Daha önce altılı masa etrafında kümelendikleri PKK’nın siyasi kanadı ile iktidar hayali kuran zillet bileşenleri, sıra eli kanlı terör örgütünün silah bırakmasına gelince, koro halinde ağız değiştirdi.
Daha önce altılı masa etrafında kümelendikleri PKK’nın siyasi kanadı ile iktidar hayali kuran zillet bileşenleri, sıra eli kanlı örgütün silah bırakmasına gelince ağız değiştirdi. PKK’nın siyasi uzantısına federasyon sözü veren, her evden HDP’ye bir oy toplayan, büyükşehirlerde ortak adayla seçime giren, ele geçirdikleri belediyeleri Kandil’in dağ kadrosuyla dolduran ve örgütün Meclis’teki temsilcilerine bakanlık sözü veren 6’lı masa bileşeni partiler, örgütün fesih ve silah bırakma kararı alması üzerine şehit yakınları ve gazilerin yaşadığı acılar üzerinden süreci sabote etme girişimine hız verdi. Fondaş gazeteler “hainleri affetmeyin” manşetleriyle savaş tamtamları çalarken, başını HDP ile ittifak yapmakta sakınca görmeyen sözde milliyetçi İP ile faşist Zafer Partisi’nin de aralarında olduğu irili ufaklı partiler, “Terörsüz Türkiye” sürecini akamete uğratmak üzere bozgunculuk yarışına girdi.
Seçim öncesinde altılı masayı oluşturan bazı partilerin terör örgütü PKK’nın kendisini feshederek silah bıraktığına ilişkin bildirisi üzerinden süreci sabote etmeye yönelik tepkilerini eleştiren AK Parti Erzurum Milletvekili Abdurrahim Fırat, “Terörsüz Türkiye Projesi çok ciddi bir proje ve devletin içinde olduğu, partiler üstü bir proje. Türkiye’nin gelecek yüzyılına, Türkiye Yüzyılı’na dair bir proje. Son seçimlerden önce oluşan altılı masanın temel amacının sadece Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi kazanamaması üzerine kurulmuş bir proje olduğunu gördük. Bu amaçla hiçbir zaman araya gelmeyecek DEM Parti ile Zafer Partisi’ni sözde bakanlık vererek kabineye dahil etme sözüyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı siyaseten yenme amacıyla hareket ettiklerini bugün çok daha iyi anlıyoruz. Bugün DEM’i şeytanlaştırıp, DEM’in terörsüz Türkiye sürecindeki rolünü asgariye indirmek ya da devre dışı bırakmak için bu tür sözde milliyetçi söylemlere sarılıyorlar. Dün bunların akılları neredeydi? Biz dünden daha umutluyuz. Yarınlara daha umutlu bakıyoruz. Bu, Türkiye’nin projesi. Bu proje bir siyasi partinin veya bir kişinin davası değil, Türkiye’de yaşayan 86 milyon insanımızın, etle tırnak olmuş Türk ve Kürt kardeşliğinin, yeni yüzyılda daha da güçlenerek ilerlememizi öngören bir proje. Bu projeye karşı çıkmak veya bunu önemsizleştirmek, bunu sabote etmek gerçekten büyük bir vebaldir” şeklinde konuştu.
Önde gelen Ülkücü isimlerden, Bağımsız Ülkücüler Platformu kurucusu Adnan Baran da şunları söyledi: “Terörsüz Türkiye’den kimler rahatsız olur? Yaklaşık 40 yıldır PKK terör örgütüyle verilen mücadelede, on binlerce şehit, trilyonlarca dolar kaybımız olmuştur. Terörle mücadeleye ayrılan kaynaklar toplansaydı Türkiye silbaştan en az iki-üç defa yeniden kurulurdu. Netice itibariyle, PKK silah bıraktı, kendini feshetti. Bu coğrafyanın çocukları, bundan asla gocunmaz, tam aksine büyük bir memnuniyet duyarlar. Ancak, içimizdeki batılılar, PKK’nın silah bırakmasından çok rahatsız olmuşlardır. Utanmasalar, mitingler yapıp PKK’nın kendini feshetmesini protesto edecekler. Şu hususu açık ve net olarak söylemek isterim; PKK Kemalizmin gayrimeşru çocuğudur. Bu ülkenin başına bela edilen ne kadar yasa dışı örgüt varsa, tamamının şu ya da bu şekilde CHP ile bir göbek bağı mevcuttur. 60 yıllık FETÖ, 40 yıllık PKK, tarihin çöplüğünde yerini almıştır.”