Türkiye’deki temaslarını sürdüren Almanya Başbakanı Angela Merkel, dün de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Gül ve Erdoğan, yaptıkları görüşmelerde Merkel’e 3 konuda mesaj verdiler.
HABER MERKEZİ - Merkel ile yapılan görüşmeler sonrasında Almanya’nın terörle arasına mesafe koyması, imtiyazlı ortaklık teklifinin ‘tam üyeliğe’ dönüşmesi ve Türk-Alman Üniversitesi’nin hizmete girmesine yönelik çalışmaların hızlandırılması istendi.
İMTİYAZLI ORTAKLIK DEĞİL, TAM ÜYELİK!
Merkel’in Başbakan Erdoğan ile görüşmesi sonrasında ortak basın toplantısı düzenlendi. Alman bir gazetecinin Kıbrıs ile alakalı bir sorusu üzerine, “Güney Kıbrıs’ta yapılan seçim bir Kıbrıs seçimi değildir, Güney Kıbrıs seçimidir” diyen Başbakan Erdoğan, “Aynı şekilde Kuzey Kıbrıs’ta da seçimler yapılıyor zaten Sayın Şansölye’nin bu konuyla ilgili geçmişte ilginç bir açıklaması vardı. Bu 15 Avrupa Birliği üyesi ülkeye daha sonra ilave edilen 10 ülke onun ardından iki ülke, bunların katılımı zaten çok farklı olmuştur. Şimdi ise Hristofyas artık gitti, Anastasiadis şu anda seçilmiş vaziyette. Tabii onun bu konulara yaklaşımı Kıbrıs’ta nasıl olacak onu bilemiyorum. Seçim öncesi mesajlarıyla daha sonraki mesajlar nasıl olacak bilemiyorum” dedi.
Türkiye’nin Güney Kıbrıs ile pasaporttan limanların açılmasına kadar pek çok konuda açılımda bulunmasına rağmen Batı ülkelerinin bir karşılıkta bulunmadığını belirten Erdoğan, daha önce ‘imtiyazlı ortaklığı’ ortaya atan Merkel’e ‘tam üyeliği’ gündeme getirerek “Yine Ankara Protokolü’ne dönüyoruz. Türkiye, AB üyesi ülkelerin hepsiyle iyi niyet çerçevesinde çok iyi anlaşmalar yapma ve ticaret hacmini geliştirmenin arzusu içindedir. Kültürel noktada bütün bu birliktelikleri geliştirmek niyetindedir. Kaldı ki zaten şu anda AB üyesi ülkelerinde 5 milyon civarında soydaşımız var. Biz zaten AB’ye fiilen girmiş durumundayız, yabancısı değiliz. İşin hukuki boyutunu da halledelim, çözelim istiyoruz. Bu iş daha verimli şekilde yürüsün” diye konuştu.
TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÇALIŞMALARI
Başbakan Erdoğan, Türkiye ve Almanya ilişkilerinde insani bağların da önemli bir yer tuttuğuna işaret ederek, “Bu insani bağlar ülkelerimiz arasında sağlam bir dostluk köprüsü oluşturuyor. En önemli kültür, eğitim noktasındaki adımlarımızdan bir tanesi de Türk-Alman Üniversitesi olayıdır. Bu konuyla ilgili gelişmeler süratle devam etmektedir, kısa bir zaman içerisinde de rektör ataması da yapılmak suretiyle çalışmalar devam edecektir” şeklinde konuştu. Almanya’daki Türk yatırımlarının arttığını, 2002 yılından bu yana Türkiye’den Almanya’ya yaklaşık 1.5 milyar dolar civarında doğrudan yatırım yapıldığını belirten Başbakan Erdoğan, ‘’Almanya’daki Türk işadamı sayısı 70 bine ulaşmış vaziyette. Almanya’daki Türk işletmelerinin sayısının böyle bir rakama varmasının yanında 2015 itibarıyla bu sayının 70 binden 120 bine ulaşacağı istikametindedir, cironun da 100 milyar dolara ulaşacağı tespit edilmiştir’’ değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm haritamızı paylaşacağız!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP heyetinin İmralı’daki görüşmenin ardından bazı açıklamalar yaptıklarını belirterek, ‘’Arkadaşlarımla değerlendirmesini yapacağız. Bu açıklamayı yaptıktan sonra bizim yol haritamızla ilgili ne yapacağımızı, ne edeceğimizi sizlerle paylaşacağız’’ dedi.
ALMAN GAZETECİNİN ‘GAZETECİ SORUSU’
Alman bir gazetecinin ‘’Ülkenizde çok sayıda gazeteci tutuklu, avukatların da şikayetleri var. AB ile müzakere sürecinin ilerlemesi açısından bu konuda iyileştirmeler düşünüyor musunuz?’’ sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, “Türkiye’de aslında tutuklu gazetecilerin sayısı parmak sayısını geçmez. Bunların tutukluluğunun nedeni de yazıları değildir. Tutukluluklarının nedeni ya darbeye teşebbüstür veya bu tür teşebbüslerin içerisinde bulunmaktır ya kaçak silah bulundurmaktır veya terör örgütüyle iltisaklı olarak bir hareketin içerisinde olmaktır. Bunların genelinin durumu budur ve şu ana kadar yasama, yürütme yargı erklerinin bizde bağımsız olduğunu düşündüğümüzde, aynen Almanya’da nasıl yargının vereceği karara uymak, oradan çıkacak karara saygı duymak zorundaysak, Türkiye’de de yargı yürütmenin emrinde değildir, bağımsızdır ve onun vereceği karara uymak durumundayız” diye cevap verdi.
“TAM ÜYELİKTE TEREDDÜTLERİM VAR”
Almanya Başbakanı Merkel ise, Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili olarak, “Biz sonucu açık bir müzakere süreci gerçekleştiriyoruz. Bu konuda AB’de anlaşmaya varıldı. Yani sonucu henüz belli değil. Birçok defa söyledim, benim tam üyelik konusunda tereddütlerim var. Fakat bu süreci devam ettirmek istiyorum. Ankara Protokolü’nün uygulanması konusunda ilerlemelere ihtiyacımız var, aksi taktirde açılabilecek fasılların sayısı sınırlı kalır. Fakat bir fasıl açabilirsek, en azından bir adım atmış oluruz” dedi. Merkel, terör örgütleri ile mücadele konusunda ise, “PKK temsilcilerinin, üyelerinin terör faaliyetlerine katılmak amacıyla başka adlar altındaki örgütlerde de çalıştıklarını biliyoruz. Bu konuda çok hassasız, şüpheleri takip ediyoruz” diye konuştu.
Türkiye’deki Alman vakıflarının rahat çalışabilmesi konusunun da ele alındığını belirten Merkel, “Türk-Alman üniversitesi konusunda ilerlemeler kaydediyoruz. 2013-2014 sonbahar döneminde ilk derslerin başlayacağını ümit ediyorum” dedi.
Merkel, temaslarında Türkiye’deki yeni yargı paketi, gazetecilerin özgürce çalışabilmeleri ve uzun tutukluluk sürelerinin de gündeme geldiğini kaydetti.