Çanakkale Zaferi bütün bir ümmetindir
Çanakkale Zaferi bütün bir ümmetindir
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Bugün dünya Müslümanlarının ümidi nasıl Türkiye ise geçmişte de öyleydi. Bu hakikati kabullenemeyenlere bir diyeceğimiz yok amma inananlara şunları hatırlatıverelim.
Çanakkale/Gelibolu günlüklerinden:
Topçu Yüzbaşısı Mehmet Sinan Bey, muharebeler esnasında bir batarya komutanının er ve subaylara cesaret vermek için söylediği sözleri şöyle not etmiş:
“Arkadaşlar! Geceden beri fasılasız devam eden bombardımanları kulaklarınızla duydunuz ve bombardımanlara hedef olan kale ve istihkâmların halini gözünüzle gördünüz.
Şimdi millet ve vatan, önünde durulmaz bir tehlike ve yine bu andan itibaren büyük bir imtihan karşısındayız. Milletimizin kara veya ak tarihini biz ve toplarımız yazacaktır.
Bize doğru yaklaşan bu tehlikede işte ben de içinizdeyim. Binaenaleyh soğukkanlılığınızı muhafaza ediniz.
Düşman gemilerinin arkası görününceye kadar hiç ateş etmeyeceksiniz, bundan sonra bacaların dibine müsademeli tane ile fasılasız indirerek atış yapacaksınız, mesafeler her topun yanındaki grafiklerde yazılıdır.
Haydin çocuklar, hepimizin tek bir inancı vardır; ‘Ölürsek şehit, kalırsak gazi’, top başına!”
•
19 Mart 1915 tarihinde Müstahkem Mevki Kumandanı Mirliva Cevat Bey, 18 Mart kahramanlarının hatırlanması ve şehitlerin geride bıraktıkları emanete sahip çıkılması için 129 numaralı günlük emirle şunları kaydetmiştir:
“Dünkü bombardımanda vazifesi başında kararlılık ve fedakârlık gösteren bütün kahramanlarımıza, düşman donanmasını uğrattıkları hezimetten dolayı tebriklerimi bildiririm.
Bu uğurda şehitlik mertebesine erişen silah arkadaşlarımızın aziz ruhları için de Cuma ve Pazartesi geceleri, Yasin ve Fatiha okunmasını teklif ederim.
Onların kahramanlık hikâyelerinin hafızalara yerleşmesi, bir kahramanlık örneği olarak gelecek kuşaklara ulaşması için çaba gösterilmelidir.
Bu savaşta -en büyük birlik kumandanından en küçük manga kumandanına ve askerlere kadar- gösterilen yüreklilik ve dayanma gücünü takdirle karşıladığımı belirtmek isterim. Şehit olan silah arkadaşlarımızın geride bıraktıkları tüm fertleri bize emanettir”. Müstahkem Mevki Kumandanı Mirliva Cevat!
•
Çanakkale/Gelibolu’da, sadece Türkiye’nin her ilinden, her ilçesinden, hemen her köyünden şehitlerimizin kabirleri yok.
Yüz yıl öncesine kadar bize ait olan ama bugün gönül coğrafyamız dediğimiz vatan topraklarımızdan gelip burada şehit olanların mezarları da var.
Saraybosna’nın, Üsküp’ün, Gümülcine’nin, Bakü’nün, Batum’un, Halep’in, Gazze’nin, Kudüs’ün, Sudan’ın, Yemen’in çocuklarıyla; İstanbul’un, Ankara’nın, Çankırı’nın, Elazığ’ın, Denizli’nin, Mardin’in, Edirne’nin evlatları da 110 senedir bu mukaddes beldede koyun koyuna yatmaktadır.
Bunun için Çanakkale Zaferi, millet olarak bizim ebedi ve ezeli kardeşliğimizi ifade ettiği kadar bütün bu coğrafyaların ve tabi İslam dünyasının da inanç ve kader ortaklığının tapusu mesabesindedir.
•
Ezcümle bir İngiliz subayının tespitlerinden:
“Sahrada ölü askerler vardı. 14, 15, 16 yaşlarında asker çocuklar. Tanrı sizi inandırsın ki gülüyorlardı! İlk defa o gün kaybedeceğimizi anladık ve kaybettik”.