Saadet Partisi (SP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selman Esmerer, 30 Mart’ta gerçekleşecek seçimlerin çekişmeli geçeceğini belirterek, “Biz Milli Görüş düşüncesine sahibiz. Allah’ın izni ve lütfuyla Saadet Partisi olarak İstanbul’u kazanacağız. Doğru, dürüst yönetim Saadet Partisi ile olur” dedi.
Esmerer, kentsel dönüşümü İslam mimarisi kapsamında gerçekleştirmeyi planladıklarını, su fiyatını % 50 ucuzlatacaklarını söyledi.
Esmerer, Fethullah Gülen’in bedduasını eleştirdi ve “Bir hocanın yapması gereken dua ancak hayır yönünde olmalıdır. ‘Ateş düşsün’ şeklindeki ifadeler çok ağır ifadeler. Bir de bunlar Cenab-ı Hak katında karşılıksız kalmaz. Herkese zarar verebilir” ifadelerini kullandı.
Selman Esmerer’in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
“BİZ BABA OCAĞIYIZ”
- Adaylığınız noktasında Kadir Topbaş, Mustafa Sarıgül gibi güçlü rakipler arasından nasıl öne çıkmayı düşünüyorsunuz?
- Öncelikle şunu söylemek isterim; biz Milli Görüş düşüncesine sahibiz. Hoca’mızın ifadesiyle; Allah’ın izni ve lütfuyla ‘tekeden süt çıkarırız.’ İman, heyecan ve bu millete hizmet aşkı ile çalışıyoruz. Bunun örneğini geçmiş tarihlerde gördük. Ahmet Tekdal genel başkan olduğu dönemlerde Refah Partisi’nin oyu yüzde 1’lerdeydi. Fakat teşkilatlarla, yaptığı çalışmalar yapıldığında yüzde 21 genelde, yüzde 36 belediyelerde oyu vardı. Bu seçmenler buharlaşmadı. AK Parti’de bu seçmenlerimiz ve onların oylarını emanet olarak görüyoruz. Özellikle son gelişen olaylarla birlikte her şeyin aslına rücu edeceğini düşünüyorum. Biz baba ocağıyız. Bu işin aslı, özü Milli Görüş’tür.
Milli Görüş efsane belediyeciliği Türkiye’de hiçbir dönem olmamıştır. O bir yıldızdır, o dönem. Özellikle rüşvet konusunda çok hassas çalışmalar yaptık. İlk kazandığımız yerler İstanbul’da Sultanbeyli ve Arnavutköy oldu. O zaman oralar ilçe değil, beldeydi. Onların kapısına Peygamber Efendimiz’in ‘Rüşvet alan da veren de mel’undur’ sözünü yazdık. Bugün bütün belediyelerde rüşvet alan da veren de memnundur, tavrını görüyoruz.
“SU FİYATINI % 50 UCUZLATACAĞIZ”
- Partiniz İstanbul seçimlerinde ne gibi varlık gösterecek? Ne gibi düşünce ve projeleriniz var?
- İstanbul ile ilgili çalışmalarımızı açıkladık. Özellikle İstanbul’un problemlerine yönelik çalışmalarımız var. Profesyonel bir ekiple üstünde çalışıyoruz. İstanbul’un birinci problemi trafiktir. Bu anlamda ranta dair eleştirimiz var. Bunun yanında TOKİ’ye yönelik çalışmaları eleştiriyoruz. Bazı imarlar, noktasal AVM’ler gerçekten işi çığırından çıkarttı. Allah’ın en önemli addettiği zamanı İstanbul’da trafikte geçiriyorsunuz. Bunun yanında trafikte de kazalar, tartışmalar, cinayetler gibi bir sıkıntı da söz konusu. Ranta dayalı bir yapılaşma ve imarlaşmadan kaynaklanan bir durum bu sıkıntılar. Tabii bu durumdan tüm İstanbullular rahatsız oluyor. Biz bu ranta dayalı yanlış imarlaşmayı durduracağız. Yapılması gereken kentsel dönüşümü İslam mimarisi kapsamında gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu noktada imar, trafik bizim en öncelikli konumuzdur. İstanbullulara müjde olarak su fiyatını % 50 ucuzlatacağımızı söyledik. Bunu gerçekleştireceğiz inşaallah. Önce insan zihniyetli bir tutum içinde olacağız.
“İSTANBUL’A PEMBE METROBÜS UYGULAMASINI GETİRECEĞİZ”
- Sizce İstanbul’un problemleri nelerdir?
