İslam projesine karşı direnişten vazgeçmeyeceğiz diyerek KKTC'de hortladılar!
KKTC'de hortlatılmaya başlanmak istenen İslam düşmanlığının son çığırtkanı ise Münür Rahvancıoğlu oldu. Kıbrıs'ta başörtüsüne engel çıkartmak isteyen malum zihniyet şimdi de yüce dinimiz İslam'a küstahça saldırmayı marifet saydı...
Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, katıldığı bir TV programında Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşanan kendince gerici dayatmalara karşı yürütülen mücadeleyi anlattı: “Çocukların din üzerinden kamplaştırılması çocuk haklarına ve laikliğe açık bir saldırıdır.”
Rahvancıoğlu, başörtüsü tüzüğü tartışmalarının çocuklara yönelik bir istismar projesi olduğuna dikkat çekti.
İşte o skandal sözler...
Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, bir programda: “Türkiye’den bağımsız olduğunu iddia eden bir yapıda yönetildiğimizi söylesek de, Türkiye’nin federasyonu desteklemeyen kesimlerle çalıştığını görüyoruz. Tanıdığını iddia ettiği KKTC’yi aslında Türkiye kendisi tanımıyor.” dedi.
Rahvancıoğlu, Kıbrıs’ın kuzeyinde hiçbir zaman başörtüsüyle ilgili bir sorun yaşanmadığını vurgulayarak yaşanan tartışmaları şöyle özetledi: “Şu anda yaşanan süreç, ortaokullarda kız çocuklarının başörtüsü ile okula gitmesi yönünde disiplin tüzüğü değişikliği ile başladı. Bakanlar Kurulu bir anda bu kararı aldı, hukuki hata sebebiyle tüzük geri çekildi, ardından tekrar gündeme getirildi.”
Rahvancıoğlu, “Çocuklara yetişkin muamelesi yapılması kabul edilemez” dedi.
Rahvancıoğlu, Kıbrıs’ın kuzeyinde on yıllardır tarikatçı örgütlenme arayışlarının var olduğuna işaret etti: “Tarikatlar, yurtlar ve okullarda örgütlenmeye çalıştı. Buna karşı zaman zaman mücadeleler verildi. Ancak Türkiye’den gelen insanlar arasında bile bu örgütlenmeye tam nüfuz edilemedi.”
YDP’nin Kıbrıslı-Türkiyeli ayrımı üzerinden siyaset yaptığını belirten Rahvancıoğlu, dinsel tartışmaların henüz belirleyici bir unsur haline gelmediğini ancak bugün yaşananların bu yönde tehlikeli bir ilk adım olduğunu söyledi.
Rahvancıoğlu: “Laiklik bile bundan sonra geliyor. Tartışmalar, çocuğun bile talep ettiğini zannettiği bir konuda devletin koruma yükümlülüğü üzerine kurulu.” “Bu, çocuk haklarına aykırıdır ve çocuk istismarıdır” dedi. Sürecin, laikliği bozmak için çocuklar üzerinden yürütülen bir proje olduğunu ifade etti.
Rahvancıoğlu, 2022’de şaibeli bir seçimle gelen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’ın bile bu tüzüğe karşı olduğunu hatırlattı. Ayrıca Serdar Denktaş’ın da eylemlere katıldığını söyledi.
Rahvancıoğlu: “Bu mesele artık Kıbrıs sorunu olmaktan çıkmış, doğrudan bir çocuk hakları mücadelesine dönüşmüştür.” dedi.
Mücadelenin üç kulvarda ilerlediğini belirten Rahvancıoğlu, bunları şöyle sıraladı: “Sokakta yapılan eylemler, sendikaların genel grev süreci ve anayasa mahkemesine dosyalanan dava.”
Süreçte geri adım atılmayacağını vurgulayan Rahvancıoğlu: “Biz böyle bir çocuk hakları ihlali içeren, laiklik ilkesini ortadan kaldıran, siyasal İslam projesinin karşısında geri adım atacak değiliz.” diyerek sözlerini tamamladı. (bugunkibris)