“1. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi”nde konuşan Sağlık Bakanı Demircan “(Tıp) Geleneksel olanı, moderni; hepsi insanlığın mirasıdır, birbirinin alternatifi değildir, insanlığın hizmetine sunulmalıdır. Biz inanıyor ve biliyoruz ki her derdin bir devası vardır ve onu aramak bulmak bizim görevimizdir” dedi.
İSTANBUL
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, geleneksel ve modern tıbbın birbirinin alternatifi olmadığını ve insanlığın hizmetine sunulması gerektiğini belirterek, “Biz inanıyor ve biliyoruz ki, her derdin bir devası vardır ve onu aramak bulmak bizim görevimizdir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirilen “Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi” başladı.
Kongreye 30 ülkeden 115 yabancı konuk ve 178 bilim insanı katılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Onursal Başkanı olduğu kongre, “Medeniyetlerin Beşiğinde Anadolu Tıbbı” sloganıyla Türkiye’de ilk kez gerçekleştiriliyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO
İstanbul Kongre Merkezi’nde açılışı Emine Erdoğan, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen kongre, Türkiye’nin geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında uluslararası ölçekte konumlandırılması, bilimsel kültürel ve sosyolojik alanda bulunan karşıtlık algısının değiştirilmesi, modern tıp ve tamamlayıcı tıbbın entegrasyonunun sağlanması amacıyla hayata geçirildi.
Bakan Demircan yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Geleneksel tıp uygulamalarında kullanılan ürünler, bilimin laboratuvarlarında da mutlaka masaya yatırılmalı ve geleneksel tıbbın sunmuş olduğu geçmişe ait birikimi biz bilimin ışığı altında masada değerlendirip geleceğe ve kendimize hizmet ettirmeliyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da kongrede yaptığı konuşmada “Şunu açık ve net olarak ifade etmek isterim. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp, modern tıbbın alternatifi değil tamamlayıcısıdır. Tıp ilmi, insanlık tarihiyle yaşıttır. Sorun modern tıbbın geçmişle bağlarını kopararak bu birikimi yok sayması ve insanın ruh ve beden bütünlüğünü gözardı etmesidir. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanını kritik ederken, modern tıp alanındaki suiistimalleri de gözardı etmemeliyiz” dedi.