• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Bitlis ve Ahlat’ın Manevi Şahsiyetleri

25 Nisan 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Bitlis ve Ahlat’ın Manevi Şahsiyetleri

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Önce Bitlis’ten söz edelim.

Bitlis’te Vakıflar tarafından restore edilen eserlerden birisi de İstanbul’un kutlu misafirlerinden, Eyyüb El-Ensari Hz.lerinin kardeşi Feyzullah El Ensari Hz.leridir.

Eyyüp El-Ensari Hz.lerinin kardeşinin Bitlis’te şehit düşerek medfun olduğunu bilmiyordum bu vesileyle öğrenmiş oldum.

Feyzullah El Ensari Hz.leri, Hz. Ömer (r.a) döneminde Anadolu’nun fethi için görevlendirilen İyaz bin Ganem (r.a.) komutasındaki İslam ordusunun sancaktarıdır.

İyaz bin Ganem (r.a.) komutasındaki İslam ordusu, Halid bin Velid (r.a.) komutasında Diyarbakır’a gelir, fetihten sonra doğuya doğru hareket ederek Bitlis kuşatılır.

Bitlis’in kuşatmasında Feyzullah El-Ensari (641) şehit düşer ve bugünkü bulunduğu yere defnedilir. Günümüzde Bitlis’te en çok ziyaret edilen mekânlardandır.

Ahlat’ta da bir başka ünlü komutanlardan Abdurrahman Gazi’nin türbesi vardır. İlçenin “Şehitler Tepesi” olarak bilinen yerde medfundur.

Burada verilen bilgiye göre Abdurrahman Gazi’nin, Peygamber Efendimiz (sav) sancaktarı, Muaz Bin Cebel’in evladı olduğu belirtilmektedir.

Abdurrahman Gazi, Hz. Ömer (r.a.) döneminde, İyaz Bin Ganem komutasındaki İslam ordusu ile Doğu Anadolu’ya sefere katılır. Doğu Anadolu seferi bir Sahabeler ordusudur.

Ahlat’ın ele geçirilmesi sırasında şehit düşer ve defnedilir. Defin edildiği yer tam olarak bilinmemekle birlikte Osmanlı arşivlerindeki kayıtlara göre bugün türbenin inşa edildiği yer olan “Şehitler Tepesi”, veya “Şehitler Zaviyesi” olması yüksek ihtimaldir.

Bir başka tarihi kaynak olan Vakidi’nin “Fitunu Şam” adlı tarihi bilgilerinde de Abdurrahman Gazi’nin Ahlat’ta “Gazi” unvanı aldığı belirtilmektedir.

Bilenler bilir bilmeyenler için hatırlatalım. Malum bir başka Abdurrahman Gazi’de Erzurum’da vardır.

Bu mübarek zatın da Anadolu’nun fethi için Hz. Ömer (r.a.) zamanında geldiği bilinmektedir.

Allahu âlem iki Abdurrahman Gazi vardır. Ayrı veya değil. Önemli olan davalarının, İ’la-yi Kelimetullah olması değil midir?

Kaç gündür Ahlat’tan söz ettik ama kümbetler hakkında bilgi vermedik. Onları da naklediverelim:

Kümbetler, Orta Asya Türk Çadırının mimariye dönüştürülerek taştan yapılmış halidir. Kümbet mimarisi sadece İslam sanatında vardır.

Ahlat’ta görülen kümbetler genel olarak iki katlıdır. Alt kat tonozla örtülmüş mezar odası, üst kat dua ve ibadet odası olarak düzenlenmiştir.

Silindirik ve çokgen planlı gövdenin üzeri konik veya piramidal külah ile örtülmüştür. Kümbetler; Selçuklu, İlhanlı, Karakoyunlu ve Akkoyunlu devirlerini yansıtmaktadır.

Şehrin değişik yerlerinde bulunan kümbetler şunlardır:

Erzen Hatun Kümbeti, Keşiş Kümbeti, Hasan Padişah Kümbeti, Emir Bayındır Kümbeti, Hüseyin Timur-Esen Tekin Kümbeti, Buğatay Aka-Şirin Hatun Kümbeti, Usta Şagirt (Ulu) Kümbeti, Alimoğlu Hurşit Kümbeti, Mirza Bey Kümbeti.

Ezcümle:

“Bu ezanlar ki, şehadetleri dinin temeli” diyor ya merhum Akif’imiz. İşte bu eserler de bu dinin tarihinin ve devamının şahitleridir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Cem

 insanlar zor geçiniyor

Mert

Sen gündeme gelsene...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23