Tartışmanın merkezi Fenerbahçe, soykırımın merkezi Gazze
Tartışmanın merkezi Fenerbahçe, soykırımın merkezi Gazze
AHMET GÜLÜMSEYEN
Fenerbahçe’de eylül ayında yapılacak başkanlık seçim çarkı, dün ne ise bugün de aynı şekilde işletiliyor. Her defasında futbolun toplumları ‘uyutan’ tarafına vurgu yaparken, diğer yandan sarı-lacivertli renklerin sevgi seline katılan milyonların olmasından dolayı, görülmesi gerekeni görmek, gerçekleri gözler önüne serilmesi önem taşıyor. Hafta sonu yapılan Yüksek Divan Kurulu toplantısındaki konuşmalar, Fenerbahçe’nin iyi yönetilmediğini bir kez daha gözler önüne serildi. Spor Kulüplerindeki böylesine süreçler, idari ve mali açıdan sadece sarı-lacivertli camiayı değil, Türk futbolunun yanı sıra ülke ekonomisi ve sosyal yapısına zarar verdiğini söyleyebiliriz…
Fenerbahçe’yi yöneten eski ve mevcut isimlerin bir araya geldiği Divan Kurulunda konuşulanlar, sürecin vahametini ortaya koymaya yetiyor. Seçimde aday olmayacağını belirten eski başkan Aziz Yıldırım ne diyor, “Sadettin Bey burada aday olduğunu söylüyor, Hakan Bilal Kutlualp var. Bu kulüpte Aziz Yıldırım, Ali Koç, şu, bu olmasın. Gençler gelip bu kulübe sahip çıksınlar. Aksi halde gelecek tehlikede… 25 milyar lira borç var ama anlatmıyorlar. Seçime 2 ay var, anlatmıyorlar. Bu borcu anlat…” Ali Koç’un konuşmasının bir bölümünde geçen “Hocamız ve futbol aklına güveniyoruz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz ve önümüzdeki günlerde takımımıza kazandıracağımız transferler sportif akılla yapılıyor. Umuyoruz ki çok farklı bir Fenerbahçe izleyeceksiniz…” ifadeleri, geçmişte de söylenen ama karşılık bulmayan sözleri hatırlattı. Süreci takip eden aklıselim insan şunu düşünür; “Başkanlıkta geride bıraktığınız yedi yılda, futbolda şampiyonluk yaşamamanıza rağmen halen çıkıp ‘Hocamızın aklına güveniyoruz’ diyorsanız, kulüp borcunun 25 milyar olduğundan dem vurulurken, kürsüye çıkıp kendinizi savunuyorsanız, hakikaten pes doğrusu!” Bu söylediklerimizden ikna olmayanlara bir başka soru; ‘Ali Koç döneminin üçüncü seçimi. En son seçim Haziran 2024 yılında oldu ise, Eylül 2025 yılındaki Koç’un dördüncü kez seçimi gitmesi de ne oluyor?’ Başkanlık seçiminin her yıla yakın bir zamanda tekrarlanması, Fenerbahçe’nin bundan daha kötü yönetilemeyeceğinin bir ispatıdır, vesselam…
ORMAN YANGINLARI, FETÖ VE TERÖRİST İSRAİL
Futbolun toplumları bu kadar meşgul ettiği süreçte, insanlığı ilgilendiren olayların gölgede kalmaması gerekiyor. İşte o gerçeklerden bir tanesi de ülkemizdeki orman yangınları. “Kıyamet kopacağını bilseniz dahi, elinizdeki fidanı dikiniz” diyen bir Peygamberin Ümmeti olarak, ormanlarla birlikte içimiz yanıyor. Duamız bu yangınların en az hasarla atlatılması. İsteyerek veya istemeyerek, yangınların çıkmasında en önemli unsur, insanoğlu. 1 Haziran’dan bugüne çıkan orman yangınlarında 149 şüpheliden 38’i tutuklanmış. Tutuklananların arasında Fetöcü de var. Bu anlayış değil miydi 252 vatandaşımızı şehit edip, 2740 vatan evladını yaralayan. Fetö gibi terör örgütü mensuplarını bu yangınlara sebep olan kıvılcım rolü oynamaları, hainlerin hak ettiği cezayı almadığı takdirde, ileride nasıl büyük bir tehlikeye dönüştüklerini ispatıdır…
Ülkelere, şehirlere ateş düşürenlerin bir başka ismi Siyonistler. Katil terör örgütü İsrail, Müslüman toprakları Filistin’de kan akıtmaya devam ediyor. Gazze şeridine yapılan İsrail saldırılarında şehit olanların sayısı 59 bin 821, yaralı sayısı ise 145 bin 233. Bunlar resmi olanlar.Her gün onlarca Filistinli tutuklanıyor. Cezaevlerinde on binin üzerinde Müslüman, işkence görüyor. Açlığın bir savaş silahı, insani yardımın ölümcül tuzak olarak tanımlandığı, İsrail terör örgütü ablukası altında kuru bir ekmeğe muhtaç bölgede açlıktan yaşamını yitirenlerin sayısı 147’ye ulaştığı, savunmasız ve mağdur coğrafyadan gelen haberler arasında. İşgalci İsrail’in bakan unvanı altındaki katillerin “Gazze tamamen işgal edilip, Yahudileşmeli” sözleri, İslam topraklarında yaşanan vahşete ‘dur’ denilmediği takdirde, bundan sonra da artarak devam edeceğini yansıtması, maalesef…