• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

O kadar da citmeyelum!

03 Şubat 2025
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

O kadar da citmeyelum!

İDRİS GÜNAYDIN

Hikâye şöyle. Eski İstanbul Belediye otobüslerinde yolcular otobüse bindikçe muavin “ileri gidelim, ileri gidelim” diye ayaktaki yolcuları şoförün yanına doğru sevk ediyormuş. Binen yolcuların ardı arkası kesilmiyor; muavin de aynı nakaratı söylemeye devam ediyor; yolcular da ön tarafa doğru hareket ediyormuş. En öndeki Laz uşağı artık daha tahammül edemeyecek noktaya gelince, muavin de “ileri, gidelim” nakaratı söylemeye devam ederken bağırmış: “O kadar da citmeyelum!”

Bazı haberleri paylaşmak istiyorum sizinle. Doğan Güreş Paşa. Rahmetli. 1994-1998 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı yaptı. Diyor ki: “Biz savaşmak için para vererek PKK’dan Kalaşnikof alır onu askerimize verirdik.”

Yani demek istiyor ki kahraman Türk Ordusu o yıllarda kâğıttan kaplan idi. PKK paraya ihtiyaç duymasa bize silah satmaz, biz de PKK’ya karşı vatanımızın birliğini koruyamazdık.

İkinci itiraf İsrail’e ait. Diyorlar ki: “Biz PKK’yı destekledik fakat Türkiye kendi silahını üretti. Böylece kötü komşu, komşuyu ev sahibi yaptı.”

Üçüncü itiraf Garo Paylan’a ait. Garo Paylan katıldığı bir Youtube TV kanalında diyor ki: “Ermenistan’ın yeniden Karabağ toprağını ele geçirebilmesi için 3-5 yıl lazım. Bu dönemde ABD ve diğer dostlarımızdan silah alır hazırlığımızı yaparız.”

Garo Paylan’ın akıl etmediği bir durum var: Türkiye’nin cini şişeden çıktı. Türkiye o güne kadar daha ne silahlar üretecek bakalım? Geçti o devirler. Tüm bunlara karşı bir muhalefet var. Aslında iki türlü muhalefet var. Biri cennete de götürsen cehennemi isteyecek muhalefet. Kemalist Laikler, Dönmeler, Kripto Rum ve Ermeniler ve onların sürüklediği bazı elitler böyle.

İkinci gruptakiler ise bir şekliyle bu hükümete kızmış; ya beğenmiyor, ya çocuğunu istediği işe sokamamış, ya şu veya bu vesile ile kızgın tipler. Bunlardan emekliler ile zaman zaman ben de yazılar yazıyor, emeklilerin kızgın olduğundan dem vuruyorum ama benim yazım bu hükümet seçimi kaybeder korkusuyla. Yaptığı haksızlık değil. 

Çünkü Tayyip Erdoğan 2002’de, daha yeni Ak Parti hükumeti kurulduğunda, Abdullah Gül Başbakan kendisi de yasaklı iken ilk meclis grup toplantısında şöyle demişti: “Şu an hemen bizden çok şeyler beklemeyin. Çünkü ülkeyi ne halde aldığımızı görüyorsunuz. Ama etap etap, durumunuzun iyileştiğini göreceksiniz.”

Yaptı mı? Yaptı. 144  dolar olan SGK emekli aylığını bugün 400 doların üstüne çıkardı mı? Çıkardı. Meyak gibi diğer tüm kesintileri ödedi mi? Ödedi. IMF’ye olan 27 milyar Dolar borcu ödedi mi? Ödedi. O boyunduruktan Türkiye’yi kurtardı mı? Kurtardı. Bugün halen dünyanın borcu en az olan ülkelerinden biri mi? Evet.

(Sanayileşmekte olan ülkelerle Türkiye’nin kamu borçlarını kıyaslayın.)

Bas bas bağırıyorlar sokak röportajlarında. “Kendine 100 odalı saray yaptırdı da;  kendileri şu kadar maaş alıyor da…”

Yahu saray yaptırdı ise seçimi sen kazan sen otur o sarayda. Tayyip Erdoğan akşam eve vardığında (af buyurun) kıçını bir odaya koyuyor, kolunu öbür odada uzatıyor, ayaklarını bir başka odaya seriyor, sırtını başka bir odada duvara dayıyor, terliklerini falan odaya koymuyor ya! Çocuklarını evlendirmiş bir Tayyip Erdoğan’ın çocukları o sarayda oturmuyor ya. Eşi Emine Erdoğan’ın sandığı a odasında, havluları b odasında değil ya!

