AK Parti Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, 2013 Nisan’ında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi olarak, dini değerlere hakaret etmenin, Peygamber karikatürleri yayınlamanın provokasyonlara zemin hazırlayacağı uyarısında bulunarak, olaylara zemin hazırlanmaması için bu tür fiillerin ‘nefret suçu’ kapsamında değerlendirmesi talebiyle bir önerge verdi.
SERDAR ARSEVEN / ANKARA - Dünya, “Paris’te, Hazret-i Peygamber’in (SAV) karikatürlerini yayınlayan mizah dergisine yönelik saldırıyı tartışırken, Yeni Akit’in “Saldırının Faili Batı” manşetini doğrulayan gerçekler de gün yüzüne çıkıyor.
İki sene Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliği yapan ve şu anda da Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu üyesi olarak görev yapmakta olan AK Parti Kayseri Milletvekili Prof.Dr. Pelin Gündeş Bakır, 2013 Nisan’ında “dini değerlere hakaretin” “nefret suçu” kapsamına alınması talebiyle bir önerge verdi.
Önerge “batı”lı parlamenterler tarafından reddedildi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde yapılan oylamada Fransa ve diğer batı ülkelerinin takındığı tutum, Yeni Akit’in dünkü manşetindeki “Saldırının Faili Batı” tespitinin doğruluğunu ispatlar mahiyette.
Ak Parti Kayseri Milletvekili Prof.Dr. Pelin Gündeş Bakır, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi olarak Fransa’nın Strausbourg şehrinde “Dini topluluklara karşı şiddet uygulamanın ve kutsal değerlere hakaret eden karikatürler”i yayınlamanın ‘nefret suçu’ kapsamında değerlendirmesi talebiyle bir önerge verdi. Önerge sahibi Prof.Dr. Bakır, konuşmasında ‘batılı’ parlamenterlere, meydana gelebilecek provokasyonlara zemin hazırlanmaması için bu önergeye ‘evet’ oyu vermeleri gerektiğini söyledi. Oylamada, Avrupalı parlamenterlerin 117’si ‘hayır’ diyerek, Hazret-i Peygamber’in (SAV) karikatürlerinin yayınlanmasının, dini değerlere hakaret edilmesinin ‘nefret suçu’ kapsamında değerlendirilmemesinden yana tavır koydu. “Evet” diyenlerin sayısı sadece 21’de kalırken, 4 kişi de çekimser oy kullandı.
Oylamaya katılan 8 Fransız parlamenterlerden 7’si ‘hayır’ oyu kullanırken, 1 Fransız parlamenter de ‘çekimser’ kaldı.
“PROVOKASYON” OLABİLECEĞİNE DİKKAT ÇEKMİŞTİM!
Paris’teki saldırıya sebep olan ortamın oluşturulduğunu çok önceden gördüğünü ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne bu tür provokasyonların önüne geçme amacıyla önerge verdiğini hatırlatan Prof.Dr. Pelin Gündeş Bakır konu hakkında şunları söyledi:
“Hazret-i Peygamber’in (SAV) karikatürünü yayınlamak ‘özgürlük’ çerçevesinde değerlendirilemez. Bu çarpık mantıktır. Ben, taa 2013 yılı Nisan ayında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde bir önerge verdim. Bu önergede dini değerlerin hakaret, alay konusu yapılmasının, bu tür karikatürlerin yayınlanmasının ‘nefret suçu’ kapsamına alınmasını istedim. Oylamanın sonucuna bakın; 117 hayır, 21 kişi evet. Fransız parlamenterlerden biri bile ‘evet’ demedi. Türk parlamenterlerin ise tamamı ‘evet’ dedi. Şimdi, hal böyleyken, siz nasıl olur da, olan bitenden Müslümanları, İslam dinini sorumlu tutarsınız?”
Pelin Gündeş Bakır konuyu Yeni Akit’e değerlendirirken şu ifadelere yer verdi: “Saldırıyı kınıyorum. Bu İslam’a hizmet etmez, aksine zarar verir. Bu işin bir yönü. Bir de dine, kutsallara hakaret etmenin kabul edilemezliği vardır. Dine hakareti, Hazret-i Peygamber (SAV)’nin karikatürlerinin yayınlanmasını ‘özgürlük’ çerçevesinde gören mantık, çarpık mantıktır.”
“ÖNERGEME KULAK TIKADILAR!”
Prof.Dr. Pelin Gündeş Bakır sözlerini şöyle sürdürdü:
“2013 yılı Nisan ayında Avrupalı parlamenterlere gerekli uyarıları yapmışım. Hazret-i Peygamber (SAV) karikatürlerini yayınlamanın tehlikelerine dikkat çekmişim. Ve şöyle devam etmişim: ‘Bu tip davranışların, dünya barışına veya dünya entelektüel mirasına hiçbir katkısı yoktur. Bir topluma ayrışma ve acı dışında hiçbir şey vermezler. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tüm üye ülkelerin, tüm dini sembollere, kutsal kitaplara, peygamberlere ve Allah’a saygı duymaya çağırır. Zira bunun aksi bir dine inananları derinden rencide eder. Eğer dinler veya kutsal sembolleri kamuoyu önünde alay konusu olursa veya yerilirse kendi kimliklerinin ve topluluklarının haksız yere zulme uğradığına inanabilirler. Bu tür suçlar, ‘nefret suçları’ kapsamında değerlendirilmelidir.’ Ben bu önergeyi vermişim ve önergeme görüşlerimi destekleyen Fransız Mahkemesi kararını da eklemişim. Avrupalı parlamenterlerin 21’i evet dedi, 117’si hayır, 4 de çekimser! Fransız Parlamenterler 7 kişi, 6’sı hayır, 1’i çekimser! Bizim Türkiye’nin üyeleri, muhalefet de dahil olmak üzere tamamı ‘evet’. Ben buradan hareketle şunu söylemek istiyorum; dine karşı hakaretler, bir özgürlük değil, bir nefret suçudur. Bunu söylerken, şunu da ekliyorum: Bu saldırı şiddetle kınanmalıdır. İslam terörle bağdaşmaz ve bu tür provokasyonlar İslam’a zarar vermek amacıyla tezgâhlanmaktadır.”
