Belediyeleri yamyamlara yediren, şaibeli ihalelere ve kongrelere doymayan CHP’nin kara propagandaları bitmek bilmiyor.
Buğra Kardan İstanbul
Vurgunları saklamak için topluma korku pompalamaktan çekinmeyen CHP’nin emanetçi Genel Başkanı Özgür Özel ve yolsuzluktan tutuklu sabık İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, koro hâlinde bir yalanı daha dillendirmeye başladı. Özel’in “Çok partili hayat tehdit altında” iddiası İmamoğlu’nun da ağzına pelesenk oldu. Pişkin İmamoğlu, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan yaptığı paylaşımda iktidar eliyle Türkiye’yi tek partili sisteme geçirme operasyonunun yürütüldüğü yaygarasını kopardı. Vatandaştan ise “Tek parti arıyorsanız kirli geçmişinize bakın” sesi yükseldi.
KARA PROPAGANDAYI BIRAKIN
CHP’nin ortalığı velveleye vermesini eleştiren Demokrasi ve Birlik Vakfı Genel Başkanı Mehmet Metiner, gazetemize şu değerlendirmelerde bulundu: “Özel ve İmamoğlu, evvela yakın tarihi okusun. CHP, tek parti dönemini anlasın. CHP’nin hatalarını itiraf edip af dilemesi, ‘Kötü hatıralar bıraktık’ demesi hâlinde bu ikisinin açıklamaları anlamlı olurdu. ‘Türkiye’de bir daha tek parti dönemini çağrıştıracak uygulamalar olmayacak’ teminatı vermesi durumunda bu ikisinin iktidara dönük ithamları dikkate alınırdı. Gelinen aşamada Özel ve İmamoğlu, faşizan uygulamalarla bilinen tek parti dönemini altın devir olarak görüyor. O nedenle demokrasimizden şikâyet etmek bu ikisine düşmez. El insaf! ‘Çok partili hayat tehdit altında’ ne demek? ‘Türkiye’yi tek partili sisteme geçirmek için operasyon yürütülüyor’ ne demek?
GAYET HÜR BİR ÜLKEDEYİZ
Şu anda farklı partiler ve sesler, hür seçimler var. Böyle boş bir söylem olabilir mi Allah aşkına? Ezcümle şu anda CHP’nin Erdoğan zamanında kuvvetlenen demokrasiyi hedef alan sözleri kıymet taşımamaktadır. Geçmişle yüzleşmeyen, tek parti dönemi aklayıp paklamayı ya da kutsamayı bırakmayan zihniyeti temsil eden Özel ve İmamoğlu’nun demokrasiyle ilgili kaygı yahut korku içiren cümleleri önem arz etmemektedir. Erdoğan zamanında demokrasimizin çıtası yükseltilmiştir. Hukuk devleti olma yolunda önemli adımlar atılmıştır. Ve Türkiye, geçmişe göre daha demokratik bir ülke olmuştur. Bu, demokrasimizin sorunları olmadığı anlamına gelmemektedir. O nedenle yeni anayasa gerekliliktir. Eşit vatandaşlık anlayışına dayalı, daha özgürlükçü, siyasi temsili ve çoğulculuğu en ileri noktaya taşıyacak bir anayasa şarttır. Bu, yeni Türkiye için elzemdir. Yapılanlar güzel ama yeterli değildir. Yapılanları yeterli bulmak, her şeye ‘Mükemmel’ demek iyi hoş ama daha kat edilecek yol olduğu muhakkaktır. Artık daha fazla demokratikleşmek zorundayız. Aksilikleri, eksiklikleri gidermeliyiz. Yargı reformuna gitmeliyiz.
İNADINA REFORMA GİTMELİYİZ
Özel ve İmamoğlu gibi ‘Türkiye otoriterleşiyor’, ‘Demokrasi elden gidiyor’, ‘Tek partili hayat geliyor’ diyenlere de aldırış etmemeliyiz. Anlaşılan o ki Özel ve İmamoğlu’nun yolsuzlukları saklama gayreti var. Bu gayret de onları ülkeyi karalamaya ve demokrasiyi kötülemeye itiyor. Yazık. Şu evrede CHP’ye önerim, yolsuzluklarla yüzleşmesidir. Skandalları siyasi şalla örtmekten kaçınmasıdır. MHP’den ders almasıdır. MHP, tahkikatla karşı karşıya kalan bir üyesine ‘Aklan paklan öyle gel’ dedi. Ve belediyelerde yapılan usulsüzlüklerle ilgili onlarca delil, itiraf var. Bu hakikati görmezden gelip mağduru oynamak ve topluma korku pompalamak çok büyük bir yanlıştır. Böyle bir şey CHP’ye yakışır ama demokrasiye yaraşmaz.”