• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Sık sık kaygı ve depresyon yaşayan kişilerde kanserden ölüm riski artıyor

Yeniakit Publisher
2017-03-04 19:55:00 -
Sık sık kaygı ve depresyon yaşayan kişilerde kanserden ölüm riski artıyor

Uluslararası tıp dergisi BMJ yeni yayımlanan bir araştırmanın sonuçlarına göre, sık sık depresyon ve kaygı bozukluğu yaşayan kişilerde belli kanser türlerinden ölüm riskinin daha fazla olduğu tespit edildi.

160 bin yetişkinin tıbbi kayıtlarını inceleyen uzmanlara göre, kendilerini psikolojik açıdan sorunlu olarak tanımlayanlar özellikle bağırsak, prostat ve pankreas kanserlerinden hayatını kaybetmeye daha yatkın. Araştırmada ayrıca lösemi ve yutak borusu kanserinin de bu kişiler arasında oldukça yaygın olduğu gösterildi. Elde edilen güçlü verilere rağmen araştırmacılar, depresyon ve kanser arasındaki istatistik bağlantının, psikolojik durum ve kanser arasında bir neden sonuç ilişkisi oluşturmayabileceğini de göz önünde bulunduruyor.

Araştırmadan elde edilen bulguları değerlendiren uzmanlar ise bulguların psikolojik ve fiziksel sağlık arasındaki bağlantıya ve birinin diğerini etkileyebileceğine dair giderek büyüyen kanıtlardan biri olduğunu söylüyor. Örneğin daha önce yapılan araştırmalar, kronik depresyon ve kaygı bozukluğunun kalp hastalıkları ve felci tetikleyebileceğini ortaya koymuştu. Ancak ruhsal sağlık ve kanser arasındaki ilişkiye dair araştırmalarda şimdiye dek bu kadar net sonuçlar elde edilmemişti.

Son araştırmada, Londra Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden (UCL) David Batty başkanlığındaki araştırma ekibi 16 yaş üstü 163 binden fazla kişiyi kapsayan 16 uzun vadeli çalışmayı inceledi. Katılımcılar ortalama 10 yıl incelendi ve 4 bin 300’ünün kanserden öldüğü tespit edildi. Deneklerin psikolojik sorun düzeyleri, hayat tarzları ve kansere yakalanma düzeylerine dair veriler ele alındı. Özellikle stres ile hayat tarzı ve hormon düzeyleriyle bağlantılı kanser çeşitleri arasındaki bağa dair kanıt arandı.

Bulgular dikkat çekici ama neden-sonuç ilişkisi net değil

Depresyonun, doğal kortizon düzeylerini arttırıp, DNA tamir mekanizmalarını engelleyecek düzeyde hormon dengesini bozduğu biliniyor. Ayrıca depresyon yaşayan insanların, sigara ve içki içmek ve obez olmak gibi kanser ihtimalini arttıran risklere daha yatkın oldukları bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Uzmanlara göre kendilerini depresyonda diye tanımlayanların, yaşam biçimlerinden bağımsız olarak bağırsak kanserine yakalanma riskleri neredeyse iki katı. Pankreas ve yutak borusu kanserine yakalanma riskleriyse iki katından fazla. Lösemi riski ise daha da yüksek.

Ancak araştırmacılar, depresyonun kanserin nedeni değil bir sonucu olması ihtimalini de dışlamıyor. Çalışmada, “Depresyon, potansiyel bir kanser işareti olmak yerine kanserin ilk aşamalarının bir sonucu olabilir” deniliyor.

Bir başka deyişle, kanser olduğunu bilmeyen birinde, kanser belirtileri ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. David Batty, kanser ve depresyon arasındaki bağlantıyı daha net bir şekilde kanıtlayabilmek için daha çok araştırma yapılması gerektiğini söylüyor.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23