• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Kalbi Fesat Olanın

29 Ocak 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Kalbi Fesat Olanın

Hüseyin Öztürk

Kalbi fesat olanın dili de fesattır, düşüncesi de fesattır, işi de fesattır.

İmam-ı Gazali, “İnsan bedeni, kalbin ülkesidir” der. Dolayısıyla kişinin her türlü eyleminin ve dilinin sahibi kalbidir.

Sosyal medya ve diğer çeşitli medyanın bir kısmında, acayip bir dil çirkinliği yaşanmakta ve gözlenmektedir.

Bu hususta siyasete büyük görev düşmektedir. İktidarıyla, muhalefetiyle, bu çirkefliğe dair önlemler almak siyasetin öncelikli görevleri arasında olmalıdır.

Siyaset, insanı yönetme sanatıdır derler. İnsanı ve toplumu hezeyana sürükleme sanatı olarak kullanılan her türlü siyasi hegemonya, fikir ve eylem, siyaset değil, ihanettir.

Siyaset, ehliyet ve liyakat ister. Ehliyet ve liyakatın dikkate alınmadığı bir siyaset, toplumda sürekli hır-gür çıkarır ve huzur bozar.

Dini öğretimizde denilir ki:

-“Allah insanların bedenine değil, kalbine bakar”.

Âlimlerimiz de buyurur ki:

-“Kişinin kalbi Allah’ın evidir”.

Hal böyle olunca, Allah’ın evini kirletenlerden olmamalı ve kalbi fesatlıklarla dolu olanlardan uzak durmalı ve önlemler almalı.

Tabi sözün en güzelini Peygamberimiz (s.a.v) söylemiştir. Şöyle buyurur:

-“Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur; bozulursa, bütün vücut bozulur, işte bu et parçası kalbinizdir”.

İnsan bedeni ve kalbi için esas olan sıhhattir. Hem sağlık açısından sıhhat, hem kalbin temizliği anlamında sıhhattir.

Aklıselim sahibi tıp uzmanları da derler ki:

-“Beden hastalığının sebeplerinin başında; kalplerdeki fitne, fücur, fesat afetine sebep olan düşüncelerle, eylemler gelir”.

Böyle bir hasta kalbe sahip olanlar, her şeyden şüphe eder. Hak, hukuk tanımaz, bilmez. Günlük yaşamında sadece kendi menfaatleri, çıkarları önceler.

Bu tür kimselerin kafası karışık, zihni altüst, kalbi darmadağındır. Zevkine, keyfine, hırsına, tamahına koşar adım gider ve her şeye sahip olmak ister.

Aldatmayı, hileyi, entrikayı meslek edinmiştir. Fesat, nifak, iftira, bühtan gibi çirkin tüm hasletleri sever ve bunları yapmayı kendisine bir hak görür.

Yine erenler söylerler ki:

-“Fesat, nifak ve bunlara yol açan kötü huylar, karakter haline gelirse, kişinin kurtuluşu ve tedavisi zordur. Asrın marazı nifak tohumu ekme ve biçme hastalığıdır”.

Bu tespitler çerçevesinde günlük hayatımızda; siyasetten, medyaya, sanattan ekonomiye kadar etrafımızda olup bitenlere bakalım.

Tabi bakalım ama bakmak ayrı görmek ayrıdır. Kimileri bakar ama hakikati göremez.

Ezcümle:

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı, hükümetimizi ve milletimizi sürekli karalayan kalplere dikkat ederek; oyunlarına, tuzaklarına düşmeden, milli birliğimizi muhafaza etmelidir.

Fesatlıkların büyük ekseriyeti, içeriden ve dışarıdan yönetilmekte ve üretilmektedir. Fitne ve nifak bulandırılmış, kirletilmiş suda yüzmeye benzer.

Bir kere dalınca ne dibi görülür ne de çıkılır.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Şeref

Arkadaş gene son anda Reis'e selam çaktın.Helal olsun..

Hüseyin

Kalpleri ALLAH BİLİR ..bırak bu işleri zaman israfısın
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23