Siz DEMlenirken, biz şehid verdik! Hangisi provokasyon?

Sözlüklerde provokasyon, kişileri tahrik ederek, bir organizasyonun saptırılması demek..

Solak medyada son iki gündür, sürekli aynı sözü tekrarlıyor..

“Provokasyon.. Provokasyon..”

Neye diyorlar provokasyon..

Özgür Özel’in şehid cenazesinde yuhalanmasına..

Kim kimi tahrik ediyor ki, şehid cenazesinde?

Özgür Özel’in bizzat o cenazeye katılması mı provokasyon.

Yoksa o cenazede, şehid yakınlarının “Özgür dışarı” demesi mi provokasyon?

Bir şehid abisinin, teröristlere gerilla diyen Selahattin Demirtaş’a yönelik, “Selahattin Demirtaş, sen de Diyarbakırlısın, ben de Diyarbakırlıyım. Eğer ben senin ciğerini sökmezsem ben Diyarbakır çocuğu değilim” demesini, provokasyon olarak nitelendiriyorlar..

2014 yılında Kürt vatandaşlarımızı sokağa davet ederek, Türk-Kürt demeden 53 insanın ölümüne sebep olan Selahattin Demirtaş’ın, yargılandığı davada, 12 askerimizin şehadeti için, “Silahlar tümden devre dışı kalmalıdır. Bunun da yolu siyaseti öne çıkarmaktır. Tecride son verip diyalog yöntemlerine dönmektir” şeklinde açıklama yapıp, PKK’nın silah bırakmasını teröristbaşının cezaevinden çıkarılması şartına bağlaması mı provokasyondur?

Yoksa..

Bir günde verdiğimiz 12 şehidden birisinin abisinin, “Selahattin Demirtaş, sen de Diyarbakırlısın, ben de Diyarbakırlıyım. Eğer ben senin ciğerini sökmezsem ben Diyarbakır çocuğu değilim” demesi mi provokasyon..

Şehid Kemal Aslan’ın babası Mehmet Aslan’ın, “Demirtaş’a selam gönderenlere hakkımı helal etmiyorum” sözlerini provokasyon olarak nitelendiriyorlar.

Ben de soruyorum:

“Hangisi provokasyon?”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, 14 Aralık günü, mahalli seçimlerde destek istediği HDP’yi ziyaret ettikten ve “Size eşbaşkan diyesim geliyor” övgüsüne muhatap olduktan üç saat sonra.. Bir şehid cenazesine katılması mı provokasyon?

CHP Genel başkanlık koltuğuna oturduğu gün, Özgür Özel’in, “Selahattin Demirtaş’a selam olsun” diyerek, bu ülkede teröristbaşı Apo’nun heykelini dikme sözü veren adama selam göndermesi mi provokasyon?

Yoksa.

Son saldırıda şehid olan Kemal Aslan’ın babası Mehmet Aslan’ın, “Demirtaş’a selam gönderenlere hakkımı helal etmiyorum” demesi mi provokasyon?

14 şehid vermemizin hemen akabinde, TBMM’de grubu bulunan dört partinin PKK terör örgütünü kınayan bildirisine HDP ile imza vermeyen CHP’nin genel Başkanı Özgür Özel’in, o akşam Manisa’da bir şehid cenazesine katılması mı provokasyon?

Yoksa o cenazedeki şehid yakınlarının, aynı gün riyakarca Milli Savunma Bakanlığı’na suç bularak riyakarlık yapan Özgür Özel’e tepki vermeleri mi provokasyon?

Irak tezkeresine “hayır oyu” veren CHP’nin, daha şehid cenazeleri kaldırılmadan, genel başkanlık koltuğuna oturduğu gün, “Selçuk Mızraklı’ya selam olsun” diyerek, görevden alınan ve mahkum edilen Diyarbakır eski Belediye Başkanına selam yollaması mı provokasyon, yoksa CHP çelenklerinin cenazelerden atılması mı provokasyon?

