Eşrefoğlu Rumi Hz.leri
Bu dünyaya gönül verme
Dünya sana kalır değil
Dünya seven ‘dost’ katına
Yüz akıyla varır değil.
…………….
Bu dünyanın muhabbeti
Şol ağulu bal gibidir
Ağusun bilen ol bala
Parmağını banar değil. Eşrefoğlu Rumi Hz.leri.
Önceki gün İznik’te medfun Kadiri tarikatının topraklarımızda neşvünema bulmasını sağlayan ve Hacı Bayram Hz.lerinin talebesi olmakla birlikte damadı da olan Eşrefoğlu Rumi Hz.lerinden söz edeceğim demiştim ama araya İznik’in fethi sonrası yapılan ilk ibadethane olan Hacı Özbek Camii’nden söz etmek gerekti.
Eşrefoğlu Hz.leri ve İznik’in bugünlere denk gelmesi iyi oldu. Bursa Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildi. Bu hususu yarına bırakalım.
İznik denilince ilk bilinen yerlerden birisi Ayasofya Kilisesidir. Orhan Gazi tarafından (1331’den sonra) camiye çevrilmiş ve halen cami olarak ibadete açık olsa da kilise özelliği ön plana çıkarılmaktadır.
Oysa İznik bir Osmanlı şehridir. Şehrin surlarının içerisi Osmanlı eserleriyle donatılmıştır. Medrese-han-hamam, bedesten-imarethane ve camilere kadar halkın tüm ihtiyaçlarının karşılandığı yapılarla bezenmiştir.
İznik’in bilinen ve tanınan sahiplerinin başında Eşrefoğlu Rumi Hz.leri gelir. Oldukça uzun bir geçmişi vardır. Yerimiz yettiğince hayatına dair bilgiyi paylaşalım.
•
Asıl adı Abdullah, babasının adı Ahmed Eşref’tir. Mısır’dan Suriye’nin Hama kasabasına, sonra Anadolu’ya göç edip Manisa’ya, ardından da İznik’e yerleşen, aslen Mekkeli ve Peygamberimiz soyundan geldiği rivayet edilen, âlim ve şeyhler yetiştirmiş bir aileye mensuptur.
Eşrefoğlu Rumi Hz.lerinin çocukluk ve gençlik yılları İznik’te geçer ve ilk eğitimini ailesinden alır. Daha sonra Bursa’da Çelebi Sultan Mehmed Medresesi’nde tahsile başlar. Tahsilini tamamladığı yıl Emir Sultan Hz.lerine talebe olmak üzere başvurur.
Emir Sultan Hz.leri, kendisine değil, Hacı Bayram-ı Veli Hz.lerine gitmesini, yerinin orası olduğunu söyleyerek Ankara’ya yönlendirir.
Hacı Bayram Hz.lerinin dergâhında on yılı aşkın kalır ve belli bir merhaleye gelince Hacı Bayram Hz.lerinin kızıyla evlenerek icazetini alıp tekrar İznik’e döner. İznik’te bir müddet kaldıktan sonra yine Hacı Bayram Hz.lerinden izin alarak Seyri Sülûkunu tamamlamak üzere Suriye’nin Hama şehrinde mukim Abdülkadir Geylani Hz.lerinin beşinci göbekten torunu Şeyh Hüseyin el-Hamevi’nin yanına gider.
Burada kırk gün çilehaneye girerek çilesini tamamlar ve “Kadirî Hilâfetnamesi” aldıktan sonra İznik’e dönerek irşada başlar. Kaynaklara göre 1369 yılında dünyaya geldiği ve yüz yaşında 1469 yılında ahirete irtihal ettiği yazılıdır.
Eşrefoğlu Hz.leri Abdulkadir Geylani Hz.lerinden sonra tarikatın ikinci piri sayılmaktadır. Bu arada Fatih de kendisine mürit olmak istemiş ama kabul etmemiştir.
•
Çok bilinen eserlerinden birisi “Müzekk’in Nüfûs” kitabıdır. Anadolu’da 13. yüzyıldan beri okunan ve Türkçe yazılan bir eserdir. Mutlaka amel edilecek şekilde okunmalıdır.
Ruhu için el-Fatiha.