İtiraf
ABD Başkan Adayı Joe Biden’ın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye için kullandığı akıl, izan ve siyasal ahlak dışı sözler ülke gündeminin ağırlık merkezine yerleşti.
Eski Türkiye’yi, emir alıp el bağlayan siyasileri bilen ve özleyen Biden’ın Türk siyasetine dair küstah ve hadsiz değerlendirmeleri devletimizin varlığına, egemenlik haklarına, milli iradenin takdir ve tercihine alenen bir saldırı ve düşmanlıktır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmeyi hedeflemesi, bunu darbeyle değil de muhalefeti destekleyip seçim yoluyla yapılması gerektiğine vurgu yapması da alçak bir plandır.
ABD’de Başkan adayı olabilmiş müstevli artığının Türkiye üzerinde hesap yapması, siyasi oyunları aklından geçirmesi, kumpas peşinde koşması tam bir kokuşmuşluktur.
Emperyalist, kanlı katil ABD’nin lekeli meşrebi ve karanlık mizacı bilinen Başkan Adayı Biden’ın dile getirdiği bu alçak plan bugüne kadar darbelerin, müdahalelerin, krizlerin, terör eylemlerinin ve demokrasi karşıtı arayışların gerisinde kimlerin olduğunu da esasen tescillemiştir.
Türkiye üzerindeki kirli emellerini küstahça dile getiren Pedofili şüphelisi Biden’ın ülkemizin egemenliğini ve bağımsızlığını, milletimizin demokratik tercihlerini seçim kampanyasının çerezi yapma gayreti, iğrenç ve ilkel gayesi toplumda da siyasi arenamızda da tepki topladı.
Türkiye, siyasi oyunlara malzeme yapılacak bir ülke değildir. Hiç kimse milli irademizi, demokratik tercihlerimizi ve halkın oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini sorgulayamaz.
Türkiye’yi doğru hedeflere taşıyan liderleri yok etmeyi kendilerine görev addediyorlar. Görünür hedefleri Erdoğan olsa da asıl hedef Türkiye’dir, çizilen çizgilerin dışına çıkmasını engelleme misyonudur. Asıl hedeflerini perdelemek için de geçmişte Menderes ve Özal’a yaptıkları gibi meseleyi siyasallaştırıp kişisel nefret üzerinden niyetlerini gizliyorlar.
Erdoğan liderliğindeki dizayn edilemeyen Türkiye’ye alışacaksın Ey Zavallı…
ABD bugün dünyada darbeler, katliamlar, insan hakkı ihlalleri, İslam dünyasında her türlü entrika, işgal ve yolsuzluk düzenleri gibi değerleri temsil ediyor.
Biden isimli saygısızın sözleri de ABD’nin Erdoğan’a nasıl baktığı ve onu devirmek için yapacağını söylerken şimdiye kadar neler yapmış olduğunu da itiraf gibi bir konuşma.
Bilmediğimiz ya da şahidi olmadığımız bir şey mi söyledi? Hayır.
Türkiye’ye karşı gittikçe yoğunlaşan siyasi, ekonomik ve diplomatik şantajların sebebi milletin desteği, Erdoğan’ın liderliğiyle, kendisine rol biçilen değil, oyunları bozan ve oyun kuran Türkiye›nin var olduğu gerçeğidir.
Yeni kurulan dünyada Türkiye’nin yerini alma çabasıdır.
Geçmişte içimizdeki kuklaları, hainleri kullanarak bu memlekette darbe yaparlar, bize istediklerini yaptırır bizi istedikleri gibi yönetirlerdi. Artık emir almayan, söz dinlemeyen, ülke menfaatleri için dört cepheye elleri uzanan bir Ankara vücut kimyalarını bozuyor.
Adamlar ah çekerek eski Türkiye’yi özlüyor, eski günlerin hasretiyle yanıp tutuşuyor.
Erdoğan iktidarda olduğu müddetçe Türkiye’nin kontrol edilemeyeceği, söz dinlemeyeceği gerçeğini görüyor ve biliyorlar. Mazlum milletlerin umudu haline gelen Erdoğan’ı devirmek elzem diyorlar. Bunu da millet menfaatleri için doğal görüyorlar.
Türkiye son 19 yılda her alanda çağ atlarken, dış politikada da dünya devlerini dize getiren bir askeri ve diplomatik başarı örneği sergiliyor.
Türkiye’nin Libya ittifakıyla Afrika kıtasında sömürü düzenlerini bozacağını görüyor, yüzyıl önce haçlı Siyonistlerce yıkılmış İslam dünyasına nefes vereceği gerçeği uykularını kaçırıyor.
Dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmayı, yerli ve milli donanımıyla küresel bir askeri güç olmayı, tarımda kendine yeten ülke olmayı, bölgesel ve küresel düzeyde güçlü bir aktör olmayı hedeflemesi planlarını bozuyor.
Kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi teknolojisini geliştiren, dışa bağımlılığı azalan, ekonomik kapasitesini geliştiren, kendi silahlarını üreten bir Türkiye’nin varlığı onları mutsuz ediyor.
Doğu Akdeniz’de yeraltına ulaşma ihtimalimiz uykularını kaçırıyor. PKK ile mücadelede nihai noktaya gelip, terör örgütünün kökünü kazımamızdan rahatsız oluyorlar. Libya’da bizim kazanmamız onların kaybetmesidir.
Demokratikleşme çalışmaları, yerli ve milli savunma hamlesi, IMF’ye borcun kapatılması, siyasi ve ekonomik istikrar, bunları ziyadesiyle rahatsız etti.
Enerji bağımlılığımızı azaltmaktan korktukları için nükleer santralimize karşı çıkıyorlar, Doğu Akdeniz’deki sismik araştırmalarımızdan rahatsızlar.
İHA/SİHA’larımızla bağımsız ve bağlantısız yaptığımız askeri operasyonları gördükleri için silah sanayiinin yerlileşmesinden korkuyorlar.
Yerli ve milli olmayı tercih ettiği için Erdoğan’ı sevmiyorlar. Bunun için muhalefetle işbirliği yapıp Erdoğan’ı devirmek istiyorlar.
Bizim kazancımızı kendi kayıpları gördükleri için Gezi’yi destekliyor, Sorosçu STK’lara para yağdırıyor, FETÖ’cülere kucak açıyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği bunun mücadelesidir.