Ankara Büromuzu ziyaret eden TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, bir doktor olarak 17 Aralık’la ilgili “Türkiye’nin masada kalması hedeflendi” teşhisinde bulundu. 17 Aralık’ın Gezi kalkışmasının devamı olduğunu belirten Ünüvar, Gezicilerin “HES’ler kapatılsın, Nükleer Santralden vazgeçilsin, 3. Köprü yapılmasın, 3. Havaalanı yapılmasın, şu şu valiler görevden alınsın” şeklindeki taleplerini hatırlattı.
AKİT/ANKARA - TBMM Sağlık Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı, AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Gazetemiz Ankara Bürosu’nu ziyaret etti. Ankara Temsilcimiz Yener Dönmez ile Ankara Haber Müdürümüz Fatih Akkaya’ya gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ünüvar, bir doktor olarak 17 Aralık’la ilgili “Türkiye’nin masada kalması hedeflendi” teşhisinde bulundu.
17 Aralık’ın Gezi kalkışmasının devamı olduğunu belirten Ünüvar, Gezicilerin “HES’ler kapatılsın, Nükleer Santralden vazgeçilsin, 3. Köprü yapılmasın, 3. Havaalanı yapılmasın, şu şu valiler görevden alınsın” şeklindeki taleplerini hatırlatarak, iç ve dıştaki birtakım mihrakların bu projeler dolayısıyla Hükümet’ten duyduğu rahatsızlığın 17 Aralık operasyonu ile iyice açığa çıktığını söyledi. Ünüvar, “Bir doktor olarak söylüyorum. Operasyon tıpta ameliyat anlamına gelir. 17 Aralık bir ameliyattır. Fakat bu ameliyatta sağlığa kavuşturmanın aksine Türkiye’nin masada kalması hedeflenmiştir” dedi.
AK PARTİ’NİN DİLİ BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR
Ünüvar şunları kaydetti: “Türkiye’nin tarihi, kaynakları, coğrafyası ve stratejik önemine baktığımız zaman, ülkemiz üzerinde birtakım güçlerin, birtakım organizasyonların hesap yapmaması mümkün değil. Türkiye ile öteden beri, sadece AK Parti döneminde değil, belki de yüzyıllardır ilgilenen insanlar, kimlikler var. AK Parti döneminde bu niçin daha çok konuşuluyor, çünkü AK Parti vesayet ortamını deşifre etmek üzere çok ciddi çalışmalar yaptı. Yani ülke üzerinde veya halkın getirdiği siyasi irade üzerine hiçbir oynanan oyunu kabul etmiyoruz şeklinde bir dil kullandı. Bu dili kullandığı için ve ona uygun hareket ettiği için, yani Türkiye’deki vesayet rejimini bitirmek üzerede ciddi çalışmalar yaptığı için birtakım odaklarca hedefe oturtuldu.”
GEZİ BUGÜNÜN İŞARETİDİR
Necdet Ünüvar, Gezi eylemlerinin bu hedefe oturtulmanın izlerinden biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Birçok hadisede bu hedefe oturtulmanın izini görebiliyoruz. Bazen çağın gerektirdiği koşullara uygun birtakım eylemler de olabiliyor. Bunlara darbe de diyebilirsiniz, darbeye teşebbüs de diyebilirsiniz. Gezi Parkı olayları bunlardan birisidir. Hatırlayın lütfen; sözde ağaç hassasiyeti ile başlatılan bir eylemde, neler neler talep ediyorlardı. Hatırlayın o zaman ki o talepleri. Bugünün de işaretidir o. Ne diyorlardı; HES’ler kapatılsın. Nükleer Santralden vazgeçilsin. 3. Köprü yapılmasın. 3. Havaalanından vazgeçilsin. Filanca filanca illerin valileri görevden alınsın. Taksim başta olmak üzere bütün alanlar özgürlük alanı olsun. Ağaç hassasiyeti ve bu taleplerin ne alakası var. Oyun başka yani.”
