30 yıllık Mübarek iktidarını sonlandıran 25 Ocak 2011 Tahir Devrimi’nin dördüncü yıldönümünde, ülkede birçok parti ve hareket meydanlara çıkacak.
Mısır'da 30 yıllık Mübarek yönetiminin sona ermesi ve yeni bir dönemin başlamasına neden olan 25 Ocak Tahir Devrimi’nin dördüncü yıldönümünde sıra dışı hareketlilik yaşanıyor. Ülkedeki bazı siyasi akımlar, devrimin yıldönümünü kutlamak için hazırlıklarını tamamladı. Müslüman Kardeşler ve 6 Nisan gibi muhalif hareketler ise, yeni bir kalkışma ve halk isyanını ateşleyebilmek için 25 Ocak tarihini fırsata çevirmeyi amaçlıyor.
25 Ocak faaliyetlerine katılacak olan siyasi hareketlerin hedefleri bir birinden farklı. “Onur ve Ögürlük İçin İleri” sloganıyla ülkenin farklı şehirlerinde eylem hazırlığı yapan Müslüman Kardeşler, Mursi’nin devrilmesinin ardından oluşturulan ve 2014 yılı sonunda tamamen dağılan ‘Meşruiyeti Destek ve Darbeyi Red Koalisyonu’nu tekrar canlandırmayı ümit ediyor.
6 Nisan Hareketi eyleme katılacak ve çeşitli şehirlerde protesto eyelemleri düzenleyecek. Hareketin Genel Koordinatörü Amr Ali’nin açıkladığı üzere, Mübarek ve adamlarının serbest bırakılması protesto dilecek.
Devrimci Sosyalistler Hareketi, 25 Ocak’ta ‘Kıptiler ve Devrim’, ‘Kadın ve Devrim’ ve ‘İşçiler ve Devrim’ gibi farklı konularda sempozyumlar düzenlemeyi planlıyor.
Hareketin yöneticilerinden Mahmud İzzet, yapılacak bazı yürüyüşlere katılacaklarını ve yönetimden Devrimin hedeflerini gerçekleştirmesi için hızlı davranmasını talep edeceklerini söyledi. İzzet, rejimin devrilmesi şeklinde slogan atmayacaklarını da ayrıca ekledi.
Eylemlere katılacak olan gruplardan birisi de lideri Hazim Ebu İsmail’in hapiste tutulduğu Selefi Cephe. Cephe, yürüyüş ve eylemlere katılacaklarını ‘askeri yönetimin devrilmesi ve kimlik’ konularında slogan atacaklarını duyurdu.
Muhammed el Baradey tarafından kurulan Dustur Partisi güvenlik güçleri ile Müslüman Kardeşler arasında olası bir şiddet eylemi nedeniyle 25 Ocak’taki eylem ve faaliyetlerine katılmamayı kararlaştırdı.
Partinin sözcüsü Halid Davud, ‘ülkenin içinde bulunduğu terör ortamının parti mensuplarının 25 Ocak faaliyetlerine katılmalarını engellediğini’ ifade etti.
Nur Partisi de eylemlere katılmayacak olan gruplar arasında yer alıyor. Partinin önemli isimlerinden Abdullah Bedran, ülkedeki istikrar ortamının muhafaza edilmesi amacıyla eylemlere katılmayacaklarını söyledi.
Abdulmunim Ebul Futuh liderliğindeki Güçlü Mısır Partisi de eylemlere katılmayacağını açıkladı. Ancak parti yönetimi faaliyetlere katılmak isteyenlere özgük tanındığını vurguladı. Parti söcüsü Ahmed İmam, “Yönetimin eylemcilere karşı şiddet kullanmasını engellemek ve rejime ucuz kurbanlar vermemek amacıyla faaliyetlere parti olarak katılmamayı kararlaştırdık” dedi.
Mısırlı Liberal Hürler Partisi de faaliyetlere katılmayacak. Parti tarafından yapılan açıklamda ‘25 Ocak Devrimi kutlamalarına katılmaktansa, ükenin sorunlarının çözümü için yeni projeler üretmek daha anlamlıdır’ denildi.
Nasırcı Onur Partisi de eyleme katılmayacak olan siyasi oluşumlar içinde yer alıyor. Parti, Gazeteciler Cemiyeti’nde bir sempozyum düzenlemekle yetineceğini duyurdu.
Selefi Vatan Partisi henüz tutumunu belirlemediğini duyurdu. Parti başkan yardımcısı Yusri Hamada, ‘hali hazırdaki ülke yönetiminin vatan ve demokrasiye karşı cürüm işlediği ve diktatörlük kurmak için çaba sarfettiğini’ ifade etti.
Bazı yerel ve uluslararası medya kuruluşlarında, ülkenin farklı şehirlerinde polis karakollarına saldırılar düzenlendiği, polis araçlarının ateşe verildiği ve polislere karşı suikast girişimlerinin olduğu şeklinde haberler geliyor.
Müslüman Kardeşler’in, devrimin dördüncü yıldönümünde daha sert bir tavır takındığı gözlerden kaçmıyor. Müslüman Kardeşler’e yakınlığı ile bilinen Türkiye’den yayın yapan dört kanaldan birisi olan Mükemmilin kanalı aracılığıyla 25 Ocak öncesinde halka bazı mesajlar verildi. Özellikle de eylemcilere ateş açan polisler ile ilgili söylenen bazı sözler dikkat çekiciydi. 24 Ocak’ta kanala konuk olan bir din adamı; “göstericileri öldüren polislerin ailelerine dokunmayın, ancak öldürenin O olduğundan kesinlikle emin iseniz O’na istediğinizi yapın’ dedi.
Bazı gözlemciler kanalın bu tutumunu eleştirerek Müslüman Kardeşler’in şiddet sarmalına sürüklendiğini ifade ediyor. Bazıları ise Cemaatin yöneticilerinin halk ile bağlantısının tamamen koparıldığını, mecburen Kardeşler’in destekçilerine medya aracılığı ile alenen mesaj iletmek zorunda kaldığını düşünüyor.