Kuantum bataryalarda çığır açan gelişme! Depolama süresi bin kat uzadı
Yıllardır yalnızca teoride tartışılan kuantum bataryalarda pratik kullanımın önünü açabilecek kritik bir adım atıldı. Enerji depolama süresi bin kata kadar artırıldı.
Geleceğin enerji altyapısını kökten değiştirme potansiyeline sahip kuantum bataryalarda bugüne kadarki en önemli sıçrama yaşandı. Enerjiyi kuantum düzeyde depolamayı hedefleyen bu teknoloji, uzun süredir teorik tartışmaların odağındaydı ancak laboratuvar dışına taşınamaması nedeniyle sınırlı kalıyordu. En büyük sorunlardan biri, enerjinin yalnızca nanosaniyeler gibi çok kısa sürelerle saklanabilmesi ve bunun da gerçek dünya uygulamalarını imkansız kılmasıydı. Ancak son gelişmelerle birlikte bu sorun büyük ölçüde aşıldı; kuantum bataryaların enerji depolama süresi bin kata kadar uzatıldı. Bu gelişme, teknolojinin artık pratik kullanım alanlarına yaklaşabileceğine dair güçlü bir işaret olarak değerlendiriliyor.
Geleceğe dair umut verdi
DonanımHaber’de yer alan habere göre, Avustralya’da RMIT Üniversitesi ile CSIRO tarafından yürütülen yeni bir çalışma, kuantum bataryaların geleceğine dair umut verici sonuçlar ortaya koydu. Araştırmada, geliştirilen sistem sayesinde enerji depolama süresi nanosaniyeler düzeyinden mikrosaniyelere taşındı. Bu gelişme, önceki denemelere kıyasla bin katlık bir artış anlamına geliyor. Üstelik teorik olarak bu sürenin bir saniyeye kadar çıkarılabileceği de belirtiliyor. Her ne kadar bu süre halen oldukça kısa olsa da elde edilen ilerleme kuantum bataryaların günlük yaşamda kullanılabileceği fikrini her geçen gün biraz daha güçlendiriyor.
Neredeyse anlık olarak depoluyor
Kuantum bataryalar, geleneksel bataryalardaki kimyasal tepkimeler yerine kuantum fiziğinin temel kavramlarına dayanıyor. Özellikle kuantum süperpozisyonu ve kuantum dolanıklık gibi olgular, bu teknolojinin temelini oluşturuyor. Enerji, fotonlarla belirli moleküller arasındaki etkileşim sonucu oluşan polaritonlar aracılığıyla aktarılıyor. Hem ışık hem de madde özellikleri taşıyan bu hibrit parçacıklar, enerjinin çok kısa sürede şarj edilmesini mümkün kılıyor. Bu sayede kuantum bataryalar, enerjiyi neredeyse anlık olarak depolayabiliyor.
Avustralya’daki araştırmacılar ise bu yöntemi bir adım öteye taşıyarak, enerjinin daha uzun süre saklanabileceği bir sistem ortaya koydu. Bu sistemde, ışığı yansıtarak içerisinde tutan optik boşluklara yerleştirilen Rhodamine 6G isimli floresan boya molekülleriyle polaritonlar üretildi. Oluşturulan bu "şarj katmanı" enerjiyi kuantum düzeyde yakalarken; buna eklenen ikinci bir katman, enerjiyi tutma işlevini üstlendi. Sistemin bu kısmında kullanılan palladyum tetrafenilporfirin adlı ışığa duyarlı bileşik, enerjiyi triplet durum adı verilen kararlı ve düşük enerjili bir biçimde depolayarak, enerji saklama süresini mikrosaniyelere kadar uzattı. Çalışmayı yürüten araştırmacılar, bu sürenin teorik olarak bir saniyeye çıkarılabileceğini ifade ediyor.
Son derece etkili bir yanıt
Kuantum katmandan alınan enerjinin kimyasal bir yapıyla sabitlenmesini sağlayan bu hibrit yöntem, kuantum bataryaların en büyük problemlerinden biri olan ani enerji kaybına karşı etkili bir yanıt sunuyor. Önceki nesil sistemlerde, şarj süresi ne kadar kısaysa, enerji de o kadar çabuk boşalıyordu. Ancak geliştirilen bu yeni yapı sayesinde, araştırmacılar hem hızlı şarj imkanı sağlayan hem de depoladığı enerjiyi belirli bir süre boyunca koruyabilen bir batarya modeli ortaya koymuş oldu.