“Ölüm döşeğindeki ‘vesayet’ belki son bir çılgınlık yapabilir ama 10 Ağustos kaçınılmaz ölüm günüdür.” Okay Gönensin, “Su yolunu bulur” başlığı altında yazıyor...
Başka bir ihtimal yoktu, hiç olmadı. Toplumsal olaylarda da, insani olaylarda da esas süreçler suyun yolunu bulması gibidir. (..)
Tayyip Erdoğan‘ın siyasi hayatının net bir çizgisi var. Dünyanın en hızlı değiştiği bir dönemde siyasetin her basamağında oldu ve girdiği her seçimi kazandı. (..)
Bu duvar sadece duygularla oluşmadı, adaylığının açıklandığı toplantı bile titiz ve ayrıntılı bir çalışmanın ürünü. Müziğinden logosuna kadar bütün unsurlar kazanma azmini, kararlılığını gösteriyor. (..)
“Vesayet”in ölüm günü
Daha önce de “vesayet”in istemediği cumhurbaşkanları oldu. Celal Bayar hapse atıldı, idamdan zor kurtuldu. Turgut Özal’a suikast yapıldı.
Abdullah Gül de “vesayet”in karşı koymasına rağmen siyasetin sağlam durmasıyla seçildi, yedi yıllık görevine tartışmasız bir başarıyla imza attı.
Şimdi “vesayet”in hapse attığı, “muhtar bile olamaz” diye sevindiği bir kişi halkın oylarıyla cumhurbaşkanı olacak.
Bu “vesayet”in ölümüdür. Ölüm döşeğindeki “vesayet” belki son bir çılgınlık yapabilir ama 10 Ağustos kaçınılmaz ölüm günüdür.
Okay Gönensin, VATAN
Akit Arşiv sayfasından alıntıdır.