• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Suudilerle yeni bir sayfa

30 Kasım 2020
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Joe Biden’in yakında Amerika’nın başına geçmesi Ortadoğu’daki dengeleri de etkiliyor. Trump; İsrail, BAE, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelere sınırsız destek verirken, İran’ı da ambargolarla köşeye sıkıştırmıştı. Şimdi gitmeden önce İran’ı İsrail’in hatırına bombalamasından endişe ediliyor. İsrail bunu çok istiyor, çünkü Joe Biden’ın İran’a saldırmak yerine bu ülkeyle ilişkileri yeniden geliştirmesi bekleniyor.

İran’ın Amerika’nın hedefinden çıkması İsrail kadar Arap ülkelerini de endişelendiriyor. Bilhassa Suudiler durumdan rahatsız. Bu yüzden de İran’a karşı yeni müttefikler arıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Kral Salman ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşmişti. Geçen Cuma günü ise iki ülkenin Dışişleri Bakanları Nijer’de bir araya geldi. Bu görüşme, liderlerin bir araya gelmesinin işaretçisi olarak görülüyor.

Suudilerle yeni bir sayfa açılması yararlı olur. Türkiye, Suudi Arabistan olmadan da yapar ama Suudiler Türkiyesiz yapamazlar. Ancak bugüne kadar Türkiye’nin kendileri için ne kadar kıymetli bir müttefik olabileceğini bir türlü idrak edemediler. Bir kere; Türkiye, Mekke ve Medine gibi en kutsal iki şehrin bulunduğu topraklara ve yöneticilerine hep saygı duymuştur. Bilhassa muhafazakâr hükümetler nezdinde kutsal toprakların kıymeti büyüktür. Dolayısıyla Suudi Arabistan düşmanlık beslenecek son ülkelerdendir. 

Öte yandan; Suudiler geçen zaman içinde ya BAE’nin kuyruğuna takıldılar veya Mısır’dan medet umdular veyahut İsrail’e yanaştılar. Ancak hiçbirinden fayda gelmedi ve gelmeyecektir. Diğer yandan; Suudiler habire pozisyon değiştirdikleri sırada Türkiye’nin duruşu hiç değişmedi. Mesela İsrail’le ve İran’la olan uzak mesafesini korudu. Suudi hükümetine zarar verecek bir faaliyeti olmazken, Suudiler İstanbul’da Cemal Kaşıkçı’yı katlettiler. Bu hareketleri, Türkiye’ye değil kendilerine zarar verdi. Şimdi öyle bir haldeler ki; ne kadar imaj tazelemeye çalışırlarsa çalışsınlar, katil imajı değişmeyecektir. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye yapılan bu kötülüğe rağmen Suudi devleti yerine failleri hedef aldı. Bilhassa Kral Salman’la ilişkilerini bozmadı. Bu sayededir ki ilişkiler Kral Salman üzerinden şimdi yeniden filizlenmeye başlıyor. Eğer ilişkiler yakında normale dönerse bilhassa Suudi tarafı bir daha bozulmaması için biraz daha çaba sarfetmelidir. 

Türkiye güçleniyor ve bölgesel bir güç haline geliyor. Dostunu koruduğu gibi düşmanını da meydanda rezil etmesini iyi biliyor. Bilhassa silah sanayisi gelişiyor. Ambargolara rağmen birinci sınıf SİHA’lar üretti ve yerli hava savunma sistemleri ile helikopterler bir yıl içinde envantere giriyor. Geriye bir tek jet uçakları ile tanklar kalıyor ki onların motorları için çalışmalar hızla devam ediyor. 

Eğer ki Suudiler bu projelere ortak veya müşteri olursa iki taraf da kazançlı çıkar. Pahalı Batı malı silahlar alacaklarına kendilerinin de üretimine ortak olduğu silahlar almaları onların lehine olur. Hem maliyeti de ucuz olur. Türkiye tüm Müslüman ülkelerle dostça geçinmeyi ister. Bugün Türkiye ile dost olan ve silahlarından istifade eden Libya ve Azerbaycan gibi ülkelerin hali ortada. Bu kervana Suudi Arabistan ve diğer Müslüman ülkeler de katılabilir.

Suudiler ayrıca bir adım ileri gidip Katar’a blokajı kaldırabilir ve eski günlerine dönebilirler. Katar belki askeri olarak zayıf ama yumuşak güç bağlamında tüm Arap ülkelerinden daha güçlü. Bunu bizzat Amerikalılar söylüyor. Hatta son gelişmelere binaen Suudilere acizane tavsiyem Türkiye ile askeri işbirliği yapıp gerekirse bir üs vermeleridir. Üsse konuşlanacak askerler savaşmak için değil, çatışmaları durdurmak için orada olacaklar. 

Müslüman ülkeler artık kendi aralarındaki sürtüşmelerden dolayı savaşın eşiğine gelmesinler. Geldikleri zaman da gidip İsrail gibi ülkelere yanaşmasınlar. Bu tür kendi kendine zarar veren politikalar çözüm olmadı ve olmayacak. Müslüman ülkelerin Türkiye gibi güvenilir bir abileri varken başkalarına ihtiyaçları yok. Türkiye’yi değil müttefik yapmak, aracı yapmak bile sorunlarını çözecektir.  

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Dönüp dolaşıp yine Araplara mi yanastuniz.

Okur bey,

O da çıkıp 'dönüp dolaşıp türklere mi yanaştınız' derse? Mallık yapma!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23