Hizmet-İş Sendikası Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, son dönemlerde iyice azıtan HDP’ye ve silahlı kanadı PKK’ya sert çıkarak, “Sen oradaki gariban Kürt’ü haraca bağladın, gariban Kürt’ün çocuğunu kaçırıyorsun. Bugün Kürt’e, PKK’dan başka zulüm eden var mı?” dedi.
YENİ AKİT/ ANKARA - Hak-İş Hizmet-İş Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP’nin vizyon ve ülke meselelerine ilişkin bir projeden yoksun olduğunu belirterek, “İşte o zaman sen, taşeron siyasetçisin, bugün varsın, yarın yoksun” dedi.
Siyaset kurumun ilk defa bu kadar şantaja açık hale geldiğine dikkati çeken Akdoğan, “Bir partinin genel başkan yardımcısı terör örgütüne, DHKP-C’ye teşekkür ediyor, bizi destekliyor’ diyor. Bunlara yakın isimleri aday yaptılar. Bu demokrasi için tehlikeli bir durumdur” dedi. Akdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Şimdi diyor ki Kandil, ‘Ben tehdit etmeyeceğim seçim zamanında’. Senin varlığın demokrasi için tehdittir. Bunlar Doğu’da tehditle oy almaya çalışıyorlar, Batı’da şirinlik yapıyorlar. Sen oradaki gariban Kürt’ü haraca bağladın, gariban Kürt’ün çocuğunu kaçırıyorsun, gariban Kürt esnafa zorla kepenk kapattırıyorsun, yolunu kesiyorsun. Senin gücün oradaki Kürt’e yetiyor. Bugün Kürt’e, PKK’dan başka zulüm eden var mı?”
HDP TERÖR ÖRGÜTÜNÜN VESAYETİ ALTINDA
AK Parti’nin iktidara geldiğinden bugüne kadar birtakım karalama kampanyalarının yapıldığını, şu anda da bir kaos planının hazırlandığını, bunun adının ise “HDP” olduğunu savundu. HDP’nin parti olarak seçime girmesi için zorlandığını belirten Akdoğan, şöyle konuştu: “Arkasından da diyorlar ki, ‘barajı geçerse AK Parti’yi deviririz’. Zaten milleti ‘şöyle yaparız, böyle yaparız’ diye tehdit ediyorlar. Arkadaş, bu ülkede iktidar olan partiler barajın altında kaldı, dağa mı çıktılar, milleti tehdit mi ettiler?’ Diyorlar ki, ‘ortalık karışır’ bir tehdittir gidiyor. Ya bu millet, bu devlet sizin tehditlerinize pabuç bırakır mı, eyvallah eder mi? Etmez. Bunların hepsi aynı çuvala girdiler, HDP’yi de içine attılar. HDP de onların ipine sarıldı. Niye kendini kullandırtıyor? Amaçları ‘kriz çıksın kaos çıksın da biz, özerlik ilan edelim’. Bu yüzden bunların güç kazanması, demokrasinin güç kazanması anlamına gelmiyor. Çünkü terör örgütünün vesayeti altında bir yapı.”
BUNLAR BEYAZ TÜRK OLDULAR
Akdoğan, Selahattin Demirtaş’ın yüzde 9’u geçtiğinde daha demokrat olmadığını, 45 gün sonra insanları sokağa döktüğünü, yüzde 10’u geçtiğinde de aynısını yapmayacağının garantisinin olmayacağını vurguladı. Akdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlar Türkiye partisi olacakmış, nasıl olacaksın? Eşcinsel aday çıkararak mı, din dersini kaldırarak mı, Diyanet’i kapatalım diyerek mi Türkiye partisi olacaksın? Bu kandırmacaya gelmemek lazım. Bunlar gariban Kürt’le saf tutmuş değil, medya patronlarıyla sermaye ağlarıyla bunlar kol kola girdiler, onların ipine sarıldılar. Bunlar Beyaz Türk oldular.”
AK PARTİ HEP STATÜKOYLA MÜCADELE ETTİ
Akdoğan, “Türkiye, bir fetret dönemi yaşadı Özal’dan Erdoğan’a kadar. 12 yıl boyunca herkes her şeyini kaybetti. Türkiye uçurumun eşiğine gelmişti. O anda, millet yönetime el koydu. 2002’de AK Parti’yi iktidara getirdi” dedi. Birilerinin, AK Parti iktidarına “Don Kişotluk yapıyor” eleştirilerinde bulunduğunu aktaran Akdoğan, şunları söyledi: “Biz bu millet için her türlü mücadeleyi veririz. Hak, hukuk için kimle mücadele etmemiz gerekiyorsa, statükoyla büyük bir mücadele ettik, ezberleri bozmak için büyük bir mücadele verdik. Millet bizim arkamızda olduğu sürece hepsinin üzerine gittik. Bu yüzden Türkiye büyüdü, bir noktaya geldi” diye konuştu.
ACİLEN YENİ ANAYASA YAPILMALI
Hizmet İş Sendikası açılış konuşmasını yapan Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise şunları söyledi: “Artık olmazsa olmazımız haline gelen demokratik, çoğulcu, özgürlükçü ve katılımcı yeni ve sivil Anayasa, Yeni Türkiye’nin ilk ve acil ihtiyacıdır.
Başta Anayasa olmak üzere, yaşadığımız tüm toplumsal sorunların kaynağı olan 12 Eylül ürünü darbe yasalarının bütün izleri silinmelidir. Ayrıca, Başkanlık Sistemi de dahil, Türkiye yeni yüzyılda belirleyici bir bölgesel güç olarak yönetim sistemini tartışmalı ve yenilemelidir!”
ÇÖZÜM İRADESİNİ ÖNEMSİYORUZ
Arslan, “Ülkemizin ve insanımızın uzun yıllar enerjisini ve kaynaklarını tüketen teröre karşı ortaya konulan ‘çözüm iradesi’ni önemsiyoruz” diyerek, artık Türkiye’nin kaynaklarının heba edilmemesinin, anaların yürekleri dağlanmamasının ve canların toprağa verilmemesinin kendilerinin en büyük temennisi olduğunu dile getirdi.
Taşeron işçiliğin Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olduğunu belirterek, buna çözüm bulunmasını isteyen Arslan, sendikal örgütlenmenin de demokratik bir hak olduğunu ifade etti ve “Kimi işverenlerin hâlâ sendikal örgütlenmeyi kendilerine bir tehdit olarak görmeleri, işten çıkarmalarla tehdit etmeleri örgütlenmenin önünde en büyük engel olarak durmaktadır” diye konuştu. İş kazaları için önlemler alınmasını, mevzuattan ziyade zihniyetlerin değişmesi için çalışılmasını isteyen Arslan, kıdem tazminatının kaldırılmasını da asla kabul etmeyeceklerini söyledi.
