Liselerimizin hali: Galatasaray ve İstanbul Erkek Lisesi
Liselerimizin hali: Galatasaray ve İstanbul Erkek Lisesi
ALİ KARAHASANOĞLU
Adı İstanbul Erkek Lisesi...
Ama sırf “karma eğitim” olsun diye...
“Erkek öğrencinin yanına, mutlaka bir kız öğrenci de koyalım” mantığı ve dayatması ile...
1964 yılından bu yana, adı erkek olan liseye, kız öğrenciler de alınmaya başlanmış...
“Adı ‘İstanbul Lisesi’ olarak değiştirilmiş” falan demeyin...
O liseye herkes, bugün de “İstanbul Erkek Lisesi” diyor...
Peki, erkek lisesine kız öğrencileri de aldınız.
Başınız göğe erdi mi?
Şimdi huzurlu musunuz, mutlu musunuz?
Son olayları, parça parça gazetelerden okumuşsunuzdur...
9. sınıf erkek öğrencilerinin, kız öğrencilere yönelik taciz amaçlı paylaşımları olduğu gerekçesi ile üst sınıflar yatakhaneyi basıyorlar... Ve kavga gürültü... Daha bu çocuklar, 15-16-17 yaşlarındalar...
Ama kimi okuldaki arkadaşını taciz peşinde, kimi dayak ile onları yola getirme peşinde...
İlk günlerde daha masumane haberler yapılıyordu.
Şimdi bazı öğrencilerin asla kabul edilemez şiddete başvurdukları ve bunun belgeli olduğu ortaya çıkarılınca...
Şiddete başvuranlar da, doğrudur değildir bilemem. Kendilerini savunmak için, “Ciddi ve sistematik bir mahremiyet ihlali ve taciz içerikli davranışlar söz konusudur. 9. sınıf erkek öğrencilerden oluşan bir grubun, kaldıkları odalarda okuldaki kız öğrenciler ve çeşitli kişiler hakkında cinsel içerikli, aşağılayıcı ve rahatsız edici ifadeler içeren 500’ü aşkın maddelik bir liste hazırladığı, bu listeyi de düzenli olarak başka öğrencilere ilettiği ortaya çıkmıştır” şeklinde yorumlarda bulunulmaya başlandı.
Birileri sadece eğitim saatlerinde değil, gece kalınan yatakhanelerin de ortak olmasını dillendirirken, iddiaya göre 9. sınıf erkek öğrencileri, şimdiden bunu kafaya koymuşlar ve kız yatakhanelerinin kamerasına ulaşmaya çalışmışlar...
“Kız liseleri var, erkek liseleri var, karma liseler var. Ama hepsini karma yapmak üzere, sistemi zorlamayın” dediğimizde...
“Aklınız fikriniz hep kötü işlerde” diyenler...
“Okulda haremlik selamlık mı olur” diyenler...
Şimdi suspus olmuşlar...
Ama İstanbul Erkek Lisesi’nin kız öğrencileri, açıklama yapmışlar:
“Bizler maruz bırakıldığımız sözlü taciz ve psikolojik şiddeti, hiçbir şart altında meşrulaştırmayacağız.”
Ne oldu solcular...
Ne oldu Kemalistler...
“Çocuklarda hiç sıkıntı yoktu, rahatsızlık yoktu, bütün hastalık bizim kafalarda idi” diyenler...
Ne anlatıyor bu kızlar?
Ne diyor, bu karma eğitimin çarklarında un ufak etmeye kalktığınız kavramların ayaklar altında çiğnenmesinin mağduriyetini yaşayan kızlar?
Uyduruyorlar mı?
Yoksa 500’ü aşkın liste hazırladığı iddia edilenler, İmam Hatip’ten gelip İstanbul Erkek Lisesi’ne sızan öğrenciler mi?
Konuşun karmacılar?
Ne yazıktır ki, kız öğrenciler bir yandan tacizin mağduru olduklarını söylerlerken...
Aynı açıklamada, “Mesele, yalnızca tek bir ‘liste’ değil, görünmeyen yüzlerce bakış, söz ve davranışın bütünüdür” derlerken...
Merak ediyorum, bu kızların ablaları, anneleri, babaları, İhsan Şenocak Hoca, Fahreddin Sofuoğlu Hoca benzer hatırlatmalar yaptıklarında, bu hocalarımızı linç edenler grubunda değiller miydi?
Hem “görünmeyen yüzlerce bakış” diyerek, sorunu dillendiriyorlar...
