Harşıt savunması
Harşıt savunması
İDRİS GÜNAYDIN
Harşıt veya Harşit, Giresun- Gümüşhane arası bir vadidir. Harşıt Irmağı ile ünlenmiştir.
Türk halkı Türkiye’de iki Çanakkale Savaşı boyutunda bir savaş olduğunu bilmez.
Birini ünlü kılan savaşın seyrinden mâada Mustafa Kemal’in o savaşta, yedek birlikler komutanı olarak da olsa bulunmasıdır.
Çanakkale’nin aslanlarından ziyade öne çıkarılan Mustafa Kemal figürüdür. Onun için o savaşın deniz komutanı Cevat Paşa ile kara komutanı Selahattin Adil Paşayı az insan bilir.
Asıl gadre uğrayan Harşit Savunmasıdır. Bu hattı sadece Gümüşhaneliler ve Giresunlular savunmuştur. Arada, o tarihlerde, o civarda askerlik yapan, muhtelif vatan çocukları da bulunmuşsa da asıl ekseriyet Giresun’un evlatlarıdır.
Ayrıca Çanakkale’ye Fransız, İngiliz ağırlıklı birçok milletten ve onların sömürgelerinden düşman askerleri gelmiştir.
Doğru ama o nisbette de o düşmana karşı Osmanlının her cephesinden asker gelmiş ve Çanakkale hattını savunmuştur.
Ayrıca Çanakkale’ye düşmanın saldıracağının emareleri belli olunca, Abdülhamit’ten beri, o hatlar güçlendirilmiş ve boğaz, Abdülhamit Cennetmekanın ifadesiyle “Çanakkale emniyet altına alınmıştır” dediği günümüze gelen 32 tabya ile korunmuştur.
Ayrıca Osmanlı Devleti Ege Bölgesine yaptığı levazım depolarına sekiz ay boyunca erzak yığmıştır.
Kaybedilen şehit sayısı çok fazla ama öldürülen ve zay edilen düşman da o nisbette idi. Ayrıca beğenelim beğenmeyelim; Almanlar da bizimle idi.
Harşıt Savunmasında ise sadece Rus taarruz güçleri vardı. Buna karşı da sadece Giresun ve savaşın Gümüşhane’ye yansıyan kısmında Gümüşhaneliler. Üstelik Giresun o tarihte vilayet bile değildi. Ama Giresun vilayet bile olmadığı tarihte hem 42. ve 47. gönüllü alaylar kurarak Sakarya, Dumlupınar, Afyon cephesine koşmuş hem de Harşıt’ı savunmuştu.
Tarihleri farklı olsa bile fedakarlık birdi.
Çanakkale de tüm Osmanlının çocukları, tüm Osmanlı mülkünü savunduğu halde, Harşıt’ta Giresun’un çocukları bir bölgenin askeri olarak tüm Osmanlıyı savunmuştu.
“Canım, ne olacak. Bir Ruslara karşı kendi toprağını savunmuş” denilebilir.
Hayır, mesele o kadar basit değil. Osmanlı en çok toprağını Ruslara karşı kaybetmiştir. Ayrıca Rus askerleri Artvin’den girmiş, Rize’den geçmiş, Trabzon’u çiğnemiş fakat Harşıt Vadisinde durdurulmuştur. Bunun devlet nezdinde bir karşılığı neden yoktur? Urfa’yı şanlı yapan, Antep’i Gazi yapan, Maraş’ı kahraman yapan o devlet idaresi Giresun’a gelince neden kör bakmaktadır?
Giresun’un uşağının suçu vatanı her şeyden aziz bilmesi midir?
Yoksa, böyle bir karar Rus komşularımızı kızdırır diye midir?
Söylemeden edemeyeceğim; bir Topal Osman efsanesi anlatılır Giresun’da. Her Giresunlu kendini aynı zamanda bir Topal Osman bilir. Tarihin bir kısmında, Topal Osman’ın yaptığı bir mesele yüzünden ki; (kim haklıdır, kim değildir tam açıklığa kavuşturulmamıştır) o rahmetlinin yaptığı bunca fedakarlıklara karşı devlet niye kördür? İtibarını iade et de kusurlarını başka sayfaya bırak.
Hep öyle olmadı mı zaten. Mustafa Kemal ile Samsun’a çıkan 18 paşadan kaç tane cezalanmayan, idam edilmeyen kaldı? Bir İnönü sağ kaldı o da Mustafa Kermal’in cenazesine katılmadı. Öldüğünde küs idiler.
Olabilir şeyler bunlar. Siyasetin cilveleridir. Armutu armut ile eriği erik ile tartarsın.
29 Temmuz 2025 tarihinde, Tirebolu’dan Harşıt Deresinin ağzına yakın bir bölgede, Harşıt Savunmasını temsilen yapılan bir güzergahta, TÜGVA Gençlik Teşkilatımızın öncülüğünde bir anma programı ve Aile Buluşması yapıldı. Ben de katıldım. Daha doğrusu ben o kadar derli toplu, bize o günleri yaşatacak bir çalışma beklemiyordum. Katılım fevkalade idi ve şehitlik ve diğer müştemilat Çanakkale’yi aratmayacak kadar görkemliydi. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Şehitlerin isimleri mermer üzerine kazınmıştı. İnceledim, gördüm ki; % 90 ı Giresun’un çocuğu.
Maalesef Giresun’un bazı milletvekilleri oraya gelip konuşma yaptılar. Üzüldüm şahsen. Dört vekilden dördünün de ittifak edeceği bir husus olan “Giresun’a tarihi bir unvanın verilmesi” konusunda bir önerge verdiklerine dair duyum almadığımız Harşıt Meydanında hangi nutuk bizi tatmin eder? Söyle, oyna; düğün sahibinin haberi yok.
GİRESUN VALİSİ VE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİNDEN RİCAMDIR.
Gelecek eğitim öğretim yılında, gruplar halinde o hat çocuklara gezdirilmeli ve tarih öğretmenleri çocuklarımıza o savunmayı anlatmalıdır.
Bildiğim kadarıyla, bu konuda ilk tiyatro eseri yazıp “Harşıt İsimsizleri” adı altında sahneleyen, bu konuda kitaplar yazan arkadaşımız rahmetli Çavuşlu Belediye Başkanı Fahri Şirin’dir. Kendisini bu vesileyle rahmetle yâd ediyorum. İhlasla atılan tohum gün gelip çınar oluyor. Ders almak lazım. Vesselam.