Parti içi kavgaların geleneksel hale geldiği CHP’de bir türlü sular durulmuyor. Esenyurt Belediyesi eski Başkanı Ahmet Özer'in terörle iltisakı yüzünden görevden alınmasıyla başlayan, Saraçhane medyasının Mansur Yavaş'ın ballı konserlerini ifşa etmesiyle büyüyen CHP’deki çatlağa şimdi de ''kurultay kavgası'' eklendi.
HABER MERKEZİ
Parti içi kavgaların geleneksel hale geldiği CHP'de bir türlü sular durulmuyor. Esenyurt Belediyesi eski Başkanı Ahmet Özer'in terörle iltisakı yüzünden görevden alınmasıyla başlayan, Saraçhane medyasının ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın ballı konserlerini ifşa etmesiyle büyüyen CHP'deki çatlağa şimdi de ''kurultay kavgası'' eklendi.
Tek adam Özgür Özel
Parti tabanından yükselen kurultay çağrılarına ''Kimse benden kurultay dilenmesin. Gücü olan gitsin kurultaya'' sözleriyle rest çeken Özgür Özel, adeta 'tek adamlığını' ilan etti. Özel, kendisine sosyal medyadan 'padişah' göndermesi yapan Oğuz Kaan Salıcı'nın açıklamasının hatırlatılması üzerine, tartışmaları bitirdiğini belirterek, ''Bundan sonra CHP'de kimse birbirine laf yetiştirmeyecek'' diyerek, partideki muhaliflere gözdağı verdi. Konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan Milli Beka Hareketi Genel Başkanı Murat Şahin ise bakın neler söylüyor: ''CHP, tarih boyunca tartışmaların ve hizipçiliğin eksik olmadığı bir parti olarak öne çıksa da son bir yılda yaşanan olaylar, iç hesaplaşmalardaki derinliği ve parti üzerindeki yıpratıcı etkisini daha net gözler önüne serdi.
Yeni kurultay sesleri
''Çekişmeler sadece sözel tartışmalarla sınırlı kalmadı; delege pazarlıkları, arkadan hançerleme iddiaları ve hiziplerin kendi çıkarları için verdiği amansız mücadele, CHP'yi sarsmaya devam ediyor. Henüz bir yıl önce gerçekleşen ve partinin geleceğini belirlemesi umulan kurultayın ardından, yeni bir kurultay tartışmasının bu kadar hızlı gündeme gelmesi, CHP'deki kökleşmiş yapısal sorunların önüne geçilemediğini gösteriyor. Parti tabanından yükselen hayal kırıklığı, çözüm odaklı bir liderlik ve politika eksikliği nedeniyle giderek artarken, güven kaybı ve siyasi dağılma riski öne çıkıyor. CHP'deki bitmeyen taht kavgaları ve hizipçilik sarmalı, partinin kendi içindeki bütünlük arayışını baltalıyor. Son olarak Özgür Özel'in yaptığı 'tartışmayı bitiriyorum' açıklaması ise CHP'de parti içi demokrasinin olmadığını, liderlik koltuğuna oturan kişinin anında 'tek adamlığa' soyunduğunu özetliyor'' dedi.
CHP dört parçaya bölündü
Araştırmacı Yazar Mustafa Albayrak da şunları dile getirdi: ''CHP'nin üç ana parçaya bölündüğünü söylemiştik buna artık '10 Aralıkçılar'ı da ekleyebiliriz.
Eş başkanlarından birisi Oğuz Kaan Salıcı diğeri de Canan Kaftancıoğlu'dur. Mansur-Ekrem kavgası, Özel'in DEM otobüsünün üstüne çıkarak, 'Bu yarışta ben de varım' demesi CHP'deki çekişmeyi gözler önüne serdi. 10 Aralıkçılar da savaş açtı. Karşımızda dört parçalı bir CHP var. CHP'nin kendi içindeki bu rekabet, pisliklerinin saçılmasını da hızlandırıyor. Bırakın Türkiye'yi; belediyeleri ve kendilerini yönetemedikleri ortada. Yandaş anketlerde bile yerel seçimlerdeki üstünlüğünü kaptırmış durumda. Ekonominin de düzelmesiyle CHP'nin hiçbir varlık gösteremeyeceği daha şimdiden çok açık belli olmaya başladı.''
