• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Hipokrat gelse, iş bırakan bu doktorlara ne der?

08 Ekim 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

“Kutsal meslektir” deniliyor..

Ben de diyorum..

“Mesleğini hakkı ile yapanın, emeği ödenmez” deniliyor..

Ben de diyorum..

“Çok dua alıyorlar” deniliyor.. 

Ben de diyorum..

Ama..

Daha iki ay önce..

Aile hekimleri, iş bırakmıştı..

Dün de işi bıraktılar..

Yani iki ayda, iki iş günü mesaiye gelmediler..

Hastaları, hastalıkları ile baş başa bıraktılar..

Üstelik, salgın döneminde..

Hak mıdır bu?

Doğru mudur bu?

İki ayda iki iş günü görevlerinin başında değiller..

Ama söylemlerine baktığınızda, dedikleri şu: “5 gün işe gelmediğimizde, iş akdimiz feshediliyor, bu kabul edilemez bir şey!”

Ben de soruyorum..

Hemen hepiniz, zaten 5 günlük hakkınızın 2 gününü kullandınız..

Atılmaya ramak mı kaldı?

Diğer yandan da merak ediyorum..

Olayın aslı ne diye?

“5 gün işe gelmeme” atılma sebebi değil..

Nöbetçi yazıldığı 5 gün gelmeme..

Artık bir yılda bir aile hekimine, kaç nöbet gelirse..

Onun 5’inde birden işine mazeretsiz gelmezse..

Ondan sonra iş akdi feshedilecek..

Ancak, yanlış anlamayın..

Yargı yolu da açık..

Hani AK Parti’ye rakip gibi görülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın, TÜGVA’ya kiralanan yeri, mahkeme kararı beklemeksizin boşaltmaya kalkmasındaki gibi “Mahkeme falan dinlemem, ben boşaltırım, sonra sen davanı kazanırsan, o zaman gelir söylersin” usulü değil.. 

Yargıya gidip, zararlarını bile tazmin edebileceğin bir hakkın, var..

Buna rağmen “Bu ceza olmasın” diyorlar..

İsterseniz, sadece 5 gün mazeretsiz nöbete gelmeyenlerin iş akdinin feshi cezasını değil..

Kanunlardaki tüm cezaları iptal edelim.

Suç ve ceza diye bir şey olmasın.

İster misiniz?

Tabii bu işin sonunda, gittiğiniz mahkemede hakimin mazeretsiz işe gelmemesi..

Çocuğunuzu gönderdiğiniz okulda, öğretmenin mazeretsiz gelmemesi..

Vesair örneklerle ve bunlara verilmeyen cezalarla karşılaşmayı da öngörmeniz gerekecek..

Aynı konuya daha evvel de değinmiştim. “Dünkü iş bırakma eyleminde, acaba farklı bir şey söyleniyor mu” diye merak ettim.

Söylenilenler yine aynı..

“Masa başında yazılan bu yönetmeliği kabul etmedik, etmeyeceğiz” diye başlıyorlar..

“Neden mi?” diye devam ediyorlar..

Ben de daha çok meraklanıyorum..

Okuyorum..

“Neden”i şöyle izah ediyorlar:

“Bizler; ‘Doğru maskeyi takmalısınız, birbirinizden uzak durmalısınız’ diye bulabildiğimiz her iletişim organında bilgilendirme ve bilinçlendirme için uğraşmışken;

- Yönetmelik;

*Basında veya sosyal medyada izinsiz bilgi veya demeç verirseniz evrakta sahtecilik yapmak suçu ile eşit görürüm ve size en yüksekten 50 ceza puanı veririm, tekrar ederseniz 100 ceza puanını eklerim demektedir.”

Hoppala..

“Basında izinsiz demeç verme” ile “vatandaşları sağlıklı olmaları açısından uyarma”yı, yüksek tahsil yapmış insanlar, nasıl aynı rafa koyabiliyorlar?

Sağlık Bakanlığı, halkı bilgilendirici açıklama yapanları, nasıl cezalandırabilir ki?

