33 kişiyi öldürenleri yakalım, 50 bin kişinin katilini bırakalım!
Nasıl iş ama..
Darbecilere sıra gelince, “80 yaşındalar. Şeker hastalıkları var. Üstelik gözleri de iyi görmüyor.”
Sivas’ta ateist Aziz Nesin yüzünden hayatı karartılanlara gelince.
“Madımak Oteli’ndeki Sivas Katliamı’nın utanç görüntüleri: Gaz maz yok mu, yakın, yıkın!” başlıkları ile, yaşanan üzücü olayı ajite etmeye çalışıyorlar..
Şu an Sivas’tan dolayı cezaevinde olanların bir tanesinin bile, böyle bir söz sarfettiğini ispatlayamazlar.
O sözleri sarfedenleri bulsunlar, yargılasınlar..
Ama ben size, bu başlıkları atarak, Sivas olayı üzerinden algı üzerine algı üretenlerin şimdi avukatlığına soyundukları darbecilerin, “Başı örtülü de üniversitenin kapısından içeri giremez.. Perukla da giremez. Onlar cumhuriyet düşmanı. Bir tanesini bile fakülte koridorunda görmeye tahammülüm yok” diyenleri ispatlarım..
Fakülteyi boş verin.
İmam Hatip lisesinde Milli Güvenlik dersine giren albayların, “Kızım, askerlik erkeklere vatani görev. Ama ben, bu kız lisesinde sırf sizin başınızı açtırmak için, gönüllü olarak geldim. Başınızı açacaksınız, yoksa bu dersten geçemezsiniz.. Diplomayı da rüyanızda görürsünüz.
Söylememe gerek var mı bilmiyorum.. O geri kafalarınız almayabilir.
Ama lise diplomasını rüyanızda görürseniz üniversiteyi de artık inandığınız öbür dünyada görürsünüz.”
Evet, Madımak üzerinden olayı ajite eden kim var ise.
Bakın, hepsi de, 28 Şubat darbeci generallerinin tahliyesini istiyorlar..
Madımak olayının yıldönümünde, dün yaygarayı basıyorlardı:
“Sivas’ta 30 yıl önce 33 aydını katledenler...”
Hiç hatırlatmamıza gerek yok, “İnsan insandır.. Yaşı 14 de olsa, 84 de olsa.. İnsan öldürmek, topluca insanlığı öldürmektir. Ama niye 14 yaşındaki çocukların, hatta yabancı turistlerin bulunduğu bir grubu toptan ‘aydın’ olarak tanımlıyorsunuz ki? Yapmak istediğiniz nedir?”
Hatırlatmamıza gerek yok. Cevabını beklememize de gerek yok:
“Madımak’ın intikamını alıyoruz” diyerek, 2 Temmuz’dan üç gün sonra, 5 Temmuz 1993’te Başbağlar’da köylüleri toplayıp, kafalarına keleşlerle kurşun sıkarak öldürenleri, bugüne kadar hangi solcu kınadı?
Ataol Behramoğlu’na, 6 yıl önce, Madımak üzerinde anlatımlarda bulunduğu bir sırada, “Peki Başbağlar hakkında ne düşünüyorsunuz” denilmişti de..
“Başbağlar’da ne oldu ki” cevabını vermişti.. Madımak’taki çocukları bile “aydın” diye bize tanıtanlar, Başbağlar’da ne olduğundan habersizler..
Madımak’ta “33 aydın” öldü de..
Başbağlar’da öldürülen 33 kişi ne idi?
Onları insandan saymıyor musunuz?
Madımak’ın yıldönümü sebebi ile dün Sivas’ta, 30 yıl önce ölenleri anma törenleri vardı..
Madımak’ta 35 kişi öldü..
35 kişinin ölmesinin anılması sırasında, “Sivas’ı Unutma Unutturma, Sivas Şehitleri Ölümsüzdür, Katiller halka hesap verecek, Sivas’ın hesabı sorulacak, Sivas’ın ışığı sönmeyecek” sloganları atıldı.
