• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İşte Hz. Ali'nin Peygamber sevdası

Yeniakit Publisher
2014-06-03 10:43:00 -
İşte Hz. Ali'nin Peygamber sevdası

Sahabe içerisinde Hz. Ali’nin (ra) yeri hep çok farklı bir konumda olmuştur.

O, Efendimiz’in çok sevdiği amcası Ebû Talib’in oğlu, canından bir parça olan kızı Fatıma’nın eşi, cennet gençlerinin efendileri olan torunları Hasan ve Hüseyin’in babası, yirmi üç yıllık risalet tarihinde adından çokça bahsettiren bir yiğittir. Onun hakkında Efendimiz (sas) o kadar çok söz söylemiştir ki; büyük imam Ahmed b. Hanbel bu durumu şöyle ifade etmiştir: “Ali’nin hayatı için nakledilenler o kadar çoktur ki başka hiçbir sahabe için böyle bir nakil olmamıştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/32)

Efendimiz’in, Hz. Ali hakkında söylediği sözlerden bir tanesi, onu risaletin abisi olma konumuna yükseltmiştir.

Tebûk Gazvesi’nde Efendimiz, Hz. Ali’yi yerine Medine’de vekil olarak bırakmıştı. Bu durum münafıkların; “Sefer, zorlu bir sefer olduğu için Muhammed, amcasının oğlunu kayırdı” şeklinde dedikodularına sebep olmuştu. Savaş meydanlarının aslanı olan Hz. Ali (ra), böyle bir duruma dayanamayarak, atına atlayıp, Medine dışındaki orduya yetişmiş ve Efendimiz’den kendisini orduya alması için ısrar etmişti.

Bunun üzerine Efendimiz: “Ey Ali! Harun’un Musa yanında aldığı yeri, sen de benim yanımda almaktan razı değil misin? Ancak benden sonra peygamberlik yoktur.” (Buhari, Megazi,78; Müslim, Fedailü’s-Sahabe, 30,32; Tirmizi, 3731) demişti.

Bu sözü ile Efendimiz, Hz. Ali’yi Musa’nın abisi olan Harun’un yerine koymuş; böylelikle onu risaletin abisi konumuna yükseltmişti. Abi olmak öyle kolay değildi; abi olmak sorumluluk sahibi olmaktı. Abi olmak kardeşlerini gözü gibi korumak demekti. Abi olmak yeri ve zamanı gelince baba gibi olmak, baba gibi davranmaktı.

Kaynak: Akit Gazetesi Siyer sayfası

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23