“Mobese”, “akıllı sayaç”; maskeleri indirdi, şehidlerin ahı ittifakı bitirecek!
Çağ teknoloji çağı.
Birileri, dindar insanları suçlasınlar, “Gericiler” desinler..
Mürteci desinler..
Yobaz desinler..
Türkiye, Turgut Özal döneminde bilgisayarlarla donatıldı..
Şimdi de AK Parti iktidarında, teknoloji çağınını zirvesine çıktığını, İHA’larıyla, SİHA’larıyla, TOGG’uyla tescilliyor.
MOBESE’leriyle..
Akıllı sayaçlarıyla..
Bir yandan halkın günlük hayatını kolaylaştırırken, bir yandan da ahlâksız politikacıların sahtekârlıklarına teknolojik atılımlar sayesinde izin verilmiyor..
Meral Akşener, grup kürsüsünden, Apo fotoğrafları taşıyan gezicileri istediği kadar övsün..
Dolmabahçe Camii’ne ayakkabıları ile girip, mihrap-minber demeden botları ile secde edilen yerlere basan çapulcuları “Türk gençleri” diye istediği kadar tanıtsın.
Camiye atıklarını bırakıp giden o rezillerin karşısına da, tarihine ve inancına sahip çıkmaya çalışanları koyup, “Topçu Kışlası’nı yapmak isteyenler” diye başlayıp, dindarları “Derviş Vahdeti” olarak tanıtıp, istediği kadar hakaret etsin..
Yavuz Ağıralioğlu onu seyretsin..
Ümit Dikbayır, seyretsin.. Başörtülü hanımefendiler, Hacı Meral ablalarını alkışlasınlar..
İyi Parti’nin PKK ile yaptıkları kirli işbirliği, her geçen gün, daha net olarak deşifre olacak..
Şehidlerin ahı, Akşener’in alnına yapışıp, prompterleri görünmez yapacak..
Dili tutulacak. Gözlükleri taksa da, çıkarsa da, fayda vermeyecek..
Oy verip İstanbul’un başına bela ettiği..
Şimdi Türkiye’nin başına bela etmek üzere hazırladığı Ekrem İmamoğlu’nun İBB’de işe aldığı teröristin, Kandil’deki silahlı fotoğrafları çakma milliyetçilerin alınlarına yapışacak.. Maskelerini indirecek..
Ali Babacan’lar, büyük iddialarla kurdukları partilerinin, kendi logoları ile seçime gireceğini, sanki çok büyük bir başarı elde etmişler de, onu açıklıyorlarmış gibi, 2 sene sonra tekrar dillendirdiğinde, “Biz kurulurken zaten böyle taahhüt etmemiş miydik? Şimdi döndük, dolaştık. En başa geldik” şapşallıklarını gözlerden kaçırıp, elleri çatlayıncaya kadar alkışlarla, kendi kendilerini gaza getiriyorlar..
Allah sizleri, sizlerin destek verdiğiniz politikacıları, MOBESE’lerle, akıllı sayaçlarla rezil ediyor, ama anlamıyorsunuz..
Onlar rezil oldukça, size saldırıyorlar..
Siz onlara rest çekiyorsunuz..
Düştüğünüz çukurun pisliğinden kurtulamıyorsunuz..
Debelendikçe, daha fazla batıyorsunuz..
İstanbullular, tuzlanmadığı için yağan kardan kapanan yollarda “bir yardım” diye çaresizlikten beklerken..
İngiliz elçisi ile Sarıyer’de balıkçıda yemeğe giden Ekrem İmamoğlu, bir de özel kar küreme aracını, güzergahını temizlemek için emre amade bekletiyor..
Rezil oluyor..
Yalanlıyor, MOBESE kayıtları ile kendisinin yalan söylediği ispatlanıyor..
Bir daha rezil oluyor.
“MOBESE kayıtlarını sızdıran kamu görevlisi bulunup, cezalandırılsın” diyor..
Rezilliğe tüy dikiyor..
Sanıyorlar ki, eski Türkiye’de yaşıyoruz..
İki süslü cümle ile.. İki Sülün Osman numarası ile.. Halkı aldatacaklar..
Doğruları söyleyenleri iftiracı olarak nitelendirip keyiflerini sürmeye devam edecekler..
Olmadı işte. Yapamadınız.
“Kapanan yolları açmak için sahada çalışıyoruz” paylaşımları yaptınız..
