• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İşte sezaryen tehlikesi

Yeniakit Publisher
2018-05-02 11:10:00 - 2018-05-03 17:34:59

Türkiye’de 30 yıl içinde yüzde 5’ten yüzde 53’e yükselen sezaryen doğum hakkında Danimarkalı bilim insanlarının gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, sezaryenli bebeklerin kronik bağışıklık sistemi hastalıklarına daha fazla maruz kaldığını gözler önüne serdi.

Türkiye’de ürpertici boyutlara ulaşan sezaryen doğumun bebekler için ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunun bilimsel olarak da kanıtlandığı ortaya çıktı. Türkiye’de 30 yıl içinde yüzde 5’ten yüzde 53’e yükselen sezaryen doğum hakkında gerçekleştirilen “Sezaryen ve Yavru Hastalığın İnflamatuvar Bağırsak Hastalığı Riski” adlı araştırma, sezaryenli bebeklerin kronik bağışıklık sistemi hastalıklarına daha fazla maruz kaldığını gözler önüne serdi.

KAN KANSERİ, SEZARYENLİLERDE DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR

Ülkemizde gerçek endikasyonlar dışında da annelerin yönlendirildiği sezaryen doğumun çocuklar üzerindeki olumsuz etkisi hakkındaDanimarkalı bilim insanlarının gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları 2013 yılında yayınlandı. 1973 ile 2012 yılları arasında gerçekleştirilen kapsamlı araştırma, sezaryen tehlikesini her yönüyle ortaya koyuyor. 35 yıl süren araştırma, sezaryenli 2 milyon çocuk üzerinde yapıldı. Araştırmaya göre sezaryenle doğan çocuklar, ilk doğum sürecinde vücutlarında faydalı bakteri kolonilerinin bulunmaması nedeniyle daha fazla kronik hastalığa tutuluyor. Buna göre sezaryenli çocuklar ömürleri boyunca büyük oranda astım hastalığına yakalanıyor. Çocukluk romatizması da büyük ölçüde sezaryen doğumun yol açtığı hastalıklar arasında yer alıyor. Sezaryenli çocuklar hayatları boyunca daha fazla kan kanseri yani lösemi oluyor.

BAĞIRSAK BAKTERİLERİ BULUNMUYOR, HASTALIKLAR ARTIYOR

Bağırsak hastalıkları, sezaryenlilerde görülen en çok hastalık türlerinden bir tanesi. Araştırmaya göre; bağışıklık sistemi ve doku hastalıklarından hastaneye kaldırılan çocukların büyük bölümü sezaryenli. Sezaryenle doğumda bebek anneden faydalı bağırsak bakterilerini alamıyor. Normal doğumda ise bebek dünyaya gelirken vajinal yoldan annenin probiyotik faydalı bakterilerini alıyor ve bebeğin bağırsak sistemine yerleşen bu bakteriler bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca Sezaryen doğumla hayata gelenler, ömürleri boyunca daha fazla ilaç kullanıyor.

SEZARYEN ARTTIKÇA OTİZM DE ARTIYOR

Sezaryen doğumlarla ilişkilendirilen hastalıklar bu kadarla sınırlı değil. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, sezaryenin artış oranıyla paralel bir şekilde artan bir hastalık. DEHB olarak adlandırılan hastalık son 20 yılda 10 kat artış göstermiş durumda. Sezaryenle doğan çocuklarda daha fazla alerji ve otoimmun hastalıklar görülüyor. Otizm hastalığı da büyük çoğunlukla sezaryenlilerde görülen bir hastalık. Sezaryen oranıyla birlikte artan otizm, 1980’li yıllarda yüz bin çocuktan 1’inde görülüyorken, adeta salgın hastalığa döünüşerek 1990’larda her bin çocuktan 6’sına, 2000’li yıllarda her bin çocuktan 42’sine teşhis olarak konuldu.

