'İsrail'e can feda' diye bağırdılar! Suriye'de Nusayri artıklarından provokasyon!
Suriye’nin sahil hattında yaşanan son olaylar, ülkenin istikrar sürecini hedef alan planlı bir provokasyonu işaret ediyor. Humus’ta bir DAEŞ'in saldırısının ardından, Nusayri rejimine yakınlığıyla bilinen isimlerin sokak çağrılarıyla Lazkiye, Tartus ve çevresinde kargaşa çıkarıldı. Güvenlik kaynakları, olayların doğrudan yönlendirilmiş bir kalkışma niteliği taşıdığına dikkat çekiyor.
Suriye’nin sahil hattında yaşanan son olaylar, ülkenin istikrar sürecini hedef alan planlı bir provokasyonu işaret ediyor. Humus’ta bir DAEŞ'in saldırısının ardından, Nusayri rejimine yakınlığıyla bilinen isimlerin sokak çağrılarıyla Lazkiye, Tartus ve çevresinde kargaşa çıkarıldı. Güvenlik kaynakları, olayların doğrudan yönlendirilmiş bir kalkışma niteliği taşıdığına dikkat çekiyor.
Nusayri rejiminin ideolojik uzantılarından biri olarak bilinen ve kendisini “Suriye ve Yurt Dışındaki Aleviler İslam Konseyi Başkanı” olarak tanıtan Gazal Gazal’ın çağrısı sonrası bazı kentlerde “özerklik” ve “federasyon” sloganları eşliğinde gösteriler düzenlendi. Gösterilerin kısa sürede silahlı çatışmalara dönüşmesi üzerine ordu birlikleri Lazkiye merkez ve Ceble hattına sevk edildi. İlk belirlemelere göre 3 kişi hayatını kaybetti, 60 kişi yaralandı.
Güvenlik birimleri, sahadaki gelişmelerin Nusayri rejimi artıklarının ve bağlantılı silahlı hücrelerin koordinasyonuyla ilerlediğini, hedefin Şam yönetiminin ülkede sükûneti tesis etme iradesini kırmak olduğunu bildirdi. Özellikle “Sahil Kalkanı” ve “Cevad Tugayları” gibi isimler kullanan yapılanmaların yol kesme, sabotaj ve el yapımı patlayıcı girişimleriyle kaosu derinleştirmeye çalıştığı aktarıldı.
Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Lazkiye ve Tartus’ta konuşlandırılan birliklerin amacının sivilleri korumak, kamu düzenini sağlamak ve provokasyonları bastırmak olduğu vurgulandı. İçişleri kaynakları ise, gösteriler sırasında güvenlik güçlerine ve resmi araçlara doğrudan ateş açıldığını, bunun “barışçıl talep” söylemiyle örtüşmediğini ifade etti.
Tartus Valiliği, Banyas kırsalında düzenlenen el bombalı saldırıda iki güvenlik görevlisinin yaralandığını duyururken, saldırıların zamanlamasının manidar olduğuna dikkat çekildi. Olayların, Şam yönetimi ile SDG’nin siyasi uzantıları arasında yürütülen görüşmeler öncesine denk gelmesi, provokasyon ihtimalini güçlendirdi.
Öte yandan Lazkiye’de yaşanan olaylar sırasında İsrail yanlısı grupların Türk bayrağını yakması, provokasyonun yalnızca iç dengeleri değil, bölgesel ilişkileri de hedef aldığını ortaya koydu. Sosyal medyada geniş tepki çeken bu saldırı, dış bağlantılı ajandaların sahada aktif olduğu yönündeki değerlendirmeleri pekiştirdi.
Kontrol yeniden sağlandı
Yetkililer, akşam saatleri itibarıyla Lazkiye, Tartus ve Humus’ta kontrolün yeniden sağlandığını, güvenlik güçlerinin kent merkezlerinde devriyelere devam ettiğini bildirdi. Şam yönetimi, Nusayr rejimi artıklarının ve dış destekli yapıların istikrarı bozma girişimlerine karşı hukukun kararlılıkla işletileceğini vurguladı.
Bu süreçte gözler, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG’nin sözde komutanı Mazlum Abdi arasında yapılması beklenen görüşmeye çevrildi. 10 Mart mutabakatının sonuçlandırılmasına ilişkin temasların akıbeti belirsizliğini korurken, Şam yönetimi sahadaki güvenlik tehditlerine rağmen siyasi iradesinden geri adım atmayacağını net biçimde ortaya koyuyor.
Aynı günlerde Suriye Merkez Bankası’nın yeni para birimi sürecini başlatması, ülkenin ekonomik istikrarı ve kurumsal yeniden yapılanma hedeflerinden vazgeçilmediğini gösteren bir diğer adım olarak değerlendiriliyor. Yetkililer, güvenlik ve ekonomik reformların eş zamanlı ilerleyeceğini, Nusayr rejimi kalıntılarının bu süreci sabote etmesine izin verilmeyeceğini kaydediyor.