Geçmişte, “Tencere-tava eylemleri”, “Cumhuriyete sahip çıkıyorum mitingleri”, “laiklik yürüyüşü” ve “Gezi Parkı olayları” ile milli iradeye meydan okuyan karanlık odakların ihanetleri hafızalardaki yerini korurken, bu kez ‘kırmızı kart’ senaryosu sahneye konuldu.
Geçmişte, “Tencere-tava eylemleri”, “Cumhuriyete sahip çıkıyorum mitingleri”, “Laiklik yürüyüşü” ve “Gezi Parkı olayları” ile milli iradeye meydan okuyan karanlık odakların ihanetleri hafızalardaki yerini korurken, aynı senaryo yeniden sahnede. Küskün seçmenin sandığa gitmemesi ve DEM Parti ile gizli ittifakla yerel seçimlerde göreceli bir başarı elde eden CHP’nin emanetçi lideri Özgür Özel, Mersin’de “Büyük bir sürprizi açıklayacağız” diyerek duyurduğu “kırmızı kart kampanyası” ile yeniden bir kaos senaryosunu devreye soktu. Daha önce “Ya seçim ya geçim” sloganıyla gerçekleştirdiği “geçinemiyoruz mitinglerinde” aradığı toplumsal desteği bulamayan Özel, şimdi de emeklilere, asgari ücretlilere ve düşük gelirli kesime kırmızı kart dağıtarak hükümet karşıtı provokasyonların hayalini kuruyor.
“Üç korner bi penaltı olsun”
Özel’in büyük bir “sürpriz” diye çıkardığı “kırmızı kart”, kendi tabanında bile “Bu tutmazsa üç korner bi penaltı olsun diye teklif versin” paylaşımlarıyla dalga konusu olurken, CHP’nin sokakları karıştırmaya kadar varacak planlar peşinde koşması, siyaseti germekten başka bir işe yaramıyor. Konuya ilişkin Akit’e konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, bakın neler söylüyor: “CHP’nin klasik muhteris havalarıdır bunlar. Zaten bir türlü bunlardan kurtulamadıkları için yaptıkları siyaset tutmuyor. İyi kötü demeden her şeye mukavemet ediyorlar. Dünyada büyük devletleri sayarken Türkiye isminin de geçmesi büyük bir rahatsızlık duyuyorlar. Çünkü Siyonizm, cumhuriyetin kuruluşundan itibaren en küçük bir meltemde bile etkilenen bir ülke olmasını istiyordu. CHP’de yerli lisan kullanarak, bu milletin dilinden konuşarak siyonizmin isteklerini tercüme edip bu lisanda söylüyordu. Kırmızı kart meselesi de siyonizmin CHP’den istediklerini milletin diline çevrilmiş hali. Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olan siyoemperyalist odakların isteğidir bence kırmızı kart kampanyası.” SAD Araştırma Başkanı Sadullah Özcan da, şunları dile getirdi: “Bölgemizde ve dünyada önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde ana muhalefet partisi olarak CHP’nin daha ciddi ve kapsamlı projeler üretmesi beklenirken, onun yerine afaki, ucuz söylemlerle elindeki imkânları kaçırıyor. Son asgari ücret ve emekli maaşları konusuyla beraber çözüme yönelik ciddi öneri sunmayan CHP’nin 2025 seçim yılı söylemi altı boş. ‘Kırmızı kart’ mevzusu ise tabanında bile hoş karşılanmayan ve dalga konusu.”
TARİHTEKİ ÇÖPLÜKTE YERİNİ ALACAKTIR
Gazeteci Yazar Mehmet Fırat da şunları ifade etti: “Özgür Özel’in kırmızı kart çıkartmasının şokunu ve şaşkınlığını yasayan CHP seçmeni, böylesine büyük bir fikri hangi fikir babasının verdiğini merak ediyordur herhalde. CHP, 54 yıllık Nusayri rejimin yıkılmasıyla sıranın kendi zihniyetlerine geldiğinin farkında olarak panik ve can havliyle başta Alevileri ve PKK unsurlarını hareketlendirerek sokakları karıştırma hesapları gütmektedir. Bu kaos planı sadece biradaki ‘siyasal küfür’ cephesinin değil, aynı zamanda hezimete uğrayan Amerika ve İran’ın da işine gelecek bir hamledir. Kimin ne tür planı olursa olsun, vatanının değişmez unsurları olarak Türkler Kürtler ve Araplar yani Müslüman halk, Türkiye’nin büyümesi ve değişmesi kararlılığına engel olacak hiçbir kirli operasyona alet olmayacaktır. Son kırmızı kart kışkırtması da tarihteki çöplükte yerini alacaktır.”