ANNELER İÇİN DE RİSK

Ayrıca uzmanlara göre, hayata yeni gelmiş bebekler için hayati önem taşıyan anne sütü, normal doğumda hemen bebeğe veriliyorken, sezaryen doğumlarında birkaç gün sonra anca verilebiliyor. Anneler için de sezaryen doğumun ömürlük negatif etkileri bulunuyor. Sezaryen dikişleri aradan yıllar geçse de tam olarak iyileşmiyor. Vücutta özellikle soğuk aylarda meydana gelen rahatsızlıklarda dikişin iz bıraktığı yerler hissediliyor, acıyor. Normal doğum yapan anne bir gün sonrasında büyük ölçüde günlük hayatına dönebiliyorken sezaryen doğum yapan anneler bir aylık zaman dilimine kadar adeta yatalak oluyor. Sezaryenli kadın, bu süre zarfında oturduğu yerden dahi ikinci bir kişinin yardımı olmadan kalkamıyor.

SEZARYENİN HAMİSİ ÖZEL HASTANE LOBİSİ

Tüm bunlara rağmen ‘özel hastane lobisi’, gerçek sezaryen endikasyonları dışında da anneleri bu metoda yönlendirerek daha fazla doğum ücreti alıyor. Türkiye’de özel hastanelerde sezaryen doğum fiyatı 10 bin ila 30 bin TL arasında değişiyor. Aynı zamanda normal doğum beklenmedik vakitlerde aniden meydana gelebiliyorken sezaryende planlı bir şekilde olması da hastane doktorları için oldukça cazip bir durum! Ülkemizde özel hastanelerde sezaryen doğum oranı yüzde 40’ın üzerinde iken kamu hastanelerinde bu oran sadece yüzde 16.

Ebeveynin onayı alınıyor ama...

Doğum yapacak olan ebeveyn, çocuğunun ters gelme ihtimalinin bulunduğu gibi ‘endişelendirici’ uyarılar sonucu ebeveynin kaygısı sonrasında onayı alınarak yapılıyor. Bu doktor uyarısının art niyetli olup olmadığını kontrol eden bir mekanizma bulunmuyor. Türkiye’de 2012 yılında sezaryenin tıbbi zorunluluk durumunda yapılması gerektiğini düzenleyen 6354 sayılı kanun da bu anlamda sezaryen doğum oranlarındaki artışın önüne geçemedi.

Yüzde 5'ten yüzde 53'e

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre ülkemizde 30 yıl önce 100 bebekten 5’i, 20 yıl önce 100 bebekten 15’i sezaryenle dünyaya gelirken günümüzde iki doğumdan biri sezaryen illetiyle gerçekleşiyor. 1980 darbesinin ardından doğum kontrol uygulamalarının yaygınlaşması sonrası bir ‘doğum metodu’ olarak Türkiye’ye sokulan sezaryenle 1988’de yüzde 5,7, 1993’te yüzde 7, 1998’de yüzde 14, 2003’te yüzde 21 oranında doğum gerçekleşti. 2008’de yüzde 37’ye, 2013’te yüzde 48’e, 2015’te yüzde 51,9’a yükselen sezaryen oranı 2016’da yüzde 53’e tırmandı. 2016’da doğan 1 milyon 248 bin 41 bebekten 676 bin 152’si sezaryen ile dünyaya geldi.

İnsanlığı tarihten silecek yöntem

Sezaryen doğumun, gelecek nesilleri tehlikeye attığı yorumları sıklıkla yapılıyor. Annenin 2’den fazla doğum yapmasının büyük ölçüde önüne geçen sezaryenle, doğum oranları büyük ölçüde düşüyor. Fizoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, sezaryenle ilgili şu çarpıcı yorumu yapıyor: “Sezaryen binlerce yıldır uygulanan bir yöntem olsaydı insanlık çoktan tarihten silinirdi.”


FARUK ARSLAN

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23