Türkiye’de bazı deprem uzmanlarının halkı sürekli korku ve endişeye sevk ettiği yönündeki eleştiriler yeniden gündeme geldi.
Türkiye’de bazı deprem uzmanlarının halkı sürekli korku ve endişeye sevk ettiği yönündeki eleştiriler yeniden gündeme geldi.
Gazeteci-Yazar Güler Kömürcü, başta Celal Şengör ve Naci Görür olmak üzere mason localarına üye olduğu bilinen bazı deprem uzmanlarının bilimsel temelden uzak açıklamalarla kamuoyunda kargaşa oluşturduğunu savundu.
Kömürcü, mason olmayan jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un sistematik biçimde medyadan dışlandığını iddia etti.
Kömürcü, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, " Mason locaları şüphesiz yasal sivil örgütlerdir, ancak; Celal Şengör, Naci Görür başta olmak üzere üyelerinin, deprem, salgın vb major konularda, halkı sürekli korku ve endişeye sevkedip kargaşaya neden olmaması ve Şener Üşümezsoy gibi mason #olmayanları da küçümseyip engellememeleri yönünde artık kendi içlerinde gereğini yapmaları gerek. +medya ve siyasetteki mason üyelerin de kendi prensiplerini kitleye dayatmamaları-kendinden mason olmayanı da yok saymamaları ..." ifadelerini kullandı.
Teke Tek Biraderler
Medya ve siyasetteki mason üyelerin kendi ilkelerini topluma dayatmasını da eleştiren Kömürcü, "Fatih Altaylı programlarının adını yakında ‘Teke Tek Biraderler’ yapacak." diyerek tartışmalara mizahi bir boyut kazandırdı.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy da daha önce, "Celal Şengör hoca değil. 1999'dan sonra Marmara’da büyük deprem olmayacak dedim. Onlar 2-5-10 yıl içinde deprem olacak dediler. 2010 oldu, hani nerede o büyük deprem?" diyerek kendisine yönelik medya ambargosuna dikkat çekmişti. Üşümezsoy, bu çevrelerin sahadan veri toplamadan, sadece akademik yayınlar üzerinden deprem öngörüsünde bulunduğunu da vurgulamıştı.
Tartışmalar, deprem gibi hayati öneme sahip bir konuda bile uzmanlar arasında bir "bilim tekeli" ve "fikir baskısı" oluştuğu yönündeki endişeleri artırıyor. Mason olmayan uzmanların sistematik biçimde dışlanması, toplumun doğru bilgiye ulaşmasını zorlaştırırken, bilgi kirliliği ve gereksiz korku ortamının yayılmasına da zemin hazırlıyor.
Özellikle medya organlarında belirli uzmanların sürekli ön plana çıkarılması, kamuoyunda tek sesli ve belirli görüşe dayalı bir algı oluşmasına neden oluyor. Bu durum, deprem gibi toplumsal hassasiyetin yüksek olduğu konularda sağduyulu ve çok sesli bir bilimsel tartışma zemininin önünde ciddi bir engel teşkil ediyor.
Akasyam Haber