelemelerini kınadı... Sanki değillermiş gibi... Aynı Bakan ardından da; Türkiye’yi Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ilkelerine saygı duyma çağrısında bulunarak insanlık dersi vermeye kalktı...
İnsanların üzerine itleri salıp ısırtana ses çıkarma, atları salıp ezilmelerine sessiz kal, ardından da bize insanlık dersi vermeye kalk... Hadi ordan faşist, ırkçı ikiyüzlü Avrupalı...
IRKÇILIK, İSLAMOFOBİ GENLERİNDE VAR ...
1995 yılının Temmuz ayında Avrupa’nın göbeğinde Sırplar tarafından Müslümanlara karşı bir soykırım yaşandı...
Sırp katil Radko Mladiç’in askerleri genç-yaşlı, kadın-erkek, çoluk-çocuk demeden 8 binden fazla Müslümanı katletti ve toprağa gömdü...
2014 yılında Hollanda mahkemesi, Srebrenitsa katliamında 300 Boşnak’ın öldürülmesinden Hollandalı BM Barış Gücü askerlerinin doğrudan sorumlu olduğuna hükmetti.
Dedik ya bunların genlerinde var İslam düşmanlığı, Nazi ruhu, faşistlik, ırkçılık. Almanya’sında da, Avusturya’sında da, İsviçre’sinde de ve ‘alçak ülke’ Hollanda’sında da bolca mevcut!..
BATI SÖMÜRGECİ... KAN VE GÖZYAŞI ÜZERİNE KURULU
...Ve 19 Ekim 2003 yılında kaybettiğimiz Bosna’nın mimarı ‘Bilge Kral’ Aliya İzzetbegoviç, faşist Avrupa’yı ne güzel de tarif etmiş o günlerde ‘Bunu hiç unutma evlat!’ diyerek: “Batı hiçbir zaman uygar olamamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur:”
Makedonya Devlet Bakanı Beycan İlyas, Hollanda’nın tutumunu şu dört cümleyle özetliyor: “Biz Hollanda’yı Srebrenitsa’da tanıdık...”
HOLLANDA MUZ CUMHURİYETİ GİBİ BİR ÜLKE
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli’deki konuşmasında Hollanda’nın terbiyesizliğinin bedelini mutlaka ödeyeceğini belirterek şunları söyledi: “Benim vatandaşlarımın üzerine at, it sürersen bunun hesabını vereceksin. Biz, bize yeteriz. Bize bu millet yeter. Hollanda bir AB ülkesi gibi değil, muz cumhuriyeti gibi davranmıştır. Avrupa’dan ses çıkmıyor çünkü bunlar birbirlerini ısırmaz.”
Atalarımız ne de güzel söylemiş: Ayıdan post, düşmandan dost olmaz...