Nedir bu düşmanlık?

“O gitsin artık!” diyorlar. Peki, kim gelsin? Cevap yok. Tayyip Erdoğan 12 aylıkken doğmadı. O da 9 aylık. Sen de öyle. Zorla da gelmedi. Sen de insansın.

Bakın Türkiye’de bildiğim 82 parti var. Yetmiyorsa sen de kur. Seçimde millet seni seçsin. O sarayda sen otur.

Neye kızıyorsun?

Evet, ben de söylüyorum, yazıyorum: Emeklilerin durumu daha iyi olmalı. Ama bunun sorumlusu Erdoğan değil ki. Eğer eskiler 400 dolarda bıraksalardı şimdi 800 dolar olacaktı. Devleti yöneten kişi halkını neden düşünmesin? Ama bu kadar ancak olabiliyor. Deprem bölgesine yapılan yatırımlar 78 milyar doları bulmuş. Bu para dışarıdan gelmiyor. Kasadan çıkıyor. 1939’da Büyük Erzincan Depreminde halkına bir kilo çivi dağıtan devletten bugün yeni şehirler kuran devlete gelmişiz. Sevinmek gerekmez mi?

Merhum Namık Kemal’in bir sözünü hatırlayalım. Cennet Mekân Abdülhamit Han devrilip, ortalık cehenneme dönünce diyor ki: “Neredesin Sultan Abdülhamit Han? Yine başımızda sen olsan da, bizi yönetsen de Taif’e, Magosa’ya sürgün etsen; fakat insanca yaşasak!!”

Daha birkaç gün önce Giresun Valisi Mehmet Fatih Serdengeçti Bey ile bir röportaj yaptım. O röportaj yakında yayınlanacak inşallah. Orada diyor ki Sayın Valimiz: “Giresun’da yıllık ihracat 1 milyar Dolar. Sadece savunma sanayii aparatlarından ihracatımız 100 milyon dolar.”

Bakın şu hale. Rahmetli Turgut Özal bu ülkeye Başbakan olduğunda ülke ihracatı 1 Milyar Dolardı. Şimdi sadece Giresun gibi küçük bir şehrin ihracatı o kadar.

Giresun arazi yapısı itibariyle sanayileşmeye müsait değil ama olabildiği kadarıyla ne hale evrilmişiz? Bu ülke için rahmet değil mi?

Evet, eleştirelim, ileri gidelim ama o kadar da gitmeyelim.

Yurt dışında yaşayıp da Türkiye’ye ilgi duyan yabancılara soralım: Karabağ Savaşını Türkiye mi yaptı? Türkiye yapmadı ama Türkiye’nin zaferi…

Suriye’de Esad’ı Türkiye mi devirdi? Türkiye değil ama arkasında Türkiye vardı.

Libya’da Hafter’e kim dur dedi? Türkiye mi? Türkiye değil ama Türkiye’nin işine yaradı.

Afrika’da Fransızları Türkiye mi kovdu? Türkiye değil ama Türkiye’nin işine yaradı.

Gazze’de ateşkesi Türkiye mi sağladı? Türkiye değil ama arkasında Türkiye vardı.

Daha sayayım mı? Gerisini de siz sayın vesselam.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İdris

Para verip pkkdan silah alıp onu askerimize verirdik.... abi sen ne kullanıyor ...

Emekli

İdris hocam ne yaparsan yap reis emekliyi bitirdi. 400 dolara çıkarması birşey ifade etmiyor. Gıda fiyatların fiyatlarına bir bak . 25 Kr Luk simit 15 TL olmuş hesapla kaç kat artmış. Üniversite mezunu memur emeklisiyim seyyanen verilmedi ek gösterge verilmedi iki dönem SSK bağkurdan maaş zamları düşük kaldı . Bir baba olarak evlendirilecek oğlum var her gün yerin dibine giriyorum kendimden utanıyorum. 
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23