Baskıcı ve dışa kapalı Kerimov döneminden sonra işe hızlı başlayan Şevket Mirziyoyev ayak direyen bürokrasiye teslim mi olacak? “Yeni bir sayfa açtık” diyen Mirziyoyev’in bürokrasiye karşı mücadelesi merakla bekleniyor.
İskender Özel yeniakit.com.tr
Semerkant, Buhara, Taşkent ve Hiva…
Türk- İslam dünyasında, isimleri anıldığı zaman bile hasret rüzgarları estiren kutlu şehirler…
Özbekistan, Kerimov zamanında bu kutsal mirasın avantajını kullanmayı başaramadı. Kerimov “dünyaya kapalı ve baskıcı” politikaları tercih etmişti.
Sadece Müslüman Türkler değil, bütün İslam coğrafyası Karimov’dan sonra bu kutsal beldelerle buluşmayı ümit etti. Yeni Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in icraatları bu nedenle merakla izleniyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO
Kendi halkına ve yerli yabancı iş adamlarına yaptığı haksızlıklarla ünlü Özbekistan, bu defa gerçek bir değişim, dönüşüm sağlayabilecek mi?
Yeni Başkan Şevket Mirziyoyev işe hızlı koyuldu. Dünya ile Özbekistan arasındaki kalın duvarları yıkmak için kararlı adımlar atmaya başladı. Ancak bürokrasi direniyor.
Geçtiğimiz günlerde konuyu etraflıca ele alan Alman nex24.news, tarafların görüşlerine de yer vererek Özbekistan’ın elindeki fırsatı tekrar kaçırmak üzere olduğuna dikkat çekti.
Zamira Farmonova, detaylı haberine “Yolsuzlukla Baş Edilemiyor” başlığını uygun görmüş.
Vizesiz Özbekistan'ı Mirziyoyev realize etti
Haber özetle şöyle:
1991 yılında Sovyet Sosyalist bloğundan bağımsızlığını ilan eden Özbekistan 25 yıl boyunca İslam Kerimov tarafından yönetildi. Siyasal ve ekonomik yorumcuların çoğunluğuna göre bu dönemde Özbekistan dünyadan bağımsız, içeride baskıcı ve devletçi bir çizgide kaldı. Eylül 2016’da Kerimov’un ölümüyle birlikte aralık ayında yapılan seçimlerde 13 yıl boyunca Kerimov’un Başbakanı olarak görev yapan Şevket Mirziyoyev Cumhurbaşkanı seçildi.
Mirziyoyev, içte ve dışta yenilik ve değişim vadediyordu. Ve en önemlisi; son 25 yılın en büyük problemi olan “yolsuzluk” ile mücadele edilecekti. Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz yaptıkları umut vericiydi. Dünyanın nerdeyse tamamına vize uygulayan ve bu vizeyi de son derece zorlu süreçlerle veren Özbekistan, kapılarını açmaya başladı. Daha önce hiç kimse “Vizesiz Özbekistan” hayalini kuramazken Mirziyoyev bunu realize ediyordu.
Mirziyoyev aynı zamanda dünya İş çevrelerini harekete geçirecek mesajlar veriyor, yatırımcıları ülkesine davet ediyordu. Geçmiş 25 yıldaki sicili pek parlak olmayan ülkeye yeni yatırımların çekilmesi, bunun için de güven verici güçlü mesajlar verilmesi gerekiyordu.
Mirziyoyev “yeni bir sayfa açtık” diyordu. Bu sayfada her şey yeniden ve tertemiz yazılacaktı. Bu mesaj etkili oldu. Yerli ve yabancı iş adamları Özbekistan için yeniden planlar oluşturmaya hatta yeni yatırımlar yapmaya başladılar.
Mirziyoyev iktidarının ilk yılında, Taşkent Valisi olarak Özbek bir iş adamını görevlendirerek Özbekistan tarihinde görülmemiş bir adım attı. Aslında bu da iş dünyasına verilen pozitif bir mesajdı. Vali Cihangir, inşaattan sağlığa, eğitimden üretime ülkede monopol durumdaydı. Böyle bir iş adamına böyle bir görev verilmesi ülkede hem hayret hem de memnuniyetle karşılandı.
