Belediyelerin hemen hemen hepsinin nikah salonlarında, “Fotoğraf ve kamera çekimi yasaktır” yazısını gördükçe rahatsız olduğunu ifade eden Raşit Anaral, "Bu tür materyalist anlayışları uygulayan belediyelerin içinde AK Parti belediyelerin de olması beni bir hayli üzmektedir" ifadelerini kullandı.
Ekonomi, araç olmaktan çıkıp amaç haline gelmiştir. Günümüzde uygulanmakta olan kapitalist ekonomik sistem bencil insan tipini de kendisi üretmiştir. Sekiz kişilik dolmuşlara 20 kişinin bindirildiği, ürün etiketlerin 9’lu rakamlarla insanların kandırıldığı, büyük şirketlerin tüketiciyi sömürmek için her türlü reklam ve hileye baş vurduğu materyalist bir dünyada yaşıyoruz... Giderek dolmuş ve otobüslerde koltuklar azaltılıyor; daha fazla yolcu almak için her çareye başvuruluyor... İnsanlar mezbaha arabasındaki kancalara takılmış et misali, askılara canlı canlı asılarak ayakta dikilmekte, araç şoförlerinin insafına kendini bırakmış ve düşmemek için direnmektedir...
Zamanı bile paraya tahvil edenler ne yaya ne de diğer araçlara yol veriyor. Hadi insani değerleri çöpe attık, saygı denen evrensel değerimiz nerede kaldı? Kimseye saygı da gösteremiyoruz. İki yüzlü bir toplum olduk, merhabalarımız bile çıkar ilişkileri bittiğinde bitiyor... Ne yazık ki maneviyatı savunanların da birçoğu aynı şablonda yer almakta, aynı menfaat ve çıkarları yüzünden sınıfta kalmaktadır... İşin acı tarafı,kendimize gelme zamanın da geçmekte olduğunu fark edemiyoruz...
Belediyelerin hemen hemen hepsinin nikah salonlarında. “Fotoğraf ve kamera çekimi yasaktır” yazısını gördükçe rahatsız oluyorum. Bu tür materyalist anlayışları uygulayan belediyelerin içinde AK Parti belediyelerin de olması beni bir hayli üzmektedir. Bizler AK Parti için mücadele verdik ve veriyoruz. Ancak uygulamalarda gördüğümüz bu tür görüntüler çok üzücüdür. Bu tür Materyalist uygulamaları ne yazık ki bir çok alanda görmekteyiz ve de üzülmekteyiz. Bu konuları bildirdiğimiz makam sahipleri de maalesef işi geçiştirme yoluna gitmektedir.
Ben bir vatandaş olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesine sosyal tesislerdeki uygulamaların yanlış olduğunu belirten bir yazı yazdım:
Yazdığım yazı:
(İstanbul Büyükşehir Beyaz Masa)
"Sosyal tesislerde yapılacak düğünlerin organizasyonunu firmalara ihale etmek, insan haklarına aykırıdır. Bu materyalist anlayışla yaklaşım AK Parti’ye yakışmıyor. Kendi düğünlerinde, kendi ailesinin fotoğraflarını ve videosunu çekme özgürlüğü ailelerin ellerinden alınamaz. Bu durum bütün belediyelerde maalesef aynen uygulanmaktadır.Özgürlüklerden yana çalışmalarını yapan AK Parti hükümetine bu yakışmıyor. Bu hatanın halkın lehine düzeltilmesini talep ediyorum. Herkes düğününde kendi ailesinin görüntüsünü alma hakkına sahip olmalıdır. Selam ve saygılar sunarım."
Aldığım cevap:
Sayın RAŞİT ANARAL;
İlgi : 17.03.2014 11:49:01 Tarih ve 1-135048204 Nolu Başvurunuz
Müdürlüğümüze iletmiş olduğunuz başvurunuzla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal ve İdari İşler Müdürlüğü ile görüşülmüştür. Görüşme neticesinde tarafımıza verilen bilgi aşağıdaki gibidir: “İdaremiz tüm alımlarını 4734 sayılı KİK ve 4735 sayılı yasalar doğrultusunda ihale yoluyla yapmaktadır. Düğün organizasyonlarımızdaki her türlü süsleme ve fotoğraf çekimi işi, Belediyemizin anlaşmış olduğu organizasyon şirketi tarafından yapılmak zorundadır.”
Verilen cevabın tahlili:
Bu cevaba dikkat ettiğimizde çözüme gitmek için en ufak bir yaklaşım ve anlayış yok. Robotik,duygusuz resmi bir cevap... Yani, sen ne dersen de; önemli değil. Sayın yetkili, biz de biliyoruz ki her resmi kurum yasalarla yönetilir. Ben yasalardan, tüzüklerden, yönergelerden bahsetmiyorum. ticari amaçla ordaya gelen üçüncü şahısı engleleyebilirsiniz.. Ama siz, benim özbe öz ailemin fotoğrafını çekme hakkını bana nasıl yasaklarsınız?...
Ben şahsen bu tür materyalist uygulamaların önlenmesi için hükümetin bir kurum oluşturması gerektiğini düşünüyorum...
İnsan Hakları İnceleme ve Araştırma Heyeti... İsmi ne olursa olsun, maksada hizmet eden ve uygulamaları takip eden gerçek bir kuruluş olması yeterlidir... Bu heyetin içine halk içerisinden her grup insanın alınarak, (Amerika’daki mahkemelerde uygulanan jüri üyeleri gibi) bağımsız kararların verilmesi sağlanmalıdır... Anayasa’dan, yasalardan, yönerge ve tüzüklere kadar çıkarılan tüm hukuki uygulamaların İnsan Hakları açısından incelenmesi gerekiyor...
Aksi takdirde resmi kurumlarda görev alan insanların yetersiz birikim ve anlayışlarıyla bu yanlışlar düzeltilemez. İnsan Hakları insan olmanın en önemli temel haklarını kapsamaktadır. Bu açıdan teorik yasaların sınırlarını zorlayan bir yapıya sahiptir. Bu açıdan uygulamaların aynı zamanda takip edilmesi esastır... Kurulacak heyetin bizzat şehir şehir uygulamaları incelemek için bir grubu olmalı ve halkla (siyaset dışında) direk buluşması sağlanmalıdır.
Bizler bu tür yanlışlıkları zaman zaman bildirmelerimize rağmen çok da etkili olmadık. Burada siyasi çerçeve içinde bu şikayetlerimiz erimektedir. Hükümetimizin arka arkaya çıkardığı demokratik paketler bizleri sevindirmektedir.
İnşaallah yasaların denetlenebileceği yeni bir İnsan Hakları Kurumu’nda ele alınacağı bir demokratik paket yapılır. Selam ve saygılar sunarım.
Raşit Anaral / Akit Gazetesi Okur Postası