Türkiye genelinde, bir tane, bu yönde somut örnek verebilir misiniz?

“1 Temmuz’da yürürlüğe girdi” dediğiniz yönetmelikten, bu gerekçe ile ceza alan, bir tane kişi gösterebilir misiniz?

Ama lütfen..

İşkembeden sallanan ve apaçık bir siyasi, üstelik gerçeklerle örtüşmeyen bir açıklama olan “Ölüm sayıları gizleniyor” şeklindeki bir demeçle karşıma gelmeyin..

Veya..

Maskeleriniz geldiği halde..

“Maske bulamıyoruz” diye yaptığınız bir yalan açıklamayı bana göstermeyin..

Hangi bakanlık yetkilisi, bir aile hekimi, vatandaşlara, “Maskeyi şu durumlarda takın. Şu şekilde takın. Şu kadar zamanda değiştirin” gibi bilgilendirici açıklamalar yaptığı için, ceza vermeye kalkabilir ki?

Akla ziyan bir iddia..

Ama yönetmeliğe karşı çıkılırken yapılmak istenilen ne?

“Aile hekimleri içindeki muhalif partilere üye olanlar, istedikleri gibi yalan açıklamaları sosyal medyada yapsın. O açıklamaların doğrusu ortaya çıkana kadar, kamuoyunda yalanın etkisi yayılsın.. Doğrusu açıklansa bile, atılan çamurların izi kalsın.. Böylece planlanan iktidar değişikliğine, aile hekimleri de, atacakları yalanlarla katkı sunsun.”

Başka ne anlamı var, “demeç verme cezası”na karşı çıkmanın..

Şöyle devam ediyor açıklamaları:

“Bizler; anayasal hakkımız olan ücretli yıllık izin, istirahat, gebelik izinlerimizin sözleşmelerimize tanımlanmasını beklerken..” 

Bu ifadeden ne anlıyorsunuz?

Aile hekimlerinin, yıllık ücretli izinleri yok muymuş?

Öyle bir izlenim veriyorlar..

Ama gerçek öyle değil.

Fiilen yıllık ücretli izin haklarını kullanıyorlar..

O zaman sorun ne?

Hiiç!

Laf salatası..

Maksat, kafa karıştırmak..

Ama onlar yalanda ısrarlı:

“Hayır, izinli olduğunuz zaman ya meslektaşınız 2 kat çalışmaya ya da ücretiniz kesilmeye devam edecek.”

Ne demek şimdi bu?

Bir aile hekimi yıllık izne ayrıldığında, diğer aile hekimi, 8 saat yerine, 16 saat mi çalışıyor?

Bunu mu demek istiyorsunuz?

Yoksa..

Yine 8 saat çalışıyor ama..

O 8 saat içinde, daha önce kendisinin 20 hastasına bakıyorsa, diğer aile hekimi izinli ise, 40 hastaya mı bakıyor..

Açık açık söyler misiniz?

“İki kat çalışma”nın anlamı, “iki misli mesai saati” demektir..

Yoksa..

Bir günde, zaten belli aralıklarla gelen hastalara bakmayı, sanki 8 saat aralıksız hasta bakılıyormuş gibi göstermenin anlamı nedir?

Açıklamadaki bir başka ifade de şu:

“Bizler; sağlıkçıya yönelik şiddete artık tahammül edemiyoruz, korku olmadan çalışamıyoruz. Kanunla bizi koruyun derken..”

Şiddete maruz kalmamanız için, biz de gerekli desteği verelim..

Ama sizler de lütfen, iki ayda bir iş bırakma eylemi ile, hastalara şiddet uygulamayı bırakın!

Olur mu, “mesleğini gerçekten kurallara uygun yaptığında, hakkı ödenmesi mümkün olmayan” aile hekimlerimiz!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Seza

Bizde o zaman ne diyoruz .aldıkları maaş haram zehir zıkkım olsun.

şüayıp

Siyasi özelliklerini ortaya koymaya çalışan, memlekette kargaşa çikarmak gayesiyle yapılan bir davraniştır
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23