Turizm geliri az
Farmanova haberine şöyle devam ediyor:
“Vizelerin kalkmasıyla turizmde ciddi bir hareketlenme oldu. Otel fiyatları 3 katına çıktı. Eskiden 50 dolara satılamayan odalar, 150 dolara alıcı buluyor. Turizm uzmanlarının yorumuna göre 32 milyon nüfuslu bir ülke için mevcut yatak sayısı 40.000 ve bu hala çok az.”
Farmanova’nın mülakat yaptığı İsviçre kökenli danışman ilginç bilgiler veriyor:
“Turizm sektörünün Özbekistan’da önü açık. Fakat yabancı sermayenin önünde geçmişten kalma büyük bir engel var: Bürokratik labirentler! Eski ve yeni pek çok kanun, yönetmelik ve sayısız kurallar karmakarışık. Çoğu kez bunlar birbiriyle çelişiyor, bu çok ürkütücü. Ayrıca bakanlıklardaki yetkililer çok sık değişiyor. Her geldiğimizde farklı insanlarla tanışıyoruz. Örneğin 2 senede sadece Turizm Bakanı 4 defa değişti. Halbuki Kerimov döneminde yaşanan tatsız tecrübeler hala hafızalarda ve güvene ihtiyacımız var. Evet, yeni Devlet Başkanı Mirziyoyev ilerici adımlar atmak istiyor. Ama bürokratik yapı değişmedi, aynen eski gücünü ve yerini koruyor. Yolsuzluk ve rüşvet işlerinin bittiğine dair belirti yok.”
Farmanova’ya göre gazeteciye söyleşi veren yatırımcılar isimlerini vermekten çekiniyor. Yerliler bu konuda daha da tedirgin. Yurt dışında hukuk eğitimi almış, mükemmel İngilizce konuşan 40 yaşındaki Özbek Hukukçuya Farmanov soruyor:
-Yabancı yatırımcılar neden gelmiyor? Bu konuda Özbekistan’ın en büyük eksiği nedir?
Yatırımcılara yönelik haksız uygulamalar
Özbek Hukukçunun cevabı çok ilginç:
-Efsanelerimiz yok. Hayata sıfırdan başlayıp yükselen efsane iş adamlarımız yok. Başarı hikayelerine ihtiyacımız var. Bu ülkede rüşvet alan bürokratlardan başka kimse zengin olamıyor. Mirziyoyev dünyayı bilen bir lider. Bu işin böyle gitmeyeceğini biliyor. Değiştirmek istiyor. Vizeleri kaldırdı, eski bürokratlar itiraz ettiler. Terör gelir dediler. Mirziyoyev onları dinlemedi. Çok da doğru yaptı. Terör değil turist geldi. Ülkeye canlılık geldi.
Muhabir Farmanova, zengin iş adamı Vali Cihangir’i hatırlatıyor ve “O sıfırdan başlayan ve büyüyen bir efsane değil mi?” diye soruyor:
-Hayır o doğal bir efsane değil. Orada benim size anlatmam mümkün olmayan farklı dinamikler, farklı ilişkiler var. Halkımız bunları bilir fakat dile getiremeyiz.
Özbek hukukçuya göre eski dönemde oturduğu yerden servet büyüten birçok bürokratik elitin düzeni bozuldu. Bunlar Mirziyoyev’i sevmiyor. Başarılı olsun istemiyor. Ya bu adamlar Mirziyoyev’e teslim olacaklar ya da Mirziyoyev onlara teslim olacak. Bu kavga yüzünden Başkanın emirlerinin birçoğu uygulanmıyor ya da eksik uygulanıyor. Yerli yabancı yatırımcılar küstürülüyor.
Alman Nex24.news’te anlatılan birkaç somut örneğe bakılırsa, yatırımcılara yapılan haksız uygulamalar ve yolsuzluklar aynen devam ediyor.
Farmanova Taşkent Semerkand ve Buhara arasındaki seyahatler için hızlı tren bileti alınırken dahi rüşvet verilmesi gerektiğini aktarıyor.
Nex24.news haberini bir soru ile bitiriyor: Evet Mirziyoyev yeni bir sayfa açtı. Ancak bu yeni sayfaya ne yazılacak? Bunu bilmiyoruz, izleyip göreceğiz.