1993-95 yıllarının başbakan yardımcısı Murat Karayalçın, sanki o kara günler yaşanmamış gibi skandal bir açıklamada bulundu.
El Cezire Türk, 1993-95 yıllarının başbakan yardımcısı Murat Karayalçın'a “1990’lara geri mi dönülüyor?” sorusunu sordu.
Karayalçın’a göre, 90’larda bugünkü kadar olumsuzluklar yaşanmadı. Karayalçın, "Erzincan-Tunceli karayolu 90’ların koşullarında günlerce kapalı olmadı" dedi. Karayalçın 90’larda yanlışlıklar yapıldığını da kabul etti.
Murat Karayalçın’a sorulan o kritik soru:
Türkiye’de tekrar PKK saldırıları ve Türk Silahlı Kuvvetleri operasyonları başladı. Siz 1993-1995 arasında başbakan yardımcısıydınız. Çatışmaların yoğun olarak yaşandığı yıllardı. Bugünü konuşurken sık sık “90’lara dönüş” tanımlaması yapılıyor. Siz buna katılıyor musunuz?
"90’lı yıllara geri dönüş" hangi anlamda kullanılıyor bilmiyorum ama şimdi bu hükümetin iki buçuk yıldır uygulamakta olduğu tırnak içindeki çözüm süresinin yetersizliğini, başarısızlığını görüyorum. Bugün için gelinen nokta Tunceli-Erzincan karayolunun açılamaması noktasıdır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde iki ilimiz arasında güvenlik gerekçesiyle ulaşım sağlanamamaktadır. Şırnak’ta çok yoğun kimlik kontrollerinin yapıldığını görüyoruz, günde 5-10 şehit vermeye başladık. Nasıl oldu da çözüm süreci diye başlayıp bu noktaya gelindi? Anlaşılan aslında süreç müreç yokmuş. Bugünlerde daha önceki çatışmalardan daha ağırını yaşıyoruz. Erzincan-Tunceli karayolu 90’ların koşullarında günlerce kapalı olmadı. 90’ların koşullarında Şırnak’ta kimlik kontrolleri bu kadar yapılmadı, roketatarlarla sokaklarda serbestçe dolaşılmadı. Hiç bu noktaya gelinmemişti. Bunun sorumlusu AKP’dir, tabii PKK’dır. Birisi siyasetin kullanılmasını engellemek istiyor, öbürü seçim hesabı yapıyor. PKK’nın siyaseti öne çıkartmak istememesi, AKP’nin kimi çevrelerinin -tümü için söylemiyorum- AKP içinde AKP ile bağlantılı düşüneceğimiz kimi isimlerin ve çevrelerin, bunu bir siyaset malzemesi olarak kullanmayı düşünmesi Türkiye’yi bu noktaya getirdi. 90’larda bu kadar ağır değildi, bu kadar olumsuzluklar yaşanmamıştı. Bunu ivedilikle çözmek zorundayız. Silahları susturmak zorundayız.''