Gerçek failleri bulun, hesap sorun, biz de sizinle birlikte hesap soralım..
Ama sizler, 35 kişi değil, bu ülkede 50 bin insanın katili teröristbaşı Apo için, “Siyasi mahkum” derseniz.
1993’te Sivas’tan dolayı cezaevine girenlerin (Olayın asli failleri olmadıkları halde) cezaevinden çıkarılmaması için binbir iftira ile algı üretir, ama 50 bin insanın katili Apo için, “Tecrit altında. 25 yıl çok uzun süre kesintisiz hapiste aldı. İnfaz yasası geçerli olsa, çoktan tahliye olurdu” derseniz..
Kusura bakmayın.. Sivas’ta ölenler için binlerce defa taziyemi sunarak söylüyorum.
Aile yakınlarını dışarda tutarak söylüyorum..
Merdan Yanardağ ve ona güzelleme yapanları kastederek söylüyorum..
Ben size “Ahlaksızsınız. Sahtekarsınız” derim..
Siz teröristbaşı Apo’ya “siyasi mahkum” derseniz..
Madımak’tan dolayı suçsuz yere cezaevinde olanları boşverin.. Onlar zaten suçsuz yere cezaevindeler.. Ama, “Madımak’ta yangını ben çıkartmıştım. Bilerek çıkarttım. 35 kişi ölsün diye yangını çıkarttım” diyen gerçek katil ortaya çıkarsa, birisi de onun için “Siyasi mahkum” derse, Merdan Yanardağ için özgürlük isteyen CHP’liler ve avanesi ne der acaba?
CHP’den Grup Başkanı Özgür Özel, Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Ankara Milletvekilleri Murat Emir ve Aliye Timisi Ersever ve daha niceleri, Madımak Oteli’ne kadar “Şeriata Karşı Laiklik, Zulme Karşı Adalet” yürüyüşü yapmışlar..
Hepsine birden sesleniyorum..
Sizler, 50 bin kişinin katili için özgürlük isteyen Merdan Yanardağ’ın kapısına gidip, “Senden, PKK’dan, PKK’nın tüm mensuplarından, katillerden hesap soracağız” demedikçe, sizin Madımak’ta ölenlere sahip çıktığınıza, beni nasıl inandıracaksınız?
Madımak’ta ölenlere sahip çıkıyorsanız, PKK’nın katlettiği 33 er için niye bir ay önce bir kınama mesajı yayınlamadınız. Yayınlayamadınız.
Ataol Behramoğlu’nun “Başbağlar’da ne oldu ki?” sorusu gibi, şimdi siz de bana “33 ere ne olmuş ki” diyebilirsiniz..
Ben size hatırlatayım..
Madımak olayından 1.5 ay önce.. 24 Mayıs 1993 günü.. Bingöl-Elazığ kara yolunda.. Usta birliklerine giderken, sivil ve silahsız 33 er, PKK’lı teröristlerin yol kesmesi sonrasında şehit edildi..
30 yılın olaylarını saymıyorum.. Madımak’taki ölümlerden 1.5 ay önceki derin katliamı hatırlatıyorum..
10 taneniz, 20 taneniz değil.. Bir taneniz bile, “33 erin öldürülmesini kınıyoruz. Katliamın faillerinden hesap sorulsun” demediniz. Diyemediniz..
Tam aksine, katillerin başındaki adam için “Cezaevinde çok kaldı, tahliye edilsin” diyen adamı ziyarete gittiniz..
Sizler, ölü istismarı yapıyorsunuz..
Ölen sizden ise, bir olayı bin gösteriyorsunuz.
Öldüren sizden ise..
Katile/teröriste hürriyet istiyorsunuz..
Dürüst değilsiniz..
Riyakarsınız..
İlkesizsiniz..