• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Akif Bedir
Akif Bedir
Akif Bedir
TÜM YAZILARI

Bak şu konuşana

23 Aralık 2020
A


Akif Bedir İletişim: [email protected]

Bütçe görüşmeleri pandemiye rağmen meclisin şanına yakışır şekilde(!) hareketli geçti. Siyasi dalaşmalar işin doğasında var, fakat CHP’nin atraksiyonları, siyasi cambazlıkları komedi ötesi idi.

Erdoğan’a duydukları öfkeyi, ülke nefretine dönüştüren bu zihniyetin temsilcileri “genlerinde olanın gereğini yaparak” Türkiye aleyhine, millet aleyhine olan her şeyi savunur oldu. 

1950’den beri Türkiye’deki hiçbir seçimi kazanamayan CHP’nin sözcüsü, Cumhurbaşkanı’na “diktatör bozuntusu” diyebilecek kadar afalladı.

Hızını alamayan lejyonerler orduya “satılmış”, Türk askerine “paralı asker” diyebildi. Biden’dan, Haçlı Batı’dan medet ummaları da cabası. 

Şeb-i Arus’u Türkçe okutmak gibi siyasi bir maskaralık yapıp, yalan yanlış ile gündemi değiştirme çabalarıyla milletin gözünde olmayan değerlerini hiçleştirdiler.  

Toplum üzerinde siyasi ve düşünsel hegemonya kurma adına paranoyal kuşkuları, vehimleri, hayali korkuları sonucu ellerinden giden kişisel imtiyazlarını geri almak için siyasi şarlatanlık yapmayı hak kabul eden CHP zihniyeti partilerindeki taciz ve tecavüzlerden hiç bahsetmiyor. 

Ülkeyi bölmeyi hedefleyen, 40 yıldır Mehmetçiğe kurşun sıkan PKK’nın siyasi ayağı HDP’yle ortaklık kuran, darbeciliğin adını demokratlık, ihanetin adını özgürlük, mandacılığın adını halkçılık koyanların millet nezdinde inandırıcılığı kalmadığı için bütün bu şarlatanlıklara millet sadece gülüyor. 

Kendileri gibi düşünmeyeni “göbeğini kaşıyan adam” diye karalayan, her seçim döneminde, “benim oyum ile dağdaki çobanın oyu bir olmamalı” diye homurdanan, kendilerini desteklemeyen seçmeni cehaletle suçlayan, daha da kötüsü bu millete “eğitilebilir cahil” muamelesi çekip kendisini ülkenin gerçek sahibi görenlerin, titreyip kendilerine gelerek lisan-ı münasip ile konuşmak, tartışmak, düştükleri bataktan kurtarmak yerine siyaset çukurundaki çırpınışlarını millet hayretle izliyor. 

Atatürk istismarının arkasına sığınıp imtiyaz hayaliyle yaşayanları halkımız ciddiye de almıyor, yüz de vermiyor.

İnönü’den itibaren Atatürk’ü kalkan yaparak toplumu ayrıştıran, milli manevi değerleri ile bir türlü barışık olamayan bu kirli, çamur zihniyeti iyi tanıyan asil milletimiz bunlara itibar etmeyerek cezalandırıyor. 

Tek parti devrinde Kur’an-ı yasaklayan, 1400 yıldır Arapça okunan ezanı katleden, “zihin haritası”nda dindar nesil düşmanlığı hep bulunan bunlar değil mi? 

Darbelerden nemalanıp darbecileri savunan, 28 Şubat’ın sahte kahramanlarına sahip çıkan, başörtü düşmanlığıyla öne çıkan insafsızları milletvekili yapan, seçim meydanlarında tesettürü ayaklar altına alanlara fırsat veren bu zihniyet değil miydi?

Milleti dininden uzaklaştırıp putperestleştirmek ve kolayca idare etmek arzusuyla laikliği kendilerine kalkan yapan, “laiklik elden gidiyor”, “irtica hortladı” paranoyasıyla defalarca milli iradeye tecavüz eden bunlar değil mi?

Camileri ahır yapan, insanları sırf şapka takmadı diye idam eden sonra da dalga geçer gibi yargılayan İstiklal Mahkemeleri bunların eseri değil mi?

Ateşler salarak, lanetler okuyarak, ağlayarak, beddua seanslarını yöneterek kendi sürüsünü yönetip, yönlendiren “okyanus ötesi kahini”yle Türkiye’nin en kirli ittifakını kuran bunlar değil mi?

“Köylü un çuvalına benzer, vurdukça tozar” diyen de İsmet İnönü değil miydi?

“Halkçıyız” deyip halkı tanımayan, milletin inancına, tarihine, kültürüne hakaret eden, Atatürkçülük maskesini silah olarak kullanıp her türlü yalanlarını, her türlü kirli tezgâhları kuran bunlar değil mi?

Aynı dili konuşan, aynı dine mensup, aynı tarihi ve kültürü paylaşan insanları, siyasi beklentileri, çıkarları yüzünden sınıflara bölen, demokrasiyi partilerinin koruyucu kalkanı, partilerine mensup “mutlu azınlık” grubunun yaşam standardını koruyucu bir araç olarak görüp kullanan bunlar değil mi?

Milletin hayrına olan her düzenlemenin karşısında duran, TBMM’nin saygınlığına gölge düşürecek her türlü eylemin içinde yer alan, siyasetini sadece Cumhurbaşkanı ve AK Parti’ye hakaret üzerinden dizayn eden anlayış CHP zihniyeti değil mi?

Bunlar ülkenin hayrına olan her işi AYM’ye götürmekte ünlü değil mi?

Milleti dinden uzaklaştırmak için dilimizle, yazımızla oynayan, eskiye ait bütün aidiyetlerimizi, alışkanlıklarımızı, örf ve adetlerimizi ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapan 150 yıllık köhne izan, çağ dışı kafa CHP zihniyeti değil mi?

Şehirdeki valiyi CHP il başkanı olarak atayan, açık oy, gizli tasnifle seçim yapan, yüzlerce yıllık kayıtlarımızı atık kâğıt diye Bulgaristan’a satan bu kafa değil mi?

Karşıya çamur atmadan önce, kendi üzerinizde kalıplaşmış necasetten kurtaracaksınız ki sözleriniz anlam bulsun. Yoksa söylemleriniz boş laftır.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okure

Köşe resminizi bir güncelleyen yok mu. Sıfatınız belli olmuyor

feyiz bük

Okureyi komik ama haklı buluyorum.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23