Teşekkürler Disney, bizdeki riyakârları deşifre ettiniz!
Disney bir Atatürk dizisi çekiyormuş.. İçeriği henüz net değil. Fragmanlar var ama. Takdir edersiniz ki, bütün için bir çıkarım yapılması imkansız..
Dizi, Ermenilerden tepki çekmiş. Niye çekmiş, hangi Ermenilerden tepki çekmiş, çok net belli değil..
Ama Ermenilerin isteğine boyun eğen Disney, tüm dünyada abonelere gösterilmesi gerekirken, “Sadece Türkiye’deki abonelere göstereceğiz” açıklaması yapmış..
Basın özgürlüğü diye başımızda ter ter tepinenlerin..
“Sanat” diyenlerin, “hürriyet” diyenlerin, “kahrolsun istibdat” diyenlerin, gerçek yüzlerini böylece görmüş olduk..
Oysa..
Kanuni Sultan Süleyman’ı uçkur meraklısı gibi gösteren dizilere (Mesela Muhteşem Süleyman) itiraz ettiğimizde..
“Tahammül edeceksiniz. Bu bir sanat. Bu bir film.. İtiraz etmek yok. Katlanacaksınız” dediler..
Aile içi ensest ilişkiyi merkezine alıp, sözümona reyting toplamaya kalkışan Aşk-ı Memnu için “Hop, nereye gidiyoruz” dedik..
“Size soracak değiliz” dediler..
Blue TV’de yayınlanan dizilerden birisinde, Kur’an-ı Kerim ile ilgili saygısızca diyaloglara yer verildi..
“Katlan arkadaş, katlan” dediler..
Digital platformların RTÜK yetkisine alınması istendiğinde, Atatürkçü CHP’den, milliyetçi geçinen ama Türkiye’yi emperyalizmin at oynattığı platform haline getirmek isteyenlerin avukatlığına soyunan İyi Parti yetkilileri, “Olmaz, olamaz. Özgürlükler kısıtlanamaz” dediler..
Kızılcık Şerbeti dizisinde, İhsan Şenocak hocamızın tanımlamasıyla, “Dizide, başına örtü koyduğu aktörü, yataktaki halin ayakta icrasından ibaret bir şenaat olan dudak dudağa dansa kaldırıyor, ardından da Mü’minlerin mukaddesatını çiğnemeye sanat, çiğneyene de cesur pozlar veren sanatçı diyorlar” eleştirisi yapıldığında..
“Vay sanat düşmanları” dediler..
“FOX TV’de ‘Yasak Elma’ dizisinde, Kur’an-ı Kerim’e saygısızlık yapıldı, KANAL D televizyonunda ‘Yeni Hayat’ dizisinde geçen bir diyalogda, İlk insan ve ilk Peygamber Hz. Adem’e yönelik alaycı bir tutum gösterildi, Bunlar kabul edilemez” dediğimizde.. ..
“Bize karışamazsınız, sanatımıza karışamazsınız.. Burası bir din devleti değil, laik bir devlet” dediler..
Netflix’te, ramazan ayının ilk günü, başrolünde Hz. Osman isminin gayrı ahlaki tavırlar sergileyen bir roldeki kişiye verilmesine “Yanlış” dedik..
“Daha durun, hangi yanlışlara boyun eğmek zorunda kalacaksınız” dediler..
Daha bir hafta önce, digital platformlarda yayınlanan dizilerde, eşcinsellik meşrulaştırılıyordu, RTÜK gündemine aldı, ceza vermek istedi.. Saadet Partisi’nin ittifak yaptığı CHP’nin iki üyesi, “Ceza verilemez” oyu kullandı..
“Bu nasıl iş” dedik..
Cevap SP’den değil, CHP’den geldi, “SP’ye soracak değiliz”.