- Birinci problemi; trafiktir. Trafikle birlikte çarpık yapılaşma, imar sorunudur. İstanbul gayri resmi rakamlarla 20 milyon nüfusu geçmiştir. Bunu kaldıracak yapıya sahip değildir. Buna çözüm olarak şunu diyoruz; Anadolu’nun insanları doğduğu yerde doyurulmalı. İstanbul dışında metropol kentler oluşturarak tabii akım durdurulmalı. Bu tabii merkezi iktidarın görevidir.
Bizim bir cazibe teklifimiz vardı, yaptık: pembe metrobüs. Pembe metrobüs uygulamasını İstanbul’da hayata geçireceğiz. Şimdi şehir içinde ciddi bir taşımacılık söz konusu. Ve çok kalabalık tabiri caizse üst üste bir seyahat söz konusu. İnsanların daha rahat seyahat hakkı var. En azından bu hakkı beyler kendi arasında hanımlar kendi arasında yaşasın. Bir mecburiyet yok. En azından isteyenlere böyle bir olanak sağlamak istiyoruz.
“AK PARTİ DÖNEMİNDE KISMİ BİR RAHATLAMA OLDU”
- Türkiye’de Cumhuriyet tarihi boyunca Müslümanların refah içinde oldukları dönem hangi dönem olmuştur?
- Hiç bir dönem olmamıştır. Kısmi bir rahatlamalar olmuştur. Adnan Menderes döneminde, Milli Selamet Partisi’nin getirdikleri, 12 Eylül’den sonra Özal ile gelen bir takım rahatlamalar, Refah Yol izniyle yapılan gerçekten manevi atılımlar, AK Parti döneminde kısmi bir rahatlama olmuştur. Fakat İslami anlamda kesin bir rahat yaşam sağlanamamıştır.
Şunları söylemek isterim İstanbullulara: AK Parti veya CHP’ye mahkum değilsiniz. Asıl alternatif Saadet Partisi ve Milli Görüş’tür.
“SARIGÜL’Ü CİDDİ BİR RAKİP OLARAK GÖRMÜYORUZ”
- 2009’daki yerel seçimlerde İstanbul’da % 4.9 olan oy durumunuz söz konusu. Bu seçimlerdeki hedefiniz nedir?
- Hedefimiz kazanmak inşaallah. Biz bu anlamda çalışacağız, gayret edeceğiz. Sonuç Cenab-ı Hakk’a aittir. Bu anlamda ne Topbaş’ı ne de Sarıgül’ü ciddi bir rakip olarak görmüyoruz.
“TESPİT EDİLDİĞİ ANDA ÜSTÜNE GİTMEYENLER SUÇ İŞLEMİŞTİR”
- 17 Aralık operasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce gerçekten bu bir yolsuzluk operasyonu mudur, yoksa Ak Parti’ye karşı bir darbe girişimi midir?
- Öncelikle şunu söylemek gerekir; hiç bir taraftan yana değiliz, ancak haktan hukuktan yanayız. Bu saydıklarınızın hepsinin ayağı var. Rüşvet tespit edildiği anda üstüne gitmeyenler suç işlemiştir. Önceden tespit edilmiş fakat bunu siz seçime 3 ay kala ortaya çıkarıyorsunuz. Elbette dış güçler kaynaklı bir kasıt var.
İslami ülkelerde var olan enerji kaynakları Batılı ülkelerin iştahını kabartıyor. Dolayısıyla bütün Ortadoğu, Türkiye, İran gibi bütün İslam ülkeleri bunların ilgi alanı. Yine Türkiye’deki bu son olaylar dahil bize göre Ortadoğu’nun tamamı yine enerji ile ilgili Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası. Bu bölgeyi tamamen tahakküm altına alarak petrol yataklarını kontrol etmektir, amaç.
Türkiye’de Mısır, Suriye benzeri bir iç çatışma vücuda getirmek isteniyor. Asla bu durumu tasvip etmiyoruz.
“ATEŞ DÜŞSÜN ŞEKLİNDEKİ İFADELER ÇOK AĞIR”
- Fethullah Gülen’in beddua söylemi malum. Sizce de beddua mıdır? Siz ilk izlediğinizde ne düşündünüz?
- İlk izlediğimde ben de eleştirdim. Bir hocanın yapması gereken dua ancak hayır yönünde olmalıdır. “Ateş düşsün” şeklindeki ifadeler çok ağır ifadeler. Bir de bunlar Cenab-ı Hak katında karşılıksız kalmaz. Herkese zarar verebilir. Her insan kızabilir ama bunu hayır isteyerek yansıtmak gerekir. Peygamber Efendimiz en zor zamanlarında her zaman ıslah ve hidayetlerini istemiştir karşısındakilerin. Bu anlamda bu tutum yanlıştır.