BİR DOKTOR OLARAK SÖYLÜYORUM:
17 Aralık operasyonunu Gezi’nin devamı olarak yorumlayan Ünüvar, “Bir doktor olarak söylüyorum” diyerek, şunları kaydetti: “Operasyon tıpta ameliyat anlamına gelir. Şimdi 17 Aralık operasyonunu bu açıdan değerlendirelim: Düşünün bir kişinin burnunda kırık, karaciğerinde ameliyatlık bir kis, dizinde de menisküs yırtığı var. Doktora gitti. Doktor bu hastayı 3 ayrı yere yönlendirir. Ayrı ayrı uzmanlık alanı gerektirir çünkü bu müdahaleler. Hasta doktordan, beni uyutun üçünü de aynı anda yapın, bir defada hepsinden kurtulayım. Ama doktorlar hastanın hayatını düşündüğü için 3 operasyonu tek ameliyatta yapmazlar. Ölüm riski doğurur çünkü. 17 Aralık’a bakıyoruz, birbirinden bağımsız 3 ayrı soruşturma var ve bunlar kendi mecralarında değişen tarihlerden itibaren aylardır sürüyor. Ama ne yapılıyor, hepsi birleştiriliyor. Tek bir operasyona dönüştürülüyor. Hastanın yani Türkiye’nin masada kalmasını istiyorlar. Buradan bu sonuç çıkar. Yapılan bu.”
AK PARTİ’Yİ AK PARTİ YAPAN YOLSUZLUKLA MÜDACELESİDİR
Prof. Ünüvar, halkın neyin ne olduğunu gördüğünü belirterek, “Tabii buradan şu çıkmasın; haksızlıkla, usulsüzlükle, yolsuzlukla mücadele edilmeyecek! AK Parti’yi AK Parti yapan bunlara karşı verdiği mücadeledir. AK Parti sadece yol yaptığı için değil, aynı zamanda yolsuzlukla mücadele ettiği içinde bu noktaya geldi. Yolsuzlukla mücadele etmeyen ülkelerin makroekonomik dengeleri sağlam olmaz. Bakın Türkiye bütün ekonomik krizlere rağmen makro ekonomik dengeleri sağlayan bir ülke. Bütün bunların altında başbakanımızın yolsuzlukla mücadeledeki iradesi var” dedi.
DEV PROJELER, TARİHİ ADIMLAR
Ünüvar şöyle devam etti: “Marmaray, 3. Köprü, İstanbul’a 3. Havaalanı gibi dev projeler, uluslararası kredi notunun yükselmesi, IMF ile ilişkilerin kesilmesi; içeride tarihi adımlar atılarak demokrasinin, insan haklarının gereklerinin bir bir yerine getirilmesi; işte katsayının kaldırılması, 4+4+4, Kur’an eğitiminin önündeki engellerin kaldırılması, kamuda başörtüsüne serbestlik getirilmesi, tarihi icraatlardır. Tabii bunlar içeride ve dışarıda bazı mihrakları rahatsız ediyor.”
ÖYLE DİYORLAR DİYE GENÇLERİMİZİ ALKOLDEN KORUMAYACAK MIYIZ?
Meclis Sağlık Komisyonu Başkanı Ünüvar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin milli değerlere daha bir sahip insanlar tarafından yönetilmesini istemeyen iç ve dış mihraklar vardır. Bunu insanlar saklamıyorlar zaten. Her bir düzenlemede Türkiye acaba nereye gidiyor diyorlar. Oysa Türkiye kendi mecrasında gidiyor, bu yolda gitmek zorunda. Türkiye yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke ve dinine diyaneti bağlı insanların yaşadığı bir ülke. Muhafazakar değerleri yüksek olan bir ülke. Ama birileri şunu istemiyor olabilir. ‘Tamam sen dininde diyanetinde ol, muhafazakar ol, geleneklerin de olsun ama sen o geleneklerinle beraber ülke yönetiminde olma’. Bunu insanlar aslında saklamıyorlar net bir şekilde söylüyorlar. Sadece dışarıdan değil içerden birtakım unsurlar, bazı siyasi parti temsilcileri de bunları söyleyebiliyor. Ama söyle bir şey var. Böyle diyorlar diye AK Parti örneğin gençleri uyuşturucudan, alkolden, sigaradan korumayacak mı? Koruyacak. Her devlet kendi insanını korumakla mükelleftir.”
BATIDA ALKOLÜ SATAN DA YARGILANABİLİYOR
İnsanlarımızın alkolün zararlarından korunması konusunda alınan tedbirlerin, Avrupa’daki, ABD’deki önlemlerin gerisinde bile olduğunu söyleyen Ünüvar, şu örneği verdi: “Amerika Teksas’ta 21 yaşın altındakilere alkol satışı yasaktır. Diyelim ki bu yaş altında birisi alkollü trafiğe çıktı birine çarptı, çarptığı kişi öldü. O zaman sadece sürücü değil, alkolü temin eden veya satan kişi de yargılanıyor. Dolayısıyla bizim çıkarttığımız yasalar bazı batı ülkelerinden bile daha hafif kalır. Buna rağmen birileri sürekli ‘Türkiye nereye gidiyor’ diyor.”
