Ödem deyip geçmeyin; bu şişkinlikler hiç aklımıza gelmeyen bir hastalığın habercisi olabilir.
Birçoğumuz zaman zaman yüzüklerimizin parmağımızı sıktığından, bazen ayakkabımızın ayağımıza dar geldiğinden, çorabımızın ayak bileğimiz çevresinde iz bırakmasından rahatsız oluruz. İnsanın hayatını çok etkileyen bu duruma “ödem” (edema) deniyor. Vücutta dokular arasında sıvı birikmesi olarak tanımlanır.
Başta hipertansiyon, kalp, böbrek, karaciğer ve tiroid bezi hastalıkları sırasında ortaya çıkabilir.
Ağrı kesici ilaçlar ve bazı kortizon içeren ilaçlar da ödem yapabilir.
Bazen sert bir yere çarpma ile de oluşabilir.
Bazen de hiçbir sebep olmadan ortaya çıkabilir. Bu durum daha çok tuzdan ve karbonhidrattan zengin beslenme sırasında görülebileceği gibi, özellikle kadınlarda her ay adet öncesi döneminde artan progesteron hormonuna bağlı olarak da oluşabilir.
Hastalığın türüne bağlı olarak ödem, göz çevresinde, bacaklarda, karında ve ellerde olur.
Ödem sürekli ise beraberinde belirtisi olduğu hastalığın varlığına göre halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, soğukluk yapabilir.
Vücut genelde şiş ve parlaktır. Bacağın ön yüzüne el ile bastırıldığında çukurluk oluşur. Şekle dikkatle bakın..
Sebebi belli olmayan ödem sürekli değildir. Kişinin hayat tarzından etkilenir.
Uykusuzluk, adet dönemleri, yağlı, tuzlu, karbonhidratlı yiyecekler ve alkollü içkiler ödemi artırır.
Ödem gün içinde değişim gösterir. Beraberinde çok fazla sistemik yakınma yoktur. Hareket etme ile ve su içme ile şiddeti azalabilir.
Eğer sizde zaman zaman vücutta şişlik hissediyorsanız aşağıdaki önlemleri almanızda fayda var.
Tuz oranı yüksek yiyeceklerden uzak durun.
Peynir, zeytin, salamuralar, turşular, bulyonlar, şarküteri ürünleri, tuzlu bisküviler yüksek miktarda tuz içerir. Dikkatli olun.
Suyu ihmal etmeyin
Taze ananas bromelin adlı bir madde içerir, doğal bir ödem söktürücüdür. Sabah aç karnına 1-2 dilim ve öğün aralarında tüketilebilir.
Yine kivi, maydanoz ve terenin de ödem azaltıcı etkileri biliniyor.
Probiyotikli yoğurtlar ve kefir bağırsakta iyi bakteri oranını artırarak şişkinliği azaltır. Düzenli kullanımın faydası var.
Su içmek çok önemli. İyi bir dolaşım sistemi, iyi bir boşaltım sistemi ile birliktedir. Böbreğin ve bağırsağın iyi çalışması için günde 2-2.5 litre kadar su tüketilmelidir.
Bitki çaylarına karanfil eklenebilir.
Alkol, gazlı içecekler, kafein oranı yüksek içecekler (çay, kahve ) ve tuz oranı yüksek içecekler soda, şalgam suyu, tuzlu ayranlardan ödem şikayeti olanlar kesinlikle uzak dursun.
Çok fazla basit karbonhidrat tüketilmemelidir. Özellikle basit karbonhidratlar denilen beyaz un, şekerlemeler ve pirinç gibi gıdaların glisemik indeksi yüksektir. Şişkinlik yapabilir.
Yağ oranı yüksek kızartmalar, soslar, şarküteri ürünleri de ödemi artırabilir. Gün içindeki hareketliliğinizi aktivitenizi artırın.
Ayaklarınızı yukarıda tutmaya özen gösterin. Masa başı işte çalışıyorsanız saat başı su molası verin, masanızdan kalkın bir dolaşıp tekrar çalışmaya devam edin. Masanızın altına bir yükseklik koyun ve ayağınızı onun üzerinde tutun.
Kilo almamaya özen gösterin. Sonuçta aldığınız her kilo ayaklarınıza binmektedir. Akılsız başın cezasını ayaklar çeker” sözü boşuna söylenmemiş.. Ayaklarınız yürümekten değil, aldığınız kilolardan dertlidir.
Ve son olarak hemen her illetten olduğu gibi ödemden kurtulmak, ödeminiz varsa iyileşmesi için fazla gerginlikten, öfkeden, stresten uzak durun.