Devletin dini adalettir
Devletin dini adalettir
HÜSEYİN ÖZTÜRK
2021-2022 Adli yıl açılış merasiminde, Cumhurbaşkanımız Erdoğan yaptığı konuşmada:
-“Kiminin Hz. Ömer’e, kiminin Hz. Ali efendimize izafe ettiği bir sözle özetleyecek olursak, ‘Devletin dini adalettir’ demişti. Yazının başlığı o konuşmadan.
Devlet idare etmek ahlâk ve adalet gibi iki temele dayandığı için tarih boyunca; danışmanlar, bilgeler, münevverler, kendi adlarına hiçbir imtiyaz beklemeden, hiçbir menfaat temin etmeden bu tür ikazlarla uyarmışlardır.
Öncelikle yaşayan halleriyle, yazdıklarıyla, sohbetleriyle nasihat ve tavsiyelerde bulunmuşlardır. Beklentili nasihatlerin ve öğütlerin faydası olmayacağını bildiklerinden, sözleri dinlendiği müddetçe hak ve hakikatin peşinde olmuşlardır.
Bu hususta yazılmış nasihatnameler vardır. Bunlardan birisi de devlet adamlığı ve devlete bağlılığı satırdan değil, yarım asırlık devlet tecrübesiyle sadırdan olan Selçuklu Veziri Nizamülmülk’ün siyasetnamesidir.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın siyasetnameyi daha siyasete girmeden okuduğunu biliyorum, gönül istiyor ki, devlet hizmetinde görev alanlar da bu siyasetnameyi okuyarak işlerini ona göre yapsınlar.
Kimsenin tavuğuna kışşt demeden, kimsenin yoluna çıkmadan, kimseyi yerinden yurdundan ürkütmeden, nasihatnameden devlet ve idaresi üzerine bazı notlar iletelim.
Hafta sonu Hatay’da Habib-i Neccar Hz.lerinin camisi başta olmak üzere deprem konutlarının teslim töreninde Reis’i televizyonlardan izleyince, “Keşke” (bu sözü sevmem ama bazen kullanmak zorunda kalıyorum) Tayyip Bey’in devlet-millet adına samimiyetini ve vefasını, partililer ve devlet hizmetinde bulunan herkes tam olarak anlayabilse. Geçelim.
•
Nasihatnamelerde şöyle denilir:
-Devlet, kolay kolay herkese nasip olmayacak büyük bir nimettir. Bu nimete sahip olan kimse, ahirette büyük bir külfetle de karşı karşıya olduğunu bilmelidir.
-Fırsat eldeyken devletin malını devlet için harcamalı, dünyalık yığmak yerine ahiret için hazırlık yapmalıdır.
-Devlet işlerinde vazife yapanlar, başkalarının hakkına çok kolay ulaşabildikleri, bütün gücü kendilerinde gördükleri için yaptıkları her iş kayıt altına alınmalıdır.
-Devletin vazifelendirdiği birisi, mazlumun, yetim ve fukaranın hakkını yerse, vay o devletin haline!
-Herkes liyakatine göre değerlendirilmelidir. Kişide aranması gereken şey mal mülk değil hünerdir. Devlet hizmetine ne idüğü belirsizler alınmamalı, görev verilmemelidir.
-Devletin bekası için ehil olmayan kimselere iş buyrulmamalıdır. Bir kişiye birden fazla iş yükleyip, onlarca kişiyi işsiz bırakmak akıl kârı değildir.
-Devlet işlerinde dini bütün, Allah korkusu olan, harama yaklaşmayan kimseleri herkes ister. Aksi halde yardımcı yerine bir casus beslenmiş olur. Bu da devletin bekasını temelden sarsar.
-Devlet işlerinde görev alanlar, iyi ya da kötü olabilirler. Halk, iyileri hayırla anarken kötüleri nefretle anlatırlar. Zira makam-mevki-para geçicidir, kalıcı olan insanlıktır, iyiliktir.
•
Ezcümle:
Önce insan şeytanları kovmak için Euzü besmele çekelim. Euzübillahimineşşeytanirracim.
Yukarıda yazılanlardan dolayı kimse öküzün altında buzağı aramasın. Ararsa şeytanlığındandır. Kimse hedeflenmemiştir.