Sahada değil, kayak merkezinde olduğunuz, bir tuşla ortaya çıktı..
Tekrar tekrar rezil oldunuz..
Kendinizin rezilliği yetmedi..
Bu rezilliğinize 6’lı ittifak hatırına ses çıkaramayan diğer ittifak partilerinin sözcülerini de dahil ettiniz..
Dünyanın tamamında iki misli fiyata çıkan elektriğin, sanki sadece Türkiye’de fiyatı yükselmiş gibi algı oluşturmaya kalkıştınız.
Yetinmediniz..
“Elektrik faturamı ödemeyeceğim, gelsin, kessinler” resti çektiniz..
“Sen elektrik faturasını ödemezsen, İstanbullu da İSKİ faturasını ödemez, İGDAŞ faturasını ödemez” hatırlatması yapılınca.. İETT otobüslerine, metroya biletsiz binenler, “Akıl hocamız Kemal bey” derlerse.. “Sizin belediyeleriniz batar” denildiğinde..
Hemen tornistan yaptınız.. “Sadece ben, bir haftalığına ödemeyeceğim” dediniz..
Düştüğünüz durumdan kurtulmak için, “4 milyon evin elektriği kesik” yalanını uydurarak, halkı aldatmaya kalkıştınız..
“Her beş aileden birisinin evinde elektrik faturası ödenmediği için kesik” yalanınızı, etrafına bakan insanlar, yalanladılar, “Bizim binamızda elektriği kesik kimse yok” dediler..
Tekrar bir algı oluşturmak için, “Elektriği kesilmiş aileleri ziyaret edeceğiz” dediniz.
Elektriği 4 aydır kesik bir aileyi ziyaret ettiğinizi açıkladınız..
Evin hanımına, “Suriyelilere yardım ediliyor. Bizim çocuklarımız lambayı açıp derslerine çalışamıyor” yalanını söylettirdiniz..
Nereden bilecektiniz, gerici diye tanıttığınız yöneticilerin, akıllı sayaçlarla, sizin sahtekârlıklarınızı deşifre edeceğini..
Bakan nazik bir üslupla, “Gittiğiniz evde elektrik, gerçekten kesik miydi” diye sordu..
Tayfanız, bu nezaketi yanlış anladı..
Tüm televizyon kanallarından, saldırılara geçtiler: “İşte evin hanımı söylüyor, o evde elektrik 4 aydır kesik” dediler..
Nezaket bir kenara bırakıldı, tarihler verildi: “5 Nisan’dan bu yana, o evde elektrik kesilmemiştir.”
Yine utanmazlık yaptınız..
“Hah hah ha.. Emir eri bürokratlara mı inanalım, Kemal beyin canlı yayın araçları ile gittiği çekimdeki görüntülere mi inanalım” dediniz..
Elektrik sarfiyatını ölçen akıllı sayacın tüm ayrıntıları ifşa edildi..
Kemal beyin o eve girişinden yarım saat önce, sigortaların indirildiği, Kemal beyin çıkışından yarım saat sonra, tekrar sigortaların açıldığı ispatlandı..
Rezil oldunuz..
6’lı ittifak üyelerinin tamamı rezil oldular..
Diyarbakır annelerine bir defalık olsun ziyaret etmeyenler, gezi isyanı bahane edilerek öldürülen savcının ailesini ziyaret etmeyenler, köprüden atılıp şehid edilen polis memurunun ailesini ziyaret etmeyenler..
Gezi isyanında sokağa ittikleri gençlerin acılı annelerini konuşturup, Osman Kavala’yı tahliye ettirmenin yollarını aradılar..
Gezi isyanı sırasında, “ABD’de molotof kokteylilerle yürüyenlere, ABD polisi herhalde seyirci kalmazdı” diyen Ali Babacan’lar..
Şimdi kendilerini rezil etme pahasına, gezi isyanına destek çıkıyor..
Çünkü, eli kanlı teröristlerle kirli işbirliğine soyunmanın sonu acıdır. Şehidlerin ahı, mazlumların ahı, her türlü ilkenizi ayaklar altına alarak, “İşte bu geniş ittifakı kimse yenemez” diye böbürlenerek kurduğunuz ittifakları yerle bir eder..
Edecek..
Topunuz gelseniz..
Gücünüz bir MOBESE kamerasına.. Bir akıllı sayaca yetmeyecek.. Rezil olacaksınız..
Rezil olmaya mahkûmsunuz.