Doğru söyleyeni dokuz köyden kovamayacaksınız
AK Parti’nin kendini yenileyerek ve değiştirerek yoluna güçlü bir biçimde devam edebilmesi için içeriden bir “dost”un önerilerini küçük rötuşlarla köşeme taşıyacağım.
“AK Parti’nin geçmişte yaptıklarını değil, asıl AK Parti’yi geleceğe taşıyacak yeni zihniyeti ve süreçleri konuşmak daha anlamlıdır. Geçmişle yaşamak halkta artık hiçbir heyecan oluşturmuyor. Tersine tepki topluyor.
Eski tarz siyaset anlayışından veya ilişkilerinden beslenen eskimiş aktörler kendilerini hâlâ değerli ve vazgeçilmez göstermek için tepkilere neden olan açıklamalarda bulunuyor.
Özellikle lidere vurgu yapan açıklamalarla dava şahsileştiriliyor. Bu açıklamalar lidere sadakatle, dava ahlakıyla yapılmıyor. Aksine lider eksenli mesajlar üzerinden kendileri için siyasi ikbal arayışını haykırıyorlar. Bu da AK Parti’yi dava olarak görenleri rahatsız ediyor.
AK Parti herhangi bir siyasi parti değil bir dava hareketidir.
AK Parti’yi şahsi ikballeri için bir işlevsel araç olarak görenler saltanatlarını korumak için mecburiyetten Erdoğan’cı görünüyorlar. O yüzden de liderin partisi gibi bir algı oluşuyor ve AK Parti dava olmaktan çıkıyor.
AK Parti bir dava partisidir. O davanın lideri de Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan bu kutlu davanın aynı zamanda bir neferidir de. Dava onunla başlamadığı gibi onunla da bitmeyecektir.
Erdoğan’ın liderliği sadece Türkiye için değil dünya Müslümanları ve mazlumları adına olmazsa olmaz önemdedir.
Erdoğan davayı öne koyup şahsını ikincil plana attıkça birileri Erdoğan’ı davanın üstünde görüp, AK Parti’yi de sadece bir parti olarak konumlandırdığında Erdoğan’ı ve AK Parti’yi var eden zemini ortadan kaldırmış oluyorlar.
AK Parti içindeki AKP’liler davaya ciddi zararlar verdi. AKP’lilerin Erdoğan’cılık tasavvuru gerçekte şahsi ikballe alakalıdır. Bir yere gelemedikleri veya getirildikleri yerden alındıkları andan itibaren Erdoğan’a düşman kesiliyorlar.
AK Partililerin Erdoğan tasavvuru ise Allah rızası ve dava şuuru üzerine oturur. Onlar Erdoğan’ı davanın lideri olarak gördüğü için, Allah için severler. Onlar dava adamıdır, hizmetleri ve gayretleri dava içindir. Makam ve görevleri değiştiğinde Erdoğan’a sadakatleri devam eder.
O yüzden AK Partililerin gözünde dava şahıslarla kaim değildir. Lakin lider davanın kaim olması için olmazsa olmaz önemdedir.
AK Parti’nin içine sızan dava şuurundan yoksun unsurlar güç elde etmek için AKP’lileştiler. Bunların AK Parti’de isim ve resimleri fazlasıyla öne çıktığı için bu kez dava bilinciyle hareket eden AK Partililerin tepkisini çektiler. Kimileri bırakıp gitti. Kimileri de gitmek için vakit kolluyor.
AK Parti rotasını yeniden belirlemelidir. Küresel değişim ve dönüşüm sürecine uyumu yakalamış, kendini ve teşkilatlarını yenileyerek ülkenin ve bölgenin sosyolojik gerçeklerine göre politikalar belirleyip buna göre eylem planını devreye sokan bir AK Parti’ye ihtiyaç var.
AK Parti’yi güç devşirilecek bir parti olarak değil, bir dava olarak görecek mütevazı millet evlatlarına ihtiyaç var.
AK Parti’nin her dönemin adamlarına veya her partiye gidebilecek adamlara değil, dava şuuruna sahip sadık ve ehliyetli isimlere ihtiyaç var.
Yeni hükümet sistemine uygun yeni bir zihniyet, yeni bir siyaset tarzı ve yeni bir teşkilatlanma modeli zarurettir.
Belediye başkanları ve milletvekilleri partiyi yerelde belirleyen veya onların üstünde güç sahibi olan kimseler olmaktan çıkarılmalıdır.
Belediye başkanları partilerinin belirlediği ilkeler doğrultusunda sadece belediye hizmetleriyle meşgul olmalıdır. Milletvekilleri partilerinin emrinde kendi seçim bölgelerinde gerekli çalışmaları yapmalı. Yasama faaliyetlerinin yanı sıra tek işleri seçmen toplulukları olmalıdır…”
AK Parti için teşkilattan medyaya, siyasetten ekonomiye kadar her kesimde bir beklenti, bir değişim isteği oluştu. Mensubiyetinden onur duyduğu partide var olan yanlışları, hataları, haksızlıkları içlerine sindiremeyen ve haksızlık karşısında susmak istemeyen Mehmet Metiner toplumun ve kamuoyunun beklentisini sahaya yansıtmak için dostane konuştu.
Etik, ilkesel, reel politik anlamlar yüklenmiş beklentileri kişiselleştirilerek ortamı zehirlemek isteyenlere fırsat vermemek adına demokrasi, değişim, reform gibi talepleri beklentisiz ve dostane bir yürekle içeriden birisi olarak dışarıdan bakış açısıyla dillendirmesi her nedense birilerini gerdi.
Oysa şurası bir gerçek ki, AK Parti’nin siyasi dostluklara, yol arkadaşlığına, bilgece dile getirilecek tezkiyelere, vicdan muhasebesine, sevgiyi ve dostluğu yeniden keşfedişe ihtiyacı var.
Küçük hesaplar sayfasını kapatma, küçük hesapların peşinde koşanların defterini dürme, ülkenin ve milletin zamanının ve azminin onlardan korunmaya, kurtarılmaya ihtiyacı var.