Gençliğin Anlam Arayışı
Gençliğin Anlam Arayışı
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Bu hafta söz edeceğimiz eser, İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızın dilinden ve kaleminden “Gençliğin Anlam Arayışı” isimli kitabı.
OTTO Yayınlarından çıkan esere geçmeden önce “OTTO” isminin açılımına bakalım: OTTO: “Oku, Tefekkür Et. Tefekkür Et, Oku”.
Mehmet Görmez hocamızın eserleri ve konuşmaları bu anlam ve anlayış üzerinedir. İnsan ve Müslüman kalmanın anlam ve anlayışını, tevhid üzere inşa etmek isteyen herkesin müracaat edebileceği kaynaktır.
İşte bu eserlerden birisi de “Gençliğin Anlam Arayışı” isimli kitabıdır. Yalnız eseri önce anne-babalar ile insan ve gençlik üzerine söyleyecek sözü olan orta ve üzeri yaşlara sahip kimseler okumalıdırlar.
Elbet gençlerin de okuması gerek ama eminim ki okuduklarında, kendilerine bugüne kadar böylesine hakikatleri sadece lafla söyleyip, hayatlarına geçirmeyen aile büyüklerinin hal, hareket ve yaşayışlarına anlam veremeyeceklerdir.
Önüne gelen gençlerden şikâyet ediyor. Şikâyet eden bizler, bir gün de dönüp kendimize bakmıyoruz. Çocuklar kulaklarıyla işitip, gözleriyle not verirler.
İşte kaybettiğimiz nokta burası. Söylediklerimizle yapıp ettiklerimiz birbirine uymuyor. Haliyle “Bu ne perhiz ne lahana turşusu oluyor”.
•
Söz uzayacak kısa keserek ehline, Mehmet Görmez hocamıza bırakalım. Hocamız kitabın giriş kısmındaki hitabının bir bölümünde şöyle diyor:
“Günümüzde artık yetişkinler, yaşadıkları değerleri, sonraki kuşaklara aktarmakta zorlanmakta; aile-okul-mabet üçgenindeki eğitim öğretim sistemleri, gençlerin yeni zamanlardaki anlam arayışına cevap vermekte aciz kalmaktadır.
Bilhassa gençlerin benlik, kişilik, kimlikle ilgili can yakıcı soru ve sorgulamalarına biz yetişkinler, eğitimciler cevap vermekte hayli zorlanmaya başladık.
Sonuç olarak bugün Müslümanlar; soruların/sorgulamaların çoğaldığı, cevapların azaldığı, inancın güçleştiği, dini yaşamanın zorlaştığı, bir neslin kendi değerlerini sonrakilere aktarmada sayısız engellerle karşılaştığı, ahlaki krizlerin süreklilik arz ettiği, haz ve hızın artığı ‘yeni zamanlar’ yaşıyor”.
•
Kitabın ilerleyen sayfalarından da şu satırlara yer verelim:
“Anlam krizine giren insan, kendisini yalnız hissetmekte, kendine yabancılaşmakta, belirsizlikler dünyasında içerisinde kaos bir hayat sürdürmekte, güvensizlik duygusuna kapılmakta, sahipsizlik ve köksüzlük yaşamakta.
Mana buhranına giren insan, insani birlikteliği oluşturamıyor, toplumsal boyutunu tahkim edemiyor. Bazıları sadece haz ve şehvet peşinde koşarken, bazıları da yalnızca fayda ve menfaatin peşinden gidebiliyor, egoist bir anlayış içerisine girebiliyor.
Bu durum Yaratıcının yeryüzünde insanların birlikteliğinden murat ettiği yüce mananın vücut bulamamasına yol açıyor.
Aradığı huzuru bir türlü bulamayan insan, istikametini kaybediyor, anlamsızlık girdabında yolunu şaşırıyor, büyük bir boşluk ve hiçlik içine giriyor.
Akıl ve bilimle hayatı kolaylaştıran büyük inkılaplar yaptığı halde içindeki boşluk daha da artıyor”.
•
Ezcümle:
Sözlerin daha nicesi kitabın sayfaları arasında okunmayı ve anlaşılmayı bekliyor. OTTO Yayınları; 0312-439 01 69 www.ottoyayin.com