Hollanda’nın, ülkede faaliyet gösteren Çinli yarı iletken üreticisi Nexperia’ya el koyması ve ardından Çin’in şirketin Avrupa’ya tedarikini kısıtlaması, kıta genelinde yeni bir çip darboğazı riskini gündeme taşıdı.
Nexperia; diyot, transistör gibi otomotiv elektroniğinin “ekmek-su” sayılan parçalarında yaklaşık %40 küresel paya sahip. Bu parçalar BMW, Mercedes-Benz, Toyota gibi markaların araçlarında yaygın kullanılıyor. Akış kesilirse, pandemi dönemindekine benzer hat duruşları ve üretim kayıpları yaşanabilir.
Stoklar ne kadar yeter?
Sektör kaynakları, Avrupa fabrikalarında mevcut stokların yalnızca birkaç haftalık üretimi çevirebileceğini belirtiyor. Bu da kısa sürede alternatif tedarik bulunamazsa vardiya azaltma ya da geçici duruş ihtimalini artırıyor.
Üreticilerin acil planı
Otomotiv devleri “savaş odası” yöntemlerine geri döndü:
Günlük tedarik toplantıları,
Kritik referans parçalar için ikinci/üçüncü kaynak arayışı,
Parça yeniden tasarımı ve yazılım kalibrasyonu ile eşdeğer bileşen uyarlamaları,
Avrupa içi üretim planlarında hat/sipariş kaydırma.
Tüketiciye olası etkiler
Kriz uzarsa:
Teslim süreleri uzayabilir,
Araç fiyatları ve opsiyon kısıtları gündeme gelebilir,
Yedek parça tarafında elektronik modüller için servis bekleme süreleri artabilir.
ACEA’nın uyarısı
Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), kısa vadede çözüm üretilemezse üretim kesintilerinin kaçınılmaz olabileceğini vurguluyor; Brüksel’e koordineli tedarik güvenliği adımları çağrısı yapıyor.
Büyük resim: Kırılgan zincir
Nexperia vakası, ABD–Çin teknoloji rekabetinin sadece yarı iletken firmalarını değil, Avrupa sanayisinin omurgası olan otomotivi de doğrudan etkilediğini gösteriyor. Pandemiden sonra toparlanan tedarik zincirleri, jeopolitik kaynaklı yeni bir şok testiyle karşı karşıya.
Kısa vadede yapılabilecekler
Multi-sourcing (çoklu tedarik) sözleşmelerini hızla devreye almak,
Kritik parçalar için önceliklendirilmiş tahsis ve parça rasyonalizasyonu (aynı referansa konsolidasyon),
Uzun vadeli alım garantileri ile Avrupa içi/ yakın coğrafya üreticilerini ölçeklendirmek,
Regülatörlerle acil gümrük/sertifikasyon kolaylıkları sağlamak.
Gelişmeler, tedarik bağımsızlığı ve “yakın-kıyı/yeniden-kıyı” stratejilerinin Avrupa otomotivi için artık tercih değil, zorunluluk haline geldiğini bir kez daha hatırlatıyor.