• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Siyaseti medya dizayn ediyordu

Yeniakit Publisher
2014-02-13 22:14:14 - 2014-02-14 09:28:03
Siyaseti medya dizayn ediyordu

Ekim 1998’de Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile Aydın Doğan’ın karton fabrikasına teşvik içerikli skandal bir görüşme yapan dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner, Akit’e yaptığı açıklamada, “O dönemde basın, hükümetin üzerine baskı kurmayı iş edinmişti. İstediklerini milletvekili seçtirip, istediklerini bakan yaptırıyorlardı” dedi.

RAMAZAN ALKAN / ANKARA - Haksız bulduğu bir haber üzerine Habertürk’ü araması üzerinden Başbakan Erdoğan’ı hedefe oturtan medya organlarının geçmişte ne gibi kirli ilişkiler içine girdiğini ortaya koyan dünkü haberimiz büyük yankı uyandırdı. Ekim 1998’de dönemin Hürriyet Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner arasında geçen ve basında daha önce yer almış olan skandal görüşmeyi gündeme getirerek, “İşte kasetin kralı” başlığını atmıştık. 

GÜNEŞ TANER DOĞRULADI

Büyük yankı uyandıran dünkü “İşte kasetin kralı” başlıklı haberimizin peşini bırakmıyoruz. O tarihi skandalın baş kahramanlarından dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner’e ulaştık. Ekim 1998’de dönemin Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile aralarında geçen skandal telefon görüşmesini doğrulayan Taner, kartel medyasının bugün neyin özlemi içinde olduğunu ortaya koyan itiraflarda bulundu. Taner’in anlattıklarına göre, dönemin medyası istediğini milletvekili seçtiriyor; istediğini de bakan yaptırıyordu. 

İŞTE O ŞOK İTİRAF 

Güneş Taner aynen şu ifadeyi kullandı: “O dönemde basın hükümetin üzerine baskı kurmayı kendine iş edinmişti. Yani basının eli siyasetin içine girmiş kardeşim. İstedikleri milletvekillerini seçtirmişler, istediklerini bakan yaptırmışlar..”

DOĞRULANAN GÖRÜŞMENİN İÇERİĞİ 

Doğrulanan görüşmede, dönemin Hürriyet Yayın Yönetmeni Özkök, dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner’e telefon açıyor, karton fabrikası için teşvik isteyip, Başbakan Mesut Yılmaz için “Başbakan’a gideceksin, ana-avrat küfredeceksin, ondan sonra iyi adam olacaksın” diyordu. 

AYDIN DOĞAN, ÖZKÖK’E “ARA” DİYOR O DA ARIYORDU  

Aydın Doğan’ın kendisini arayamadığı için Özkök’ü aracı olarak kullandığını ifade eden Bakan Taner, “O dönemde Aydın Doğan bana telefon açıp bu meseleyi çıkarabilecek olan kimseyi bulamamış herhalde. Özkök’ün benimle arkadaş olduğunu biliyor. ‘Niye kendisi aramadı?’ diyeceksin. Çünkü ben patronlarla samimi değilim. Özkök’e ara diyor o da arıyor” dedi. O dönemde medyanın siyaset üzerinde büyük baskısı olduğunu açıklayan Taner şunları söyledi: “Türkiye’de medyanın davranış biçiminin kabul edilebilir hiçbir yanı yok. O dönemde ve daha önceki yıllarda basın hükümetin üzerine baskı kurmayı kendine iş edinmiş. Bu konuyu kimse tartışamaz. Yani basının eli siyasetin içine girmiş kardeşim. İstediklerini milletvekili seçtirmişler, istediklerini bakan yaptırmışlar. Ancak biz basına bir mesafe koymuştuk. Devleti yönetenlerin bu tip konularda hassas olmaları gerekir.”

SUÇ UNSURU YOKMUŞ!

Güneş Taner, Özkök’le olan görüşmesini doğrularken, Aydın Doğan’ın karton fabrikasına destek vermediğini savundu. Özkök’le çok yakın arkadaş olduklarını belirten Taner, dinlendiklerini bildiklerini, konuşmalarında da suç unsurunun olmadığını vurguladı. 

“BU BENİM ÖZELİM…”

“‘Başbakan’a gideceksin, ana-avrat küfredeceksin, ondan sonra iyi adam olacaksın’ bu kabul edilebilir bir cümle mi?” sorusuna ise Taner şu cevabı verdi: “Ben bu cümleyi etmiş miyim? Etmişim. Ancak bu benim özelim. Bu soru bir suçtur. Anayasaya göre vatandaşlık haklarımdan olan konuşmanın yanlış olarak yapılan bir dinlemenin ortaya çıkması ve bunun konuşulması da suçtur. Biz Yüce Divan’a niye gittik? Kendi gazetesini kurmak istemekle suçladılar bizi. Bizim suçsuz olduğumuz Yüce Divan’da anlaşıldı. Biz ne gazete kurmak istedik ne de para verdik.”

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23