• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Vesayetçiler Türk-Kürt kardeşliğinden rahatsız! Terörsüz Türkiye kimyalarını bozdu

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
Vesayetçiler Türk-Kürt kardeşliğinden rahatsız! Terörsüz Türkiye kimyalarını bozdu

İktidarda oldukları dönemde inkâr, asimilasyon, olağanüstü haller, örfi idare, İstiklal Mahkemeleri ve sıkıyönetim uygulamalarıyla Kürtler ile Türklerin arasını açan vesayet odakları, terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma kararının ardından faşist yüzünü bir kez daha gösterdi. Zorunlu iskan, sürgün, yakılan köyler, faili meçhuller, dışkı yedirmeler ve işkencelerle PKK terörünün doğuşuna zemin hazırlayan malum zihniyet, nefret diline sarıldı.

Osmanlı’da olmayan, Jön Türk Devrimiyle filizlenen ve Cumhuriyet’in ilanıyla başlayan “Kürt sorunu”nu iktidarda olduğu dönemde baskı politikaları, inkâr, asimilasyon, olağanüstü haller, örfi idare, İstiklal Mahkemeleri ve sıkıyönetimle büyüten CHP zihniyeti, PKK’nın fesih kararının ardından faşist yüzünü bir kez daha gösterdi. Zorunlu iskân politikası kapsamında yaşanan sürgünler, yakılan köyler, faili meçhuller, dışkı yedirmeler ve işkencelerle PKK terörünün doğuşuna zemin hazırlayan ve vesayet eliyle Kürtçenin yasaklanmasına bile göz yuman zihniyet, PKK’nın fesih ve silah bırakma kararı aldığı kongrede, Lozan ve 1924 Anayasası vurgusu yapması üzerine deliye döndü. Tarihçiler ise farklı düşünüyor...

LOZAN TAPU MAPU DEĞİLDİR

Konuya ilişkin Akit’e değerlendirmede bulunan Tarihçi Yazar Mustafa Armağan, şunları söyledi: “Lozan Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur sözü bir itiraftır. Biz öz vatanımızın tapusunu bir yerden mi aldık? İngiltere, Lozan Antlaşmasını onaylamazsa (Hilafet kaldırılana kadar onaylamadı) bu topraklar üzerindeki mevcudiyetimiz geçersiz kalacaktı. Vaziyet bu kadar vahimdi ve tam da bu sebeple Lozan ‘zafer’ olma ihtimali bulunmayan müzakerelere sahne olacaktı. Sonuçta Misak-ı Milli’ye dahil olan 12 Ada, Batı Trakya, Musul, Halep, Antakya, Kıbrıs gibi kayıplarla çıktık Lozan’dan. Ayrıca Boğazların kontrolü de bizde değildi.

Öte yandan; Türkiye Cumhuriyeti ancak Lozan’a rağmen vaziyetini sağlamlaştırabildi, Lozan sayesinde değil. Bugün Antakya bizde. Neden? Lozan’ı deldiğimiz için. Boğazlar üzerinde kontrol bizde. Neden? Montrö ile Lozan’ın Boğazlar Sözleşmesini iptal ettirdiğimiz için. Kıbrıs’ta askerimiz ne arıyor? Lozan’ın 20-22. maddelerini değiştirdiğimiz için. Biz son 102 yılda Lozan’ı defalarca deldik, milli menfaatimiz gerektirirse defalarca da deleceğiz. Dolayısıyla ‘Lozan Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur’ sözü ne kadar geçersizse ‘Lozan’ı deldirmeyiz’ sözü de o kadar mantıksızdır. Ne yani? Yarın öbür gün Yunanistan bize Meis adasını vermeye kalksa ‘Lozan’ı deldirmeyiz’ gerekçesiyle almayacak mıyız? Böyle bir ahmaklık olur mu? Velhasıl önümüzdeki süreçte tarihin unutulmuşlar mezarlığını boylayacak fosillerin dansıdır seyrettiğimiz.”

TERÖRSEVİCİLER RAHATSIZ

Tarihçi Yazar Yılmaz Altunsoy da, şunları dile getirdi: “50 yıllık PKK terörünün profesyonelce bir çaba ile ve gayretle sona erdirilmiş olması bir kısım vatansızları, bir kısım PKK sevicileri rahatsız etmişe benziyor. Bu güzel çabalara destek vermek yerine türlü bahanelerle başarıya gölge düşürmeye çalışanlar var. Bu kesim, PKK’nın kendisini feshetmiş olmasıyla sanki Lozan’dan taviz verilmiş gibi saçma bir argüman ortaya koyuyor. Lozan vatanımızın çok önemli parçalarının hudutlarımız dışında kalmasını sağlayan bir esaret belgesidir. Memleketin tapusu değildir. Asgari vatan tanımının yapılmış olduğu Misakı Milli’nin yüzde 30 daha azına razı olduğumuz bir belgedir. PKK terör örgütü ile baş etmiş olmamız ve Türkiye’nin gücü karşısında bu terör örgütünün diz çökmüş olması, silah bırakmış olması, şu anki fiili vatanımız olan 800.000 kilometrekarenin düşman işgalinden ve terör belasından kurtarılması bağlamında Lozan’ı her şeyden önce teyit ve tasdik etmektedir.

PKK YERYÜZÜNDEN TEMİZLENMELİ

Ancak bu yeterli değildir. PKK’nın hem Suriye, hem de Irak’ta da silah bırakmış olması bize aslında asgari vatan olarak görmüş olduğumuz Misak-a Milli’nin de yolunu açmaktadır. Hükümetimizin savunma ve diplomaside bu kadar devasa işleri başarmış olması bize gösteriyor ki bu millet Allah’ın izniyle bütün ümmetin içinde yaşamış olduğu coğrafyayı himaye etmek ve korunmakla da görevlendirilecektir. Bu millet 800.000 kilometrekarelik bir sahaya yani bir tabuta konulacak bir millet değildir. Önümüzdeki günler öyle anlaşılıyor ki Lozan’da kaybetmiş olduğumuz Musul, Kerkük, Halep, Adalar Denizi’nin adalarının yarısı, Batum, Batı Trakya, Kıbrıs gibi konularda da çok ciddi manada kazanımlar elde edeceğiniz günler olacaktır. PKK terörünün silah bırakmış olması, aynı zamanda PKK üzerinden Türkiye’yi kuşatmaya çalışan ve arz-ı mevud yolunu açmaya çalışan siyonist İsrail’in de emellerini kursağında bırakmıştır. Türkiye coğrafyanın huzurunun teminatıdır.”

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Vay vay

Niye ki.. Şimdiye kadar kardeş değil miydik...1000 yıldır birlikte yaşıyoruz...Pkk nin silah bırakmasına mi bağlı kardeşliğimiz...Pkk bu kadar güvenmeyin derim, sonra aldatıldık, kandırıldık demeyin...

ziyaretcİ

Bu ülke bu Güne kadar iyi ayakta durmuş ülke karşıtlarının cirit attığı bir ortamda heeşey vatan icin.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23