Hem devamında, “Erkek öğrenci grubunun ahlaksız ve insanlık dışı davranışları”nın esas mesele olduğunu söylerlerken...
Devamında da...
Tahmin ettiğiniz gibi, yine mesele getirilmiş, “meselenin özünü kız öğrencinin kıyafetinde arayan çürük zihniyet” tanımlamasına bağlanmış.
Tamam kızlar... Size bu tanımlamayı yaptıran laikçi-Kemalist anne babalarınız haklı... Karma eğitim dayatılacak...
Üniversiteye hazırlanan erkek öğrencilerin kafaları, kız öğrencilerle, kız öğrencilerin akılları erkek öğrencilerle uğraştırılacak...
Erkek öğrencinin yanında kız öğrenci olmazsa, kızın yanında erkek olmazsa, “2+2 kaç eder sorusunun cevabını, çocuklar akıllarına yazamazlar” diyeceksiniz...
Haklı olarak, erkek öğrencilerin kız öğrencilere yönelik “ahlaksızlık”larını hatırlatacaksınız...
Tekrar söylüyorum, haklısınız...
Ama hem karma eğitim dayatılacak, hem de kız öğrencilerin kıyafetleri, annelerinin bile istemediği aşırılıkta olacak...
Sonra durduk yerde çıkarılan bu sorunu çözmek için...
Veliler, eğitim dünyası, devlet bu sorunu çözmeye çalışacak...
Kız öğrencilerin psikolojisi bozulacak.
Erkek öğrencilerin bir kısmı taciz sanığı olacak.
Diğer kısmı darptan karakolluk olacak..
Derdimiz ne bizim arkadaşlar?
Karma eğitim dayatmasının ne faydası var ki, kızları rencide edeceği aşikar bir sistemi bile bile ve zorla uygulamaya kalkıyoruz?
Erkek öğrencileri birbirine düşürecek bir ortamı, kendi elimizle hazırlıyoruz.
Nedir derdimiz, söyler misiniz?
Birimiz, taciz edilen kızın annesi..
Diğer birimiz, taciz eden erkek öğrencinin annesi..
Bir diğerimiz, “Niye kızları taciz ediyorsunuz” diye, alt sınıftaki erkek öğrencileri dövenlerin annesi..
Çocuklarına en iyi eğitimi vermek için çırpınırlarken, uğraştıkları soruna bakın..
Ve geçelim Galatasaray Lisesi’ne...
Galatasaray Lisesi’nin geleneksel Pilav Gününde, okulun mezunları arasında yer alıyor diye, Fatih Altaylı’ya destek verilmiş...
Altaylı cezaevinde...
Yine mason derneği başkanı sıfatı da taşıyan, yolsuzluktan tutuklu Remzi Sanver’in de ismi afişe yazılıp, destek çıkılmış...
Sözü çok uzatmaya gerek yok.
Galatasaray Lisesi, bu biat kültürünü çok sevdi ise...
“Galatasaray Lisesi mezunlarına, kim olursa olsun biz sahip çıkarız” mantığı ile yola devam edeceklerse...
Liselerinden mezun olan Atalay Filiz için de, ilk Pilav Gününde bir afiş hazırlasınlar...
“O da kim” diye merak ediyorlarsa..
Pilav Gününe katılan abiler iyi bilirler..
Galatasaray Lİsesi mezunu idi..
Üç kişinin katili idi, Atalay Filiz.
Kamuoyunda “seri katil” diye de tanıtıldı..
Kaldığı tek kişilik hücresinde, dışkısını ve idrarını biriktirdiği ortaya çıkmıştı...
Çok ısrarcı iseniz, Atalay Filiz için de bir afiş hazırlayın...
Ona da sahip çıkın..
Kimseye hakaret amacım yok...
Kimse, gerçeği çarpıtmasın..
Bu ülkenin Cumhurbaşkanını tehdit eden, henüz kesinleşmemiş olsa da yerel mahkemede ceza alan bir adamın ismini, devlete ait bir lisenin binasına övgü ile hiç kimse asamaz...
Hiç kimse, hangi lise lobisi olursa olsun, yargıya parmak sallayamaz.
Kimse milyonlarca liralık dolandırıcılıktan tutuklu birisinin ismini, devleti soyan birisinin ismini, devletin okulunun duvarına övgü afişi ile koyamaz...
Bu afişi hazırlayan, asan, sorumlusu kim ise, hesabını vermelidir.
Suçu övme soruşturması hem disiplin açısından, hem cezai açıdan başlatılmalıdır..