Sabra ve Şatilla, direniş bilincinde ümmete göre fersah fersah ileride… Bir evin duvarlarını Hamas afişler süslerken hemen yanındaki bir başka binada El-Fetih’in afişleri dikkat çekiyor. Hamas Lübnan Temsilcisi Ali Bereke, “Lübnan’daki Filistinlilerin Filistin’e dönmekten başka hiçbir siyasi emelleri yok. Filistinliler olarak bizler, bunun siyasi ve mukaddes bir hakkımız olduğunu ifade ediyoruz. Biz Filistin haricinde Lübnan yahut hiçbir devlette yaşamak istemiyoruz” diyor.
“TÜRK VE MISIRLI YOK ÜMMET VAR”
Kampta ilerlerken, kamp içindeki mihmandarımızdan bizi buradaki yaşlılarla tanıştırmasını istiyoruz. Belki, Siyonistlere karşı savaşmış biriyle görüşebiliriz… Bir eve giriyoruz. 90 yaşında nur yüzlü bir amca ile karşılaşıyoruz, adı Mahmud Halil Şadi… Ekibimizden Mısırlı Ahmet Yusuf, bizi Mahmud amcaya tanıtıyor. Bizim Türk, kendisinin Mısırlı olduğunu söylediğinde, “Türk ve Mısırlı diye bir şey yok. Ümmet var. Ümmet, Filistin’i unuttu ve kimliklere bölündü” diyor. Mahmud amca, Sultan II. Abdülhamid Han’ı da rahmetle anıyor, onu halen dualarında eksik etmediğini söylüyor ve Theodor Herzl ile Abdülhamid arasında yaşanan pazarlığı bilmediğimizi farz ederek tekrar anlatıyor. Mahmud amcadan müsaade alıp kalkmak istiyoruz ama Türkiye’den insanların gelmesi onu öylesine mutlu etmiş ki, tokalaşmak için verdiğimiz ellerimizi geri bırakmıyor…
FİLİSTİNLİLERE DIŞARIDA BİLE RAHAT YOK
Kamplarla alakalı araştırmalarımızı derinleştirdiğimizde Filistinlilere dışarıda bile hayat hakkı tanınmadığına bir kez daha şahitlik ediyoruz. 1970’li yıllarda Lübnan’da 15 kamp bulunurken, Siyonistler’in bombalamaları sonucunda bugün 12 kamp kalmış. 1948 yılında 120 bin Filistinlinin yaşadığı Lübnan’da bugün 470 bin Filistinli mülteci yaşıyor. Lübnan’da pek çok insanî hak dahi Filistinlilere tanınmıyor. Kamplarda zor durumda yaşayan Filistinliler, son dönemde Suriyeli mültecilerin bu bölgelere göç etmesiyle birlikte ev ihtiyacı doğuyor. Suriyeliler de Filistinlilerden oda kiralayarak başlarını sokacakları küçük de bir olsa ev sahibi oluyorlar.
FİLİSTİN’E DÖNMEKTEN BAŞKA HİÇBİR SİYASİ PROJEMİZ YOK
Kampları dolaştıktan sonra Hamas Lübnan Temsilcisi Ali Bereket’le konuşuyoruz. Bizden kamplara ilişkin izlenimlerimizi aldıktan sonra, “İngilizler 1927 yılında Filistin topraklarını işgal ettikten sonra bu toprakları Siyonistler işgal etti. Ortadoğu’daki bütün devletler Osmanlı’dan bağımsızlıklarını ilan ederken, biz halen kanunî olarak Osmanlı tebaasıyız” diyerek başlıyor sözlerine…
“Lübnan iç savaşında Filistin kampları da büyük bedel ödediler. Lübnan’da Filistinliler büyük bedel ödediği gibi Lübnanlılar da İsrail işgalinde büyük bedeller ödedi. En son 2007 yılında yaşanan Lübnan İsrail savaşında da Filistin kamplarına yönelik bazı saldırılar oldu” diyen Ali Bereke, direniş bilinciyle sürdürüyor konuşmasını: “Şunu söylemeliyim ki, Filistinlilerin Lübnan’da siyasi hiçbir projesi yoktur. Buradaki Filistinlilerin Filistin’e dönmekten başka hiçbir siyasi emelleri yok. Filistinliler olarak bizler, bunun siyasi ve mukaddes bir hakkımız olduğunu ifade ediyoruz. Biz Filistin haricinde Lübnan yahut hiçbir devlette yaşamak istemiyoruz. Biz aslî diyarımız olan Filistin’e dönme projemize sarılmış durumdayız. Bizim Lübnan’da yahut Lübnan dışında başka bir devlette yaşamamız Filistinlilerin değil, Siyonistlerin ve Amerika’nın projesidir.”