Avrupa’da kabul edilen, birçok dünya ülkesinde mevzuata giren Digital platformların da sorumluluklarını düzenleyen, sosyal medya mecralarına Türkiye’de temsilcilik açma zorunluluğu getiren bir kanun çalışması yapılırken.. “Emperyalizme karşıyız” diyen CHP de.. “Milliyetçiyim” diyen İP de karşı çıktı, “Sansür geliyor” dediler..
Bunlar ne ki!
Charlie Hebdo dergisinde, Hz. Peygambere hakaret içerikli çizimler, Cumhuriyet gazetesi tarafından Türkiye’de tıpkı basım yapıldığında, “Yanlış yapıyorsunuz, bir Peygamber hakkında böyle karikatür olmaz” dedik.
“Basın özgürlüğüne müdahale edilemez” dediler..
Şimdi geldiğimiz evreyi söyleyeyim..
“Hakaret edilen, alaya alınan, nefret söylemine muhatap edilen İslam dini, değerleri ve Peygamberleri değil de.. Mustafa Kemal olunca” diyeceğim ama..
Aslında şimdiki örneğimizde, Mustafa Kemal’e bir hakaret de sözkonusu değil.,
Disney, Atatürk ile ilgili çekmekte olduğu dizi filmde, bizdeki Atatürkçülere göre M. Kemal’e övgüler varmış… O övgülerin tüm dünyada gösterilmesini isteyen Atatürkçüler, dizinin sadece Türkiye’de gösterilmesi kararına savaş açtılar..
“Disney aboneliğinden çıkma”dan başlayın.. Protesto etmeye.. Hakaretler savurmaya kadar, nice itirazlar..
Aslında dizi filmin içeriğini bile bilmiyoruz.
Mustafa Kemal’e iki övgü yanısıra, beş de hakaret var mı, yok mu bilmiyoruz..
Ama isyan bayrağı çeken kemalistler, Atatürk’ün dizisi çekilir de, o nasıl dünyanın tamamında gösterilmez” diyerek kıyameti kopartıyorlar..
Bugün geldiğimiz nokta burası..
Hani, Mustafa Kemal’e saygısızlık içeren bir ifade o dizide olsa..
Basın özgürlüğü falan dinlemezler..
Sanat manat, gözleri hiçbir şey görmez..
Yapacaklarını buraya ihtimal olarak dahi yazmaktan çekiniyorum..
Neler olabileceğini, siz biliyorsunuz, zaten..
Riyakârlık bu derece. Çelişki bu noktada.. İkircikli tavır bu aşamada..
Düşünce özgürlüğü ise.. İslam dininde ne diyorsanız, şimdi de onu söylemeniz gerekir.
Hz. Peygambere saygısızlıkta ne dedi iseniz, şimdi de aynısını söylemeniz gerekir.
Ama bunlar, özgürlüğü de, hakları da, hep kendileri için istiyorlar..
Kendileri konuşuyorsalar, hakaret etmek bile, onlara serbest..
Ama, parasını başkasının verdiği bir filmin, nerede gösterilip, nerede gösterilmeyeceğine bile, onlar karar vermek istiyorlar..
Şunu da hatırlatayım..
M. Kemal dizisinin sadece Türkiye’de gösterilme kararını destekliyormuşum sanmayın..
Bana ne Disney’den.. Bana ne Ermenilerin baskılarından..
Benim söylediğim, kemalistlerin çelişkileri.. Yalanları..
Beni eleştirmeye hazırlananların tam aksine, hayatımda hiçbir zaman “Hepimiz Ermeniyiz” demedim, demem..
Müslüman olduğunu söyleyip, sokaklarda “Hepimiz Ermeniyiz” diye bağıranları eleştirdim, her daim eleştiririm.
Ama, kimse kendisini çağdaş, hukuka saygılı, özgürlükleri içselleştirmiş görüntüsü verirken.
Arkasından tam tersi söylem sergileyip, bizim aklımızla alay etmesin..