12 şehid verdiğimizin hemen akabinde, “Kürt sorunu devam ettikçe Tekirdağlı da Trabzonlu da rahat olmayacak” diyerek Türkiye’yi tehdit eden, Kürt sorunu olarak da karşımıza teröristbaşı Apo’nun cezaevinde olmasını gösteren HDP’nin eşbaşkanı ile iş kotarmak mı provokasyon?

Yoksa..

“HDP ile iş tutanlar, dışarı” diye slogan atılması mı provokasyon? 

Özgür Özel, buyursun cevaplasın.

CHP’liler cevaplasın..

Gazze için bir hafta öncesinde düzenlenen mitingde, olağanüstü bir gelişme yaşanarak, 12 askerimiz şehid olduğu için, mitingin esas amacının yanısıra, şehidlerimize de değinip, “Şehidler ölmez, vatan bölünmez” sloganı atan Ankara’daki Gazze İçin Yürüyoruz mitinginin katılımcıları mı provokasyon yapıyor, yoksa onlara alçak-şerefsiz diyerek küfreden CHP yandaşı Fatih Altaylı mı provokasyon yapıyor..

27 Mayıs darbecisi Mucip Ataklı’nın yeğeni Can Ataklı “Kimsin lan” diyerek, bir şehid babasına hakaret etmesi mi provokasyon, yoksa “Pasif bir bireysel açıklama” olan “Hakkımı helal etmiyorum” demek mi provokasyon?

Buyursunlar cevaplasınlar.

Sanıyorlar ki..

PKK’ya destek de verecekler.

Milliyetçilik rolüne de yatacaklar.

Millet de bunları yutacak..

Ve son gelinen noktada.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın nerede ise yarım sayfalık şehidlerimizi anma paylaşımını, Özgür Özel eline almış, “Burada PKK nerede” diyor..

Kör adam..

Senin 4 satırlık paylaşımını, cumhurbaşkanı sekize katlamış..

O terör örgütüne...

O paylaşımında..

“Bölücü hainler” demiş..

“Bölücü alçaklar” demiş..

“Döktükleri kanın hesabı misliyle sorulmuştur ve sorulmaktadır” demiş..

“Terörü kaynağında kurutma stratejimiz” demiş..

“Son terörist bertaraf edilene kadar” demiş..

“Ne pahasına olursa olsun” demiş..

“Terör yapılanmasına müsaade etmeyecektir” demiş..

Belki bunların hepsinden daha önemlisi..

Büyük fotoğrafı görerek..

“Emperyalistlere taşeronluk yapan” demiş..

“Kiralık katil sürüleri” demiş..

“Geri adım atmayacağız” demiş..

“Teröristlere nefes aldırmayan güvenlik güçlerimiz” demiş..

Ve nihayetinde..

Duasını yapmış:

“Allah kahraman askerlerimizi muzaffer eylesin.”

Hain Özgür Özel çıkmış, “Burda PKK nerede” diyor..

PKK’yı yanıbaşında ara Özgür..

Senin partinin milletvekili Gürsel Erol bile isyan etti, AK Parti-MHP-İP-SP tarafından imzalanan bildiriye destek verdiğini ve imzaladığını açıkladı.

Eski milletvekilin Akif Hamzaçebi, aynı şekilde, CHP’nin o bildiride imzasının olmamasını eleştirdi.

Sen PKK’yı niye orada burada arıyorsun.

Senin milletvekillerin bile söylüyor artık.. 

PKK senin yanıbaşında..

14 Mayıs’ta, 28 Mayıs’ta ittifak yaptığın, şimdi 2024 mahalli seçimlerde de ittifak hazırlığı içinde olduğun HDP/DEM’in içinde..

Şehid evine asılan, manşetimizdeki afiş, aslında her şeyi özetliyor..

Siz DEMlenirken, biz şehid verdik!

 Anlayana yeter..