Sıcak paraya güvenilmemeli! Kalıcı yatırımlar çekmeye odaklanılmalı
Türkiye’ye sıcak para girişinin artmasına temkinli yaklaşılıyor. Ekonomistlerden de sık sık “Sıcak paraya bel bağlanmamalı. Bu paranın yeni limanlar bulunca kaçacağı unutulmamalı. Kalıcı yatırımın önemli olduğu bilinmeli. Dev holdingleri, şirketleri ülkemize çekmeye odaklanılmalı” çağrısı geliyor.

Buğra Kardan
Ekonomiyi iç ve dış şoklara karşı korumak, TL’yi kuvvetlendirmek için önemli adımlar atılıyor. Dolar kurunu aşağı çeken, Türkiye’ye sıcak para girişini hızlandıran bu adımlara yenilerinin eklenmesi bekleniyor.
Elde avuçta durmaz
Analistlerce yatırım çekmek için köklü önlemler alınması gerektiği kaydedilerek, “Sıcak paraya çok güvenilmemeli. Çünkü bu para, elde avuçta durmaz. Gece gelir, sabah başka bir adrese yönelir” deniliyor.
Dikkatli olmakta yarar var
İktisatçılar tarafından da “Sıcak paraya bel bağlanmamalı. Bu parayı getirenler kısa vadeli yüksek getiri elde etmeyi amaçlarlar. Yatırım kararlarında dengeli bir tavır ortaya koymazlar. Ani sermaye çıkışlarında baş rolü oynarlar. Şüphesiz, Türkiye şu anda sıcak para için en uygun limanlardan biri konumunda. Ancak bu durum geçici. Zira sıcak para, daha kârlı ülkelere uçup kaçmaya meyilli” görüşü dile getiriliyor.
Yeni teşvikler devreye girmeli
İlaveten “Gelinen aşamada yeni teşvikler devreye girmeli. Üretici ve ihracatçı rahatlatılmalı. Genel giderler hafifletilmeli. Diğer yandan ekonomi ile hukuk alanında reforma gidilmeli ve geçici değil de kalıcı yatırım çekmeye çalışılmalı. Dünyaca ünlü gruplar ile firmalar, yakın markaja alınmalı ve Türkiye’de yatırım yapmaya ikna edilmeli” ifadeleri kullanılıyor.
Koşullar söz konusu
Yeni Akit’e konuşan Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ise şunları söyledi: “Sıcak paranın üzerinde önemle durulmalıdır. Bu para, her an ülkeyi terk edebilecek niteliktedir. Tabii sıcak parayı derecelendirmekte yarar var. Gece vakti swap yoluyla gelen para çok sıcaktır ve dikkatli olmayı gerektirmektedir. Tahvil, bono ve hisse senedine gelen para da daha az sıcaktır, faydalıdır ama bir süre sonra başka ülkelere gidebilir. Burada esas olan ise ülkeye doğrudan yabancı yatırımı çekmektir. Çünkü bu yatırım sayesinde şirket açılacak, fabrika kurulacaktır, istihdam artacaktır. Kuşkusuz, doğrudan yabancı yatırımın gelmesi koşullara bağlıdır. Bu koşullar enflasyon ve faiz oranlarının kontrol altına alınması, yatırım ortamını iyileştirecek hamlelerde bulunulması olarak sıralanabilir.” Aslanoğlu, hukuk ve ekonomi alanında yapılacak reformların yabancıları Türkiye’ye yöneltebileceğini